İstanbul'da düzenlenecek G-20 Zirvesi, Türkiye'ye 5 milyar dolarlık ihracat kapısını açacak. Ev sahipliği sıfırcı hocaları da (reytingçileri) yumuşatabilir.

Fakat unutmamak lazım. İşin bir de güvenlik boyutu var. Geçen yıl Kanada 2 günlük güvenliğe 600 milyon dolar harcamıştı.

Dünyanın en büyük 20 ekonomisinin liderlerini bir araya getiren G-20 Zirvesi, nisan sonu ya da mayısı ayı başında İstanbul'da gerçekleşecek. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın açıklamasına göre, zirve Türkiye ile G-20'nin dönem başkanı olan Fransa'nın eşbaşkanlığında düzenlenecek. Zirvede, sert bir şekilde tırmanışa geçen petrol ile Rusya ve Çin gibi ülkelerde devlet politikalarının yanı sıra iklimsel değişiklerin beraberinde getirdiği gıda fiyatlarındaki yartış üzerinde durulacak.

EKONOMİ KAZANACAK
2008'den beri her yıl iki kez üye ülkelerden birinde düzenlenen zirve, Türkiye'ye dış politikada prestijin yanısıra ekonomik anlamda da büyük getiri sağlayacak. Aslında Türkiye'nin bu zirve sayesinde ne kadarlık bir kazancı olacağı konusunda net bir açıklama yapmak kolay değil. Bu konuda G-20 Zirvesi'nin Türkiye için ekonomik olarak ne anlama geleceği, ancak bundan önce zirveyi düzenleyen ülkelerde yapılan araştırmalar dikkate alınarak hesap edilebilir.

Tanıtım bedeli: 15 milyon dolar
ZİRVE 100'ü aşkın ülkede canlı yayımlanacak. 2009'da ABD'nin-Pittsburgh'ta düzenlenen zirveyi 3 bin gazeteci izlemiş ve 7 bin makale yayınlanmıştı. Aynı sayıda gazetecinin İstanbul'a gelmesi bekleniyor. Yapılan haberler de aslında bizim reklamımızı yapıyor. Kore Uluslararası Ticaret Örgütü'ne göre, ev sahibi ülkeye yapılan tanıtım bedeli 15 milyon dolar civarında.

İhracata katkısı: 5 milyar dolar
ARAŞTIRMAYA göre, ev sahibi ülkenin ihracatı zirveden sonra uzun vadede yüzde 4 artıyor. Türkiye 2010'da 113.7 milyar dolarlık ihracat yapmıştı. Bunun 2011'de 127 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bu rakamlara göre G-20 Zirvesi'nin Türkiye'nin ihracatını 5 milyar dolar yukarı çekmesi beklenebilir.

Oluşturacağı istihdam ise 150 bin kişi
EKONOMİNİN canlanması demek yeni iş oluşturulması anlamına geliyor. Yine araştırmaya göre, zirve 150 bin civarında kişiye istihdam kapısı açabilir. TÜİK tarafından mart ayı başında yayımlanan işsizlik rakamlarına göre Türkiye'deki işsizlik oranı yüzde 11.9. Ülkede 25.6 milyonluk işgücü ve 3 milyon işsiz var. Basit bir hesapla 150 bin kişilik bir istihdamın işsizlik rakamını yüzde 0.7 aşağıya çekeceğini söylemek mümkün.

Direkt harcama: 45 milyon $
ZİRVE en son 11-12 Kasım 2010 tarihlerinde Güney Kore'nin başkenti Seul'de düzenlendi. Zirve düzenlenmeden önce yapılan bir araştırmaya göre zirveyi düzenleyen şehir, 15 bin civarında bir ziyaretçiye de ev sahipliği yapıyor. Bu kişilerin ortalama 3 bin dolar harcama yapacağı göz önünde bulundurularak, İstanbul ekonomisine 45 milyon dolarlık bir kaynak sağlanacağı söylenebilir.

Borçtaki tasarruf: 26 milyon $
ZİRVEYE ev sahipliği yapmak, ülkenin kredi notuna da katkı yapıyor. Türkiye için dört gözle beklenen artırım kararı, zirveyle birlikte öne çekilebilir. Olası artırım ülkeye duyulan güvenin artmasıyla borçlanma maliyetlerini de azaltabilir. Korelilerin hesabına göre nottaki bir kademelik artırım yıllık 26 milyon dolarlık tasarruf anlamına geliyor.