Rüyalar uyku sırasındaki görsel ve işitsel algı durumudur. REM uykusu uyuyan her canlı rüya görür. Rüyalar beynin gün içinde yaşadığı tecrübeler, algılar ya da daha fazlası olarak ifade edilir. Rüyaların altında yatan gerçeklik ve gereklilik hala bilim tarafından net olarak açıklanmadığı için rüyalar gizemini koruyor. Görülen rüyalar bazen kişiye rahatsızlık verecek boyutta kabuslar halini alıyor. Bu durumla her insan hayatının bir döneminde karşılaşabiliyor. Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, kâbus şeklinde görülen rüyaları şöyle açıklıyor.

KÂBUS GÖRMEK FİZYOLOJİK ETKİLERE SEBEP OLUYOR

Görülen kâbusla beraber uyku sırasında artan stres seviyesi bazen de gerçek düzeyde fizyolojik etkilere sebep olabiliyor.

Uyku sırasında görülen kâbus şeklindeki rüyaları önlemek için çeşitli tedavi yöntemleri bulunuyor. Bu tedavi yöntemlerinden en bilineni ise psikoterapiler. Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu "Klasik bir tedavi yöntemi olan psikoterapiler, çok yüksek olmasa bile bazı kişilere ciddi katkı sağlıyor. Ancak bu konuda çok heyecanlandıran gelişmeler de var" dedi.

GÖRÜLEN RÜYAYA MÜDAHALE ETMEK MÜMKÜN!

Cenevre Üniversitesi Uyku Laboratuvarı'nda İsviçreli psikiyatristlerden oluşan bir ekip tarafından yapılan çalışmalar ses terapileri ile kabusların önlenebileceğini ortaya çıkardı. Çalışmaya katılan 36 gönüllüye iki hafta boyunca uyku esnasında REM aşamasında ses çıkarabilen bandajlar takıldı. İki hafta sonucunda her iki grupta da kabuslar azaldı. Gördükleri rüyaların kurgusu çok daha olumlu hale geldi. Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, bu konuyu şöyle açıklıyor.

PSİKOTERAPİDEN ÇOK DAHA ETKİLİ

Rüyaya ses terapisi ile müdahale çalışmasının klasik tedavi yöntemi olan psikoterapiden daha etkili olduğunu söyleyen, Dr. Akkoyunlu, "Bu tedavi yöntemi ile rüyaya hükmedilmek ve rüyayı değiştirebilmek yani rüyaya müdahale edebilmek mümkün. Bu sebeple yapılan çalışmalar büyük bir gelişme. Rüyaya müdahale etme bilim kurgu filmlerine bile konu olan bir olay. Bu sebeple bu konudaki çalışmalar geliştirilerek sürdürülüyor." dedi.

DHA