Hakkari Çukurca'da 6 asker ve 2 korucunun şehit olduğu saldırıda yaralanan askerlerden Erhan Yakut’un Bursa’daki evine otobüsle dönmesi ailesinin tepkisine neden oldu.

Yaralı oğlunu otobüs terminalinde karşılayan baba Cengiz Yakut, "Oğlumu evimin önünde karşılamayı beklerdim" dedi.
Yakut, tepkisini şu sözlerle dile getirdi: "Ben, vergi mükellefiyim. Vergi ödüyorum. Ben çocuğumu askere böyle göndermedim. Psikolojisi gitmiş. Hani devlet? Ben Askeriyenin getireceğini bekliyordum. Arkadaşlarımdan bulduğum borç parayı oğluma gönderdim.
Oğlumu Van'dan uçakla Ankara Etimesgut'a getirmişler. Oradan da otobüsle yollamışlar. Ben otobüsle geleceğini tahmin etmiyordum. Devletimiz illa bir şey yapacak diye bekliyordum. Ben çocuğumu evin önünde karşılayacaktım."


'BUNDA BİR ŞEY YOK'
Konu Bursa Valisi Şahabettin Harput’un yaralı askeri ziyareti sırasında da gündeme geldi.

Vali Harput, yaptığı açıklamada ''Burada belediye başkanımız, milletvekilimiz özel ambulans, araçlar hazırlamışlar. Bunlar tam gelmeden çocuk bir an önce 'Aileme kavuşayım' diye otobüse binmiş gelmiş. Bunda hiçbir şey yok ki. Zaten çocuğun gelemeyeceği bir durum olsa, onu komutanları, doktorları gönderir mi? Müsaade eder mi? Etmez.
Yani çocuğumuza sahip çıkılmıyormuş, kaderi ile baş başa bırakılmış gibi bir görüntü vermek bizi, devleti, milleti üzer. Dolayısıyla katiyen böyle bir durum söz konusu değil. Bunun böyle bilinmesi gerek'' diye konuştu.

'HAZIRLIKLIYDIK'
Öten yandan Gazi Erhan Yakut saldırı anında yaşananları anlattı. Kalabalık terörist gruba karşı cesurca savaştıklarını ifade eden Yakut, şunları söyledi:
"Nöbet değişimi vardı. Ama biz böyle bir saldırıya hazırlıklıydık. Yoksa daha fazla kaybımız olurdu. Çatışma 4- 4.5 saat sürdü. 300 kişi kadar geldiler. Biz de 120-130 askerdik. Hiçbir mevzi kaptırmadık, karakolu kaptırmadık.
Tüm arkadaşlarım direndi. Cesurca savaştık. Şehit düşenlerden biri komutanımdı. Komutanlarımız tecrübeleri sayesinde bizi iyi yönlendirdi. Hiç şaşırmadık. Hazırlıklıydık zaten. Her akşam bunun tatbikatını yapıyorduk. Çatışma sırasında takviyeler geldi. Kobraların gelmesi işimize yaradı.
Sızma ekibini bozduk biz. Ama mayın döşemişler yollara, bize destek gelmesini önlemek için. 1996 yılında bir baskın olmuş, o zamandan beri bir şey olmamış. Karakolumuz çok kötü bir yerde. Silahlarımız güçlü olsa da tepemizden saldırıyorlardı."