Ermenistan Devlet Başkanı Sarkisyan'ın Bursa'da oynanacak milli maçı izlemeye gelip gelmeyeceğine ilişkin tartışmalar sürerken Cumhurbaşkanı Gül'den Erivan'a ilginç bir gönderme geldi. Gül, CHP'ye de Damat Ferit yanıtı verdi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan'ın Bursa'da oynanacak milli maçı izlemeye gelip gelmeyeceğine ilişkin olarak, ''Ermenistan'daki maça koşulsuz bir şekilde gittiğimi biliyorsunuz. Arzu ederim ki Ermenistan Devlet Başkanı da aynı şekilde gelirler. Ben kendisini davet ettim. O nasıl bizi misafir ettiyse, biz de ona aynı şekilde misafirperverliği gösteririz'' dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, Paris'e hareketinden önce Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde düzenlediği basın toplantısında basın mensuplarının çeşitli konulardaki sorularını da yanıtladı.

Bir gazetecinin, ''Konuşmanızda Türkiye-Fransa ilişkilerinde açık sözlülüğün temel alınması konusuna vurgu yaptınız. Başbakan'ın da bu konuda Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'e ilişkin serzenişleri var. Sarkozy ile görüşmenizde Avrupa Birliği de konuşulacak mı?'' sorusuna Gül, Fransa'nın AB'nin en önemli ülkelerinden birisi olduğunu belirterek, şunları söyledi:

''Türkiye'nin AB ile ilgili tezini ben şu şekilde ifade ediyorum: Aslında müzakereye başlamış ülke olarak biz iş yapacağız, biz kendi standartlarımızı yükselteceğiz. Biz Türkiye'yi herhangi bir Avrupa ülkesi standartlarına her bakımdan taşıyacağız. Böyle bir ülkenin gücü çok farklı olacaktır. Müzakere sürecinden sonra zaten bazı Avrupa ülkeleri referandum kararı almışlardır. O onların alacağı o günkü karardır. Saygı duyarız. Belki o gün Türkiye, Türk halkı tam üyeliği tercih etmeyecektir. Norveç'in yaptığını yapacaktır. Dolayısıyla o gün konuşulacak işler vardır, bugün konuşulacak işler vardır. Bizim aslında kimsenin sözüne bakmadan kendi yolumuzda devam edip yürümemiz gerektiğine inanıyorum. Her ülkenin konjonktürel çeşitli görüşü olabilir. Olumlu, olumsuz... Ama ortada akli, hukuki bir durum vardır. Biz buna bağlı olarak, Türkiye olarak kendi üyeliğimize güçlü bir şekilde devam etmeliyiz.''

-''DAMAT FERİT''-

Cumhurbaşkanı Gül, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın ''Damat Ferit'' nitelemesini hatırlatan ve bu konuda düşüncelerini soran gazeteciye, şu yanıtı verdi:

''Biliyorsunuz, şimdiye kadar sayın siyasetçilerimizin görüşlerine herhangi bir şekilde cevap verip, herhangi bir polemik yaratma arzusu içinde olmadım. Yalnız benim söylemediğim sözleri, benim konuşmadığım konuları ben konuşmuşum gibi söyleyip, onun üzerinden yorum yapmayı da ne kadar doğru bulursunuz, bütün Türk halkının takdirine sunarım. Benim konuşmamın metnini de herkes internette okuyabilir. Ayrıca tabii ki siyasette bunu iktidar-muhalefet ayrımı yapmadan herkes için söylüyorum. Eğer niyetlerimizi ifade ediş üslubumuzu çok farklılaştırırsak, bunun yararı olmadığı kanaatindeyim. Geçmiş dönemlerde bunlardan çok zarar çektik.''

Cumhurbaşkanı Gül, Ermenistan ile ilişkilerin yeniden yapılandırılmasının ve bir protokol imzalanmasının söz konusu olduğunu hatırlatan bir gazetecinin, ''Sarkisyan bu konuda diasporada protesto ediliyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Sarkisyan, Bursa'da oynanacak maça gelecek mi?'' sorusunu, şöyle yanıtladı:

''Bütün bölgede, Kafkaslar'da güven ve istikrar sağlansın diye, çok daha geniş bir iş birliği ortamı oluşsun diye Türkiye'nin büyük bir gayreti vardır. İyi olan bir nokta şudur ki bu konularda önemli iki ülkenin Rusya ve Amerika'nın da en üst seviyede devreye girdiklerini görüyoruz. Başkanlar seviyesinde Kafkaslar'daki istikrarın ve problemlerin hepsinin çözümü yönünde onların da devreye girdiğini görüyoruz. Öyle bir olumlu hava içinde ümit ederiz ki Kafkaslar'daki tüm problemler diyalogla ve konuşma yoluyla hallolur ve iş birliği imkanları hazırlanır. Bu süreçle ilgili konuları Dışişleri Bakanlığı tabii ki takip ediyor, veya açıklamaların hangi noktada olduğunu, orada gerektiğinde bilgilendirme oluyor. Ermenistan'daki maça koşulsuz bir şekilde gittiğimi biliyorsunuz. Arzu ederim ki Ermenistan Devlet Başkanı da aynı şekilde gelirler. Ben kendisini davet ettim. O nasıl bizi misafir ettiyse, biz de ona aynı şekilde misafirperverliği gösteririz.''

Cumhurbaşkanı Gül, ''Sarkisyan davetinizi kabul etti mi?'' sorusuna da ''Daha vakit var'' yanıtını verdi.

-''TÜRKİYE MEVSİMİ, FRANSIZ KAMUOYUNUN TÜRK KÜLTÜRÜNÜ VE SANATINI, ÜLKEMİZİN GÜCÜNÜ, MODERN VE DİNAMİK YÜZÜNÜ DAHA YAKINDAN TANIMASINA, ANLAMASINA İMKAN VERDİĞİ İÇİN ÇOK ÖNEM ATFEDİYORUZ''

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ''Türkiye Mevsimi, Fransız kamuoyunun Türk kültürünü ve sanatını, ülkemizin gücünü, modern ve dinamik yüzünü daha yakından tanımasına, anlamasına imkan verdiği için çok önem atfediyoruz'' dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, Fransa'daki Türk Mevsimi kapsamında, ''Bizans'tan İstanbul'a: iki Kıtanın Limanı'' sergisinin açılışına katılmak ve bir dizi temaslarda bulunmak üzere bu ülkeye gitti.

Paris'e hareketinden önce Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde basın toplantısı düzenleyen Gül, ''Türkiye Mevsimi'' nedeniyle Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin davetlisi olarak Paris'e gittiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Gül, bu ziyaretinde kendisine, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile bazı milletvekili ve gazetecilerin eşlik edeceğini belirtti.

Fransa'da, 1 Temmuz 2009-31 Mart 2010 tarihleri arasında birçok önemli şehirde Türk kültürünü ve sanatını yansıtan etkinliklerin yanı sıra ekonomik, ticari, sosyal faaliyetlerin yapılacağını ifade eden Gül, bu etkinliklerin Cumhuriyet tarihi boyunca Türkiye'nin dışarıda yaptığı en kapsamlı faaliyet olduğunu dile getirdi.

Gül, bununla ilgili bazı fonların kurulduğunu ve bu fonların bir kısmının Türkiye bir kısmının ise Fransa tarafından karşılandığını söyledi.

-''TARİHİ DOSTLUK VE İTTİFAK İLİŞKİLERİ...''-

Cumhurbaşkanı Gül, ''Türkiye Mevsimi'' etkinlikleri çerçevesinde cuma günü Cumhurbaşkanı Sarkozy ile birlikte Paris'in en önemli sanat mekanı olan Grand Palais'de düzenlenecek, ''Bizans'tan İstanbul'a: İki Kıtanın Limanı'' isimli serginin açılışını yapacağını, daha sonra Sarkozy ile çalışma yemeğinde bir araya gelerek, iki ülkenin tarihi dostluk ve ittifak ilişkilerinin ruhuna uygun şekilde, ikili işbirliğini, bölgesel ve uluslararası konuları gözden geçirme imkanına sahip olacaklarını bildirdi.

Fransa ziyareti sırasında UNESCO Genel Direktörü'nün davetlisi ve özel konuk olarak yarın UNESCO 35. Genel Konferansı Bakanlar Forumu'nun açılış konuşmasını yapacağını ifade eden Gül, bu akşam da Paris'te Fransız Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (IFRI) tarafından önde gelen Fransız siyasetçi, akademisyen ve kanaat önderlerinin katılımıyla soru-cevaplı yemeğe iştirak edeceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Gül, yarın Fransa Başbakanı Fillon ile öğle yemeğinde, Senato Başkanı ile de akşam yemeğinde bir araya geleceğini belirti.

Fransa Başbakanı Fillon ile 9 ekim cuma günü TÜSİAD ve Fransız muadili MEDEF tarafından düzenlenecek, ''Fransız-Türk ortaklığı: Avrupa'da ve Dünyada Daha Güçlü Olmak'' başlıklı etkinliğin açılış oturumuna katılacağını da ifade eden Gül, şöyle dedi:

''Toplantıda, ekonomik ilişkilerimizi ve işbirliğimizi daha çok geliştirme konusunu ve Türkiye'nin ekonomik potansiyelini anlatacağım. Fransa'da yoğun ve kapsamlı bir programımız olacak. Her düzeyde yapacağımız görüşmelerin, Türkiye ile Fransa arasındaki ikili ilişkilerin açık sözlülükle ele alınmasına, ilave işbirliği imkanlarının değerlendirilmesine imkan tanıyacağına inanıyorum. Aynı şekilde, ülkelerimizi ilgilendiren uluslararası ve bölgesel konulardaki görüşlerimizi paylaşacağız. Bu alandaki işbirliği fırsatları üzerinde duracağız.

Temel hedefimiz, 'Türkiye Mevsimi'nin en başarılı şekilde icra edilerek, Fransız kamuoyu nezdinde güzel bir iz bırakması, çağdaş Türkiye'nin kazanımlarının, dinamizminin, potansiyelinin tanıtılmasını sağlamak olacaktır.''/haber7