Bursa'da emekli işçi 55 yaşındaki Hasan Dönmez, alt katında oturan ve eve alkollü gelerek eşini dövdüğünü iddia ettiği oğlu 35 yaşındaki Mestan Dönmez'i boğazını keserek öldürdü.

Hasan Dönmez, "Eve sürekli alkollü gelip eşini dövüyordu. Haketti, yaptım" dedi.

Olay bugün saat 06.30 sıralarında merkez Yıldırım İlçesi Millet Mahallesi Millet Caddesi'ndeki Dönmez Ailesi'ne ait 3 katlı binada meydana geldi. İddiaya göre, sabaha kadar arkadaşlarıyla alkol aldıktan sonra eve gelen ve uzun süredir işsiz olduğu öğrenilen Mestan Dönmez, 2 çocuk annesi eşi 30 yaşındaki Fatma Dönmez'i uyandırarak kendisine kahvaltı hazırlamasını söyledi. Eşiyle tartışmaya başlayan Mestan Dönmez'in üst katta oturan babası gürültülere uyanarak yanlarına indi.

OĞLUMU ÖLDÜRDÜM, GELİN BENİ ALIN

Oğluyla daha önce de birçok kez alkollü eve gelip ;eşini dövdüğü için tartışan Hasan Dönmez Mestan Dönmez'e yine bağırmaya başladı. Hasan Dönmez, eline geçirdiği bıçakla oğlu Mestan'ın boğazını kesti. yakınlarının haber vermesi üzerine 112 Acil Servis ambulansıyla Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Mestan Dönmez burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Polisi arayarak, "Oğlumu öldürdüm gelin beni alın" diyen Hasan Dönmez, gelen polislerce gözaltına alınarak Emniyet Müdürlüğü'ne getirdi. Emniyet Müdürlüğü binasına getirilirken, "Eve sürekli alkollü gelip eşini dövüyordu. Haketti, yaptım" diyen Hasan Dönmez ifadesinin ardından Adliye'ye sevk edilecek. Hastanede yaşamını yitiren Mestan Dönmez'in cenazesi, otopsi yapılmak üzere Bursa Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırılırken olayla ilgili Bursa Cumhuriyet Savcılığı tarafından inceleme başlatıldığı öğrenildi.

KİMLİĞİNİ KAYBETTİ HAYATI KARARDI
Diyarbakır'da 5 yıl önce nüfus cüzdanını çaldırdığını söyleyen 33 yaşındaki Hüseyin Kaya hakkında, dolandırıcıların adına açtığı şirketin verdiği karşılıksız çekleri nedeniyle hakkında 100'den fazla dava açıldı.

Halen 72 ayrı dosyadan yargılanan Kaya, karşılıksız çekler yüzünden 200 gün hapis yattı. Yargılandığı dosyalarda yaklaşık 10 milyon lira borçlu görünüyor.

Evli ve 3 çocuk babası Hüseyin Kaya'nın nüfus cüzdanı, 2007 yılının Ekim ayında Büyükşehir Belediyesi Mezbahası'nda çalıştığı sırada soyunma odasına giren hırsızlar tarafından çalındı. Hırsızlık olayını aynı gün mezbahanın bulunduğu Çarıklı Beldesi'ndeki Jandarma Karakolu'na bildiren Hüseyin Kaya, yeni bir nüfus cüzdanı aldı. Aradan iki ay geçtikten sonra cep telefonunun gizli numaradan aranmaya başladığını belirten Kaya, "Kendini avukat, işadamı, polis olarak tanıtan kişiler bir şirketim olduğunu söyleyerek borçlardan bahsetmeye başladılar. Bu aramalar yaklaşık 3-5 gün devam etti. Bunun üzerine suç duyurusunda bulundum" dedi.

"BİR GÜN POSTACI KAPIMI ÇALDI, HAYATIM ALT ÜST OLDU"

Nüfus cüzdanının çalınmasından 4 ay sonra postacının kapısını çaldığını belirten Kaya, "Postacı kapımı çaldı ve o günden sonra hayatım alt üst oldu. Postacının getirdiği evrakta 'Karşılıksız çek vermekten' hakkımda icra takibi başlatılmıştı. Bir anda şaşkına döndüm. O günden beri hayatım mahkemelerde geçmeye başladı" diye konuştu.

İcra takibinden sonra olayı araştıran Hüseyin Kaya, çalınan nüfus cüzdanı ile İstanbul Tuzla'da bulunan otomotiv şirketinin dolandırıcılar tarafından, sahte evraklarla kendi adına devredildiğini ve sahte imzalarla çok sayıda bankadan şirket adına çek alındığını belirledi. Avukat Uğur Bingöl ile birlikte araştırmayı sürdüren Hüseyin Kaya, ortağı olduğu şirketin Bayrampaşa'ya taşınarak Türkiye'de faaliyet gösteren tüm bankalardan çek defterleri aldığını ve bunların da karşılıksız olarak piyasaya sürüldüğünü tespit etti.

Bankalardan alınan çeklerin tekstil, inşaat ve otomotiv firmalarına verilen ve şirket adına bu çeklerle 10'dan fazla araba alındığını belirten avukat Uğur Bingöl, müvekkili hakkında açılan tüm davalara itiraz etti. Bu sırada adına, 'Karşılıksız çek vermekten' peş peşe davalar açılan Hüseyin Kaya'nın hem hayatını hem de psikolojisini bozdu.

100 DAVADA YARGILANDI

Adına açılan şirketin piyasaya verdiği çekler nedeniyle 100'den fazla davadan yargılanan Hüseyin Kaya, 9 ayrı dosyadan toplam 200 gün hapis cezası aldı. Çınar A Tipi ve Diyarbakır E tipi Kapalı Cezaevlerinde hapis cezasını tamamlayan Kaya, hukuk mücadelesini sürdürmeye devam etti. Halen 72 ayrı dosyadan yargılanmasına devam edilen Hüseyin Kaya'nın, İstanbul'un 12 ilçesinde, Türkiye'nin 15 ilindeki adliyelerde ve Yargıtay'da dosyaları bulunuyor.

200 YILDAN FAZLA HAPİSLE KARŞI KARŞIYA KALACAKTI

Verilen karşılıksız çekler nedeniyle piyasaya yaklaşık 10 milyon lira borçlu olduğunu öğrenen Hüseyin Kaya, 3167 sayılı kanunda karşılıksız çeklerde hapis cezasını kaldıran değişiklik yapılmasaydı her 100 lira için 1 gün hapis cezasıyla karşı karşıya kalacak ve borcu yaklaşık 100 bin gün hapis cezasına denk gelecekti. Hukukçular, yasa değişmeseydi Kaya'nın 200 yıldan fazla hapis cezası ile karşı karşıya kalabileceğini belirtti.

HER AY 10 GÜNÜ MAHKEMEDE

Başına gelen olaylar nedeniyle iki işyerinden de kovulan Hüseyin Kaya, şimdi inşaatlarda gündelik işçi olarak çalışıyor. Hakkında çok sayıda icra davası olduğu için sigortalı bir işte çalışamayan Kaya, sigorta yapılması durumunda aylığının tümünün haczedileceğini söylüyor. Günde 50 lira karşılığında inşaatlarda çalışan Hüseyin Kaya, her ay 10 gün, hakkında açılan davalara katılmak üzere mahkemelere gidiyor. Her ay ortalama 15 kez postacının mahkeme tebligatlarını getirdiğini belirten Hüseyin Kaya, yaklaşık 30 davadan da beraat etti. Kendisini dolandıranlarla ilgili çok sayıda suç duyurusunda bulunan Kaya, "Hayatım tarumar oldu. Sizin kimliğinizle, adınıza, bankalarda yüzlerce çek hesabı açabiliyorlar. İnsanın gölgesini dahi klonlayıp, kopyalayıp şirket sahibi olabiliyorlar. Hırsızlar soyunma odasında kimliğimizi çalmışlar. Çalan şahıslar sahte evraklarla İstanbul'da adıma şirket devretmişler ve çeşitli bankalardan çek defteri almışlar. O çekleri piyasaya sürüp dolandırmışlar. Adıma düzenlenen çeki alanlar, karşılığı olmadığı beni dava ediyor. Hakkımda devam eden 72 dosya var. 4 yıldır halen adalet tecelli etmedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı iddianamesine göre, adıma yaklaşık 10 milyonluk dolandırıcılık yapılmış" diye konuştu.

İnsanların kendisini dolandırıcı gibi gördüklerini belirten Kaya, "Zaten artık kimse güvenmiyor. Çalıştığım işyerinden izin alıp sık sık mahkemeye gidiyorum. Her ay 10 kez mahkemeye gidiyorum. Çok mağdur oluyorum ve işimden olmak üzereyim. İki kez işten kovuldum. Keşke başka bir ülkede çölün ortasında yaşasaydım, deve olsaydım bundan daha iyiydi" dedi.

Bu arada Hüseyin Kaya'nın kimliğinin çalınması ve adına karşılıksız çek verilmesine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma tamamlandı. Olayla ilgili 4 kişinin yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlayacağı belirtildi.