Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, GAP yeni eylem planının Türkiye için yeni bir milat, yeni bir dönüm noktası olacağını belirterek, ''Bugün açıkladığımız bir rapor, proje veya dosya değildir. Takvimi belirlenmiş, somut olarak, müşahhas olarak tanımlanmış, kaynağı temin edilmiş bir eylem planıdır'' dedi.

Erdoğan, Diyarbakır Ziya Gökalp Spor Salonu'nda düzenlenen ''GAP Eylem Planı'' tanıtım toplantısına yaptığı konuşmada, bugün burada Güneydoğu, Doğu ve İç Anadolu bölgeleri başta olmak üzere Türkiye'nin refah ve istikrarı için çok önemli olan büyük bir hamleye start vermek üzere bir aya gelindiğini belirtti.

''Diyarbakır'da bu büyük hadisenin ilanı için buluşmaktan memnuniyet duyduğunu'' ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

''Bu buluşmaya kabine arkadaşlarımın yarısıyla, milletvekillerimizle, partili partisiz ayırt etmeksizin bölge milletvekillerini davet etmek suretiyle, iş adamlarımızla, sivil toplum örgütlerimizle birlikte geldik. Hepimiz bugün aynı heyecanı, aynı mutluluğu yaşıyoruz. Hükümet olarak attığımız bu büyük adım, Güneydoğu Anadolu Projesi Yeni Eylem Planı ile diğer bölgelerde öncelikli projelerin hızlandırılmasıdır. GAP, KAP ve KOP olarak kısaltılmış adıyla bilinen bu projelerle ilgili ayrıntılı eylem planımızı tamamlamış bulunuyoruz. Finansman kaynağımızı belirledik, yapılacak işleri somut bir takvime bağladık. Bu projeler gerek bölge insanımız, gerek Türkiye'nin her tarafında bütün milletimiz için talih değiştirecek ve bunun yanında tarihe bir yeni dönemin başlangıcı olacak önemli oranda sonuçlar üretecektir.''

''DÜĞMEYE BASIYORUZ''

Başbakan Erdoğan, bunların bölgeler arasında ekonomik kalkınma ve sosyal gelişme farklarını ortadan kaldıracak, geri kalmışlığın getirdiği işsizlik ve göç gibi sorunlarda rahatlatacak kurtuluş projeleri olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

''Artık uzun yıllardır konuşulan ama bir türlü potansiyeli hayata geçirilemeyen bu kurtuluş projelerini elle tutulur, gözle görülür bir hızla tamamlamak için düğmeye basıyoruz. Yıllardır bölge insanımız başta olmak üzere milletimize evlat acısı yaşatan bölücü terör belasının istismar ettiği sosyoekonomik yaralar bu projelerle inanıyorum ki bütünüyle kapanacaktır.

Hatırlarsanız, biz bu yola çıkarken en son seçimde İstasyon Meydanında yaptığım konuşmada da ısrarla vurgulamıştım, bu yola çıkarken bir şey söyledim. Neydi o? Biz hep tek vatan dedik, biz tek bayrak dedik, biz biz tek devlet dedik ve yola böyle çıktık.

İşte bu anlayışladır ki bu büyük hamlenin yanı sıra Meclis'te bugün görüşmeleri başlayan özellikle dil konusuyla alakalı, televizyon-radyo yayınlarında yeni açılımımız terörün psikolojik ve kültürel zeminini de önemli ölçüde kurutacaktır. Yapılacak yeni düzenlemeyle TRT'nin bir kanalı bundan böyle bölgedeki dilleri sürekli olarak anons eder hale gelecektir. Hem sosyokenomik kalkınmayı sağlayacak olan yeni eylem planımız, hem yeni yayın açılımımız, toplumsal yapımızı, birlik ve bütünlüğümüzü güçlendiren bir sosyal restorasyon meydana getirecektir. Bölgelerimiz ve insanlarımızın yıllardır adete mahkum olduğu kötü talihi değiştirecek bu tarihi adımların hükümetimize nasip olmasından büyük bir bahtiyarlık duyuyorum.''

''YENİ BİR MİLAT, YENİ BİR DÖNÜM NOKTASI''

Konuşması vatandaşların alkışlarıyla kesilen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Güneydoğu Anadolu bölgemizin kalkınması başta olmak üzere Türkiye'nin bütün bölgelerinin yüzünü güldürecek, Türkiye'nin topyekun bahtını açacak olan yeni projelerimizi açıklamanın şu anda farklı bir heyecanı içerisindeyiz. Bir az sonra ayrıntılarını açıklayacağım yeni eylem planımız hiç kuşkusuz Türkiye için yeni bir milat, yeni bir dönüm noktası olacaktır.

Fikirleriyle, önerileriyle eylem planımızın olgunlaştırılmasına katkıda bulunan herkese özellikle teşekkür ediyorum. Bugüne kadar bölgeye yönelik bir çok paketler açıklandı, birçok raporlar yayımlandı, birçok söylemler ortaya konuldu. Bunların hepsinin yanlış olduğunu düşünemeyiz. Ancak bu raporların bir çoğu doğrunun olması gerekenin yalnızca bir bölümünü ortaya koyuyor. Oysa olması gereken meseleleri bir bütün olarak doğru algılayabilmek, Türkiye bütünlüğünde düşünebilmektir. Yalnızca siyasi söylemlerle veya popülist bir kısım anlayışlarla netice alınamayacağı çok açıktır. Yine biliyoruz ki doğru teşhis ve tespitler kadar, bunları uygulamaya geçirebilme iradesi, kararlılığı ve azmi de önemlidir. İşte bugün açıkladığımız bir rapor, proje veya dosya değildir. Takvimi belirlenmiş, somut olarak, müşahhas olarak tanımlanmış, kaynağı temin edilmiş bir eylem planıdır.'' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, GAP eylem planının, yüzyılın en büyük bölgesel kalkınma projelerinden biri olduğunu belirterek, ''Bu bir sosyal restorasyon projesidir, bir kardeşlik projesidir. Yeter ki sloganlarla değil, kör ideolojilerle değil, asabiyetle değil, akılla, ilimle, sevgiyle yüreklerimizi birleştirelim'' dedi.

Erdoğan, demokratik siyasetin her türlü sorunun tartışıldığı, müzakere edildiği, çözüm yollarının arandığı zemin olduğuna dikkati çekerek, bütün sorunlar için çarenin daha çok demokrasi, çare daha çok özgürlük olduğunu ifade etti.

Başbakan Erdoğan, Diyarbakır Ziya Gökalp Spor Salonu'nda düzenlenen ''GAP Eylem Planı'' tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, kalkınmanın, refahın temel dinamiğinin adalet olduğunu belirterek, insanların hayat kalitesini artırmanın, adaleti bütün ülkeye yaymanın, refahı eşit şekilde paylaştırmakla mümkün olduğunu kaydetti.

Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik, laik, ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Bu temel niteliklerin gereği milletimizi, ülkemizi bir bütün olarak kucaklamak, 81 vilayetimizi, 70 milyon insanımızı bir görmek, birimiz için olanı hepimiz için istemek, herkes için refah ve özgürlük üretmektir'' dedi.

Konuşması, salonda bulunanların ''Diyarbakır seninle gurur duyuyor'' sloganlarıyla sık sık kesilen kesilen Erdoğan, şunları kaydetti:

''Kardeşlerim; dinimiz, inancımız, düşüncemiz, yaşam biçimimiz, etnik kökenlerimiz her ne olursa olsun, unutmayalım ki millet olarak kaderimiz birdir. Aynı gök kubbe altında yaşıyoruz. Bütün farklılıklarımızın üzerinde bizi birleştiren, tek bir millet yapan yüksek değerlerimiz var. Bizi birleştiren temel paydamız da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır. Hepimiz aynı milletin, aynı cumhuriyetin hür ve eşit vatandaşlarıyız.

Hep birlikte kaybetmemek için hep birlikte kazanmak mecburiyetindeyiz. Bu gök kubbe altında, bu cennet vatanda, bütün renklerimizle biz bir ve bütünüz. Onun için ne diyoruz? 'Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda/Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda/Canı, cananı bütün varlığımı da alsın Hüda/Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda' diyoruz.''

''YOLUMUZ AÇIKTIR, GELECEĞİMİZ AYDINLIKTIR''

Başbakan Erdoğan, salondakilerin ''Vur vur inlesin Deniz Baykal dinlesin'' sloganıyla kesilen konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Bu bereketli topraklarda ekmeğimizi birlikte paylaşacağız, aşımızı birlikte büyüteceğiz. Birbirimize güvenerek, birbirimize yaslanarak, topraklarımızı birlikte yeşerteceğiz; şehirlerimizi birlikte mağrur hale getireceğiz, sorunlarımızı birlikte aşacağız. Herkes tam bir özgüven içerisinde olsun. Bu ülkenin bütün çocukları, bütün gençleri geleceğe emniyet içinde baksınlar. Yolumuz açıktır, geleceğimiz aydınlıktır.

Herkesin, her vatandaşımın başı dik olsun, çözemeyeceğimiz hiçbir meselemiz yoktur. Biz, birlik ve beraberliğimizi güçlendirdiğimiz, dostluk ve kardeşliğimizi pekiştirdiğimiz sürece aşamayacağımız hiçbir engel yoktur. Emin olunuz bu topraklar şaha kalkacaktır. Türkiye'nin bütün şehirlerinde, bütün topraklarında mayınlı alanları biz temizleyeceğiz. Ama kimlerle? Hep beraber, sizlerle birlikte temizleyeceğiz. Şunu çok açık net söylüyorum, bu ülkenin evlatlarını mayın döşemek suretiyle yok etmek isteyenlerin hesabını benim milletim hep birlikte soracaktır. Bu da açık bir gerçektir. 70 milyon vatandaşımızla Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ait olmanın, aynı bayrak altında,aynı istiklali korumanın onur ve gururunu birlikte yaşayacağız.''

''DEMOKRASİ DE KALKINMA DA MİLLETİMİZİN ORTAK TALEBİDİR''

Türkiye'nin son yıllarda gerek ekonomik kalkınma, gerekse demokratik gelişme noktasında elde ettiği bütün kazanımların arkasında demokratik istikrar ortamının yer aldığının bilinmesi gerektiğini ifade eden Erdoğan, huzur ve istikrara hep birlikte sahip çıkarak, ortak gelecek hedefleri etrafında kenetlenileceğini söyledi.

Başbakan Erdoğan, ''Unutmayalım ki, demokrasi talebi de kalkınma talebi de bütün milletimizin ortak talebidir. Bu gerçeği anladığımız gün hiçbir meselemiz kalmayacaktır. Bütün meselemiz, vatandaşlarımız arasında hiçbir ayrım gözetmeksizin ülkemizin bütün insanlarını kazanmaktır'' dedi.

''BU BİR SOSYAL RESTORASYON PROJESİDİR''

Salondakilerin ''Diyarbakır seninle gurur duyuyor'' sloganları üzerine ''Biz sizlerle gurur duyuyoruz'' diyen Erdoğan, sözlerine şöyle sürdürdü:

''Değerli kardeşlerim; burada attığımız adalet tohumları sadece Türkiye'nin güneydoğusunu, doğusunu değil Türkiye'nin yedi bölgesini de yeşertecektir. Buraya yaptığımız yatırımlar, yapacağımız yatırımlar Türkiye'nin geleceğine yapılmış yatırımlardır. İşte bugün hükümetimiz bölgesel farklılıkları ortadan kaldıracak devasa bir adıma daha imza atmaktadır. Bu, yüzyılın en büyük bölgesel kalkınma projelerinden biridir. Bu bir sosyal restorasyon projesidir, bir kardeşlik projesidir. Yeter ki sloganlarla değil, kör ideolojilerle değil, asabiyetle değil, akılla, ilimle, sevgiyle yüreklerimizi birleştirelim. Yeter ki gücümüzü dağıtmayalım, enerjimizi zayi etmeyelim, yeter ki sorunlarımızın çözümsüz olmadığına hep birlikte inanalım.

Demokratik siyaset her türlü sorunun tartışıldığı, müzakere edildiği, çözüm yollarının arandığı zemindir. Bütün sorunlarımız için çare daha çok demokrasidir, çare daha çok özgürlüktür. Çare daha çok yatırım, daha çok üretimdir, çare güvendir, istikrardır.

Şunu açıkça gördük ve yaşadık ki, güven ve istikrarın olmadığı hiçbir yerde gelişme olmaz, terör ve şiddetin var olduğu hiçbir yerde de kalkınma olmaz, huzur ve refah olmaz.''

''TERÖRÜN İNSANLIK DIŞI YÜZÜNÜ HERKES TANIDI''

Başbakan Erdoğan, milletin birlik ve beraberliğine, ülkenin huzur ve istikrarına, vatandaşların can ve mal güvenliğine kasteden terör örgütünün, menfur saldırılarıyla hiçbir hedef ayrımı gözetmediğini, hiçbir değer tanımadığını bütün dünyaya gösterdiğini söyledi.

Erdoğan, şöyle konuştu:

''Artık bölücü terör örgütünün insanlık dışı yüzünü herkes tanımıştır. Çok yönlü ve çok boyutlu yürüttüğümüz mücadele neticesinde terör örgütü içeride ve dışarıda hiç olmadığı kadar yalnızlaşmıştır. Siyasi, askeri, diplomatik, sosyokültürel ve sosyoekonomik tedbirleri eş zamanlı olarak uygulamaya koyuyor, topyekun bir mücadele yürütüyoruz. Terörün düşmanı refah ve özgürlük ortamıdır. Refah yayıldıkça, özgürlükler güçlendikçe insanımız top yekun kazanacak, kaybeden terör örgütü olacaktır. Bu son hamle ve açılımlarımızla terör örgütünün istismar ettiği varlık alanı her geçen gün daha fazla daralacaktır. Her türlü ilerlemenin öncelikli şartı güven ve istikrar zemini tesis etmek, asgari güvenlik şartlarını sağlamaktır.

Bu bölgelerin yaşadığı olumsuzluklarla geri kalmışlıkta, göçte, sosyal tahribatta terörün büyük bir etkisi olmuştur. Hepimize düşen ilerleme ve kalkınmanın zemini oluşturmaktır. İnanıyorum ki milletimiz bir bütün olarak artık huzur istiyor, aş istiyor, iş istiyor, hak ve özgürlüklerin gelişmesini istiyor.

Doğudaki, güneydoğudaki kardeşim ne istiyorsa, unutmayın batıdaki, kuzeydeki güneydeki kardeşim de onu istiyor. Demokrasinin gelişmesiyle ekmeğimizin büyümesinin birbirine ne kadar bağlı olduğu açıkça görülmüştür. Türkiye bugün hızlı ve istikrarlı büyüme ivmesini kazanmış ve belli bir noktaya gelmiştir.''