56 gün önce vahşice öldürülen Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun babası cinayete iştirak ve oğluna yardım etmekten tutuklandı. Karabulut ailesinin avukatı, savcılığın baba Nida Garipoğlu'nun eşyalarında Münevver'e ait kan izlerine ulaştığını, bunun da yeni bir delil oluşturduğunu söyledi.


GÜL KİREKLO / İSTANBUL
Beşiktaş'ta çöp konteynerinde parçalanmış halde cesedi bulunan 18 yaşındaki Münevver Karabulut'un cinayet zanlısı olarak aranan Cem Garipoğlu'nun babası Mehmet Nida Garipoğlu tutuklandı. “Cinayete iştirak” iddiasıyla adliyeye getirilen Garipoğlu, savcılık sorgusunun ardından sevk edildiği İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nce tutuklanarak cezaevine gönderildi.
3 Mart'ta işlenen cinayetin ardından Cem Garipoğlu'nun annesi Tülay Makbule Garipoğlu ve babası Mehmet Nida Garipoğlu, evde bulunan kan izlerinden cinayete yardım ettikleri ve delilleri sakladıkları iddiasıyla gözaltına alınmıştı. Ancak, anne ve baba Garipoğlu, savcılığın tutuklama istemine rağmen çıkarıldıkları mahkeme tarafından serbest bırakılmıştı. Anne Tülay Makbule ve baba Mehmet Nida Garipoğlu'nun çelişkili ifadelerine rağmen serbest bırakılmalarına itiraz eden Karabalut ailesinin istemi, tam 54 gün sonra soruşturmayı yürüten savcıyı da harekete geçirdi. Savcı, cinayetin bir numaralı şüphelisi Cem Garipoğlu'nun babası Mehmet Nida Garipoğlu'nu cinayete iştirak ve yardım etmekten gözaltına aldırdı. Ardından tutuklama istemiyle mahkemeye sevketti. Mahkeme, Mehmet Nida Garipoğlu'nu tutuklanmasına karar verdi.

MÜNEVVER'İN KANI EŞYASINDAN ÇIKTI

Kızlarını vahşi bir cinayete kurban veren Karabulut ailesinin avukatları Altan Altınyurt, savcılığın yeni deliller doğrultusunda baba Garipoğlu'nun tutuklanmasını istediğini söyledi. Altınyurt “Babanın eşyalarında Münevver'in kanı bulunmuş. Başka deliller de var ama soruşturma sürdüğü için bunları savcılık açıklamıyor' dedi.

Cinayetin bir numaralı şüphelisi Cem Garipoğlu ise halen kayıp. Çin'e veya Rusya'ya kaçtığı ileri sürülen Garipoğlu'nun izine 54 gündür rastlanılamadı. Baba Süreyla Karabulut, “Zaten bu işi bir kişinin yaptığına inanmıyorduk' diye konuştu. Anne ve baba Garipoğlu'nun cinayetten sonra Bahçeşehir'deki evlerinde değil de farklı adreslerde ayrı ayrı oturmaları, adres şaşırtma olarak yorumlanmıştı.


Çelişkili ifadeler vermişti

Anne ve babanın cinayetten 4 gün sonra İstanbul Adliyesi'nde verdikleri ifadeler ise çelişkilerle doluydu. Baba Mehmet Nida Garipoğlu ile eşi Tülay Garipoğlu'nun anlattıkları örtüşmüyordu. Baba Garipoğlu, ifadesinde olay günü yaşananları şöyle aktarmıştı: '22.30'da eve geldim. Evin kapısını kendi anahtarımla açtım. İçeri girdiğimde eşimin yüzü biraz asıktı. Nedenini sordum. 'Cem'in problemi var' dedi. 'Nedir' dedim. O da 'televizyon odasında kan lekeleri var. Bana birşey anlatmıyor' dedi. Salona geçtim. Oğlum Cem'i yanıma çağırdım. Cem'e 'ne oldu' diye sordum. Cem bana 'Kız arkadaşım ile münakaşa ettim. İçki içmiştik. Daha sonra münakaşa ederken onu ittim. İtince düştü, başını komidinin köşesine vurdu. Kafasından kan geldi. Taksi çağırdım ve kendisini gönderdim' dedi. Cem'e 'olay nerede oldu. Göster yerini' dedim. Alt kattan beraber orta kattaki televizyon odasına çıktık. Eşim Tülay da yanımızda geldi. Cem eşime ve bana yerde bulunan kan lekelerini gösterdi. Dediğim gibi oldu. Sonra onu korsan taksiyle gönderdim' dedi. Onu kafeye bırakmamı istedi. Ben de onu Bahçeşehir'deki kafeye bıraktım.'