Hürriyet’in Senato Dış İlişkiler Komitesi’nde izlediği Ricciardone’nin ifadesinin çarpıcı bölümleri şöyle:
 
EN HIZLI BÜYÜYEN EKONOMİ
 
3 yıllık kariyerim boyunca Türkiye’de 3 kere görev yaptım. Bu zaman sürecinde de Türkiye’nin daha demokratik, daha açık, ekonomik olarak daha canlı, modern bir ülkeye dönüşmesini gözlemledim. Bu dönüşüm Türkiye’nin ABD ile devam eden ortaklığı ve NATO müttefikliğiyle de uyumlu. G-20 üyesi ve dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi.
 
EL KAİDE VE PKK MÜCADELESİ
 
Daha geçen ay, Türk güvenlik yetkilileri, hedefleri arasında Amerikan Büyükelçiliği de olan ve Batı temsilciliklerini bombalamayı planlayan bir El Kaide hücresi yakaladı. PKK’nın sürdürdüğü terörist şiddeti yenmesi için biz de Türkiye’nin kendi güvenlik hedeflerine destek oluyoruz.
 
YENİ ANAYASAYI DESTEKLİYORUZ
 
ABD, Türkiye demokrasisinin güçlenmesi için şeffaf ve kapsayıcı bir Anayasa reform sürecini destekliyor. İfade özgürlüğü demokrasinin ana unsuru olduğundan, reform sürecinin gazetecilerin, sivil toplum örgütlerinin ve azınlıkların korunmasının güçlenmesi için bulunmaz bir fırsat sunduğuna inanıyoruz.
 
GENERALLER BU DEFA FARKLI
 
Bunun (4 orgeneralin görevden ayrılması) Türkiye demokrasisi ve sivil hükümet için ne anlama geldiğini, Türklerin kendileri de analiz edip tartışıyorlar. ABD ve Türkiye ile olan güvenlik ilişkimiz açısından ne anlama geldiği konusundaysa, bunun hiçbir şekilde bir gerilemeye neden olmayacağından çok çok eminim. Tam tersine, yılın bu döneminde komutanlıklarda her durumda bir değişiklik olur. Değişiklik, bu defa Orgeneral Koşaner tarafından ifade edilen özel bir sebepten dolayı protesto olarak istifa şeklinde farklı bir yolla oldu. Güvenlik ilişkisi, kişilerden bağımsız, kurumlar bazındadır. Türkiye bir hukuk devleti. Dinamik, değişen, güçlü kurumları var. Türkiye’ye döndüğümde de yeni askeri liderlerle görüşmeyi umuyorum. Her şeyin yolunda olacağına son derece eminim.
 
 FÜZEDE KARAR ÇOK YAKINDA
 
Türkiye, NATO kapsamındaki füze savunma sistemi için “Aşamalı Uyarlanabilir Yaklaşım”ı destekledi. Bunu ötesine geçtik. Şimdi Türk Hükümeti ile yasal, detaylı, teknik görüşmeler sürüyor. Türk Hükümeti’nin çok yakında karar vermek için elinde yeterince bilgi birikmiş olacağını umuyoruz.
 
MEDS YEGHERN’İ BENİMSİYORUM
 
1915’te 1.5 milyon Ermeni’nin ölüm yürüyüşünde trajik katliamı, cinayetini Başkan Obama’nın tanımlayış şekli Meds Yeghern’i (Ermenice: Büyük Felaket) ben de benimsiyorum. Başkan’ın, Başkan Yardımcısı’nın, Dışişleri Bakanı’nın bu konudaki pozisyonundan farklı düşünemem.
 
AZINLIKLARIN DAVALARI VAR
 
Din özgürlüğü meselesini, görüşme imkanına eriştiğim bütün liderlere dile getirdim. Ancak bu kişiler (azınlık mensupları), şimdiye kadar ilk defa, bu meselelerle ilgili devletin üst düzey yetkilileri tarafından teşvik edildiler. Heybeliada Ruhban Okulu’nun çok yakında açılacağı konusunda çok umutluyum.
 
İSRAİL’E TÜRK BÜYÜKELÇİSİ GİDECEK
 
Başbakan’la, Dışişleri Bakanı ile askeri liderlerle konuştum. Geçen sene Gazze’de yaşanan o korkunç olayla ilgi hisleri ne olursa olsun, bütün Türkler, bölgedeki gelişmeleri etkilemek için, barışçıl bir bölgenin parçası olmak için İsrail ile saygın, samimi ve tam bir diplomatik ilişki içinde olmaları gerektiğini anlıyorlar. Türkiye ile İsrail bunu fark ettiler. Çok çok yakında Tel Aviv’de tekrar bir Türk Büyükelçisi olacağını kesinlikle umuyorum.
 
Senato’dan onay gerekiyor
 
Geçen sene Kansas Senatörü Sam Brownback tarafından veto edilince, 29 Aralık 2010’da ABD Başkanı Barack Obama tarafından Senato’nun tatilde olduğu bir dönem mola (recess) atamasıyla Ankara’ya gönderilen Ricciardone, 2011’in sonuna kadar Ankara’da kalabiliyor. Obama Yönetimi, bu nedenle Ricciardone’yi 26 Ocak 2011’de Senato’ya tekrar aday göstermiş ve atama prosedürünün başlatılmasını 
istemişti.
 
Hürriyet