Akıllı telefon kullanan her 10 gençten 9’u, daha yataktan kalkmadan etkileşimlerini kontrol ediyor. Gençler, hızla, yaşam kalitesini düşüren sosyal medya bağımlılığı girdabına düşüyor.

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Eğitim Teknolojileri Zirvesi’nde konuşan “Sosyal Medya Savaşları” kitabı yazarı Ümit Sanlav, sadece Facebook kullanıcılarının bile günde ortalama 8 saatini sitede geçirdiğine dikkat çekerek internet dünyasının, insan beyni ve düşüncesinde bazı değişiklikler oluşturduğunu vurguladı.

İnternet kullanan 100 kişiden 61’inin bağımlı olduğunu belirten Sanlav, “İnterneti yoğun kullanan insanların depresif olma olasılığı 2.5 kat artıyor. İnternet kullanımının yarattığı stres de dikkat çekilen hususlar arasında yer alıyor” dedi.

 

Kadınlar daha bağımlı

Araştırma ve anketlere göre, kadınların yüzde 85’i, akıllı telefonlarından e-posta gönderiyor, Facebook, Twitter gibi sosyal ağlarda geziniyor. Bu oran erkeklerde yüzde 63.

Akıllı telefon kullanan her 10 gençten 9’unun daha yataktan kalkmadan, tuvalete bile gitmeden etkileşimlerini kontrol ettiğini söyleyen Ümit Sanlav’a göre en yaygın görülen bağımlılık türleri şöyle:

 

Uyarı bağımlıları

Her uyarı geldiğinde, tweet, paylaşım veya yorumda, telefonuna bakamadan yapamama ve yaptığı işi bırakıp bunlarla ilgilenme durumu. Bu durum, kişilerde sosyal medyada olan biteni anı anına takip etme dürtüsü uyandırarak gerçekten odaklanması gereken konudan uzaklaştırıyor.

 

Kontrol bağımlıları

İşte çalışırken, trafikte araç kullanırken, yolculuk ederken, yolda yürürken, arkadaş ortamında otururken, kısacası nerede ve ne zaman olursa olsun sosyal medyada paylaşımlarının etkileşimini kontrol etmeden duramayanlar. Aile içinde ya da arkadaş ortamında bile karşısındakinin yüzüne bakıp sohbet etmek yerine, kafaları önlerinde, sosyal medya ile haşır neşir olma durumu.

 

Paylaşma telaşında olanlar

Hayatın ve o anın tadını çıkartmak yerine paylaşmayı tercih ederek yaşam kalitesini düşürenlerin bulunduğu bir durum.