Fenerbahçe'nin Brezilyalı yıldızı Roberto Carlos, 4 sene sonra futbolu bırakmayı düşündüğünü belirterek, " Bu 4 senenin ardından başkanımızla oturup konuşacağım ve benden ne istediğini kendisine soracağım. Fenerbahçe'nin yöneticisi olarak mı, elçisi olarak mı yoksa teknik direktörü olarak mı görev yapacağımı başkanımızla konuşacağım" dedi.

Roberto Carlos, Maradona'nın idolu olduğunu belirterek, "Her Brezilyalı gibi çocukluğumdan beri futbol oynadım ancak 1988 yılında şu an yaşadığım şehir olan Araras'ta gerçek anlamda futbol kariyerim başladı. Sol açık mevkiinde futbola başladım. Maradona idolümdü" dedi. Brezilya'daki bir çok insanın kendisine Fenerbahçe'yi ve İstanbul'u sorduğunu kaydeden Roberto Carlos, "Fenerbahçe artık çok tanıdık bir kulüp haline geldi buralarda da. Özellikle bu sene Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nde gösterdiği performans ve o maçların burada da gösterilmesi, ilgiyi daha da arttırdı. Beni tanıyan insanlar beni gördüklerinde yanımda Fenerbahçe forması olup olmadığını soruyorlar.

İstanbul'da ilk senemi geçirdim. Çoğu şeye hızlı bir şekilde alıştım. Oradaki evimin, gittiğim mekanların ve oradaki arkadaşlıklarımın özlemini çekiyorum. İstanbul'u şehir olarak da çok özledim. Bir an önce dönmek istiyorum. İstanbul'dayken de geride bıraktığım çocuklarımı ve ailemi özlüyorum. Ancak futbolu bıraktığım zaman kesinlikle yaşantım İstanbul'da devam edecek. Evlilik de planlarımın arasında var" şeklinde konuştu.


Roberto Carlos, geçen sezonla ilgili olaraksa, "Geçirdiğim son bir seneye baktıktan sonra, Fenerbahçe'de olmaktan dolayı çok mutlu olduğumu söyleyebilirim. Şampiyonlar Ligi'nde Chelsea'ye karşı oynadığımız maçlarda biraz daha şansımız olabilseydi hiç kimsenin tahmin edemeyeceği çok önemli yerlere gelebilirdik. Türkiye liginde bu kadar güzel maçlar çıkarıp, Galatasaray maçında gösterdiğimiz performanstan dolayı şampiyon olamamak beni açıkçası çok üzdü. Türkiye Kupası'nı da elimizden çaldılar. Fakat önümüze bakıyoruz. Planlamaların çok iyi yapılması gerekiyor. Hedeflerimize emin adımlarla yürümemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.


"TAMAMEN İYİLEŞTİM"

Sakatlık durumuyla ilgili soruya ise Roberto Carlos, "2.5 aylık bir süre geçti. Şu an kendimi çok iyi hissediyorum. Kendimi artık tamamen sezon başı çalışmalarına adamış durumdayım. Bir tane stres kırığı vardı. O da artık tamamen iyileşti. Sakatlığım olmasaydı neler yaşanırdı bilemeyiz tabii ki. Benim saha içinde olmam belki takım arkadaşlarıma daha fazla güven verebilir, rakip takım ve hakemler üzerinde daha farklı bir saygı uyandırabilirdi ama bunların hiçbirini bilemeyiz. Belki de ben sahada olsaydım elde ettiğimiz sonuçlara da ulaşamazdık. Sahada hepimizin görevleri belli ve herkes üzerine düşeni yaptı. Şampiyonlar Ligi'nde Chelsea'ya karşı, ligde Galatasaray ve Trabzon'a karşı oynasaydım, arkadaşlarıma tabii ki katkı sağlardım. Bu sene içindeki analize baktığımız zaman üç ayrı kulvarda mücadele etmenin Fenerbahçe'nin çok alışkın olduğu bir durum olmadığını gördüm. Bu nedenle oynayabilseydim daha olumlu bir gidişat olabilirdi fakat sonuçları tabii hiçbir zaman bilemeyiz" cevabını verdi.

"FENERBAHÇE'DE OYNAMAK KADAR, FENERBAHÇE FORMASI GİYMEK DE ÖNEMLİDİR"

Brezilyalı futbolcu, Fenerbahçe'de kendisini en sevindiren ve en üzen olayları ise şöyle açıkladı: "Beni geçen sezon en fazla mutlu eden nokta; Fenerbahçe'deki o güzel ortamı oluşturabilmek oldu. Şunu vurgulamak istiyorum; Fenerbahçe'de oynamak kadar, Fenerbahçe forması giymek de önemlidir. Gurur duyulan nokta bu olunmalıdır ve Fenerbahçe her zaman kazanmak zorundadır. En üzüntü vereni ise tabii ki şampiyon olamamak."


Şampiyonlar Ligi kupasını daha önce 3 kez havaya kaldıran Roberto Carlos'un bu kupayı Fenerbahçe forması altında kaldırabilme inancı sorulduğunda ise, "Kesinlikle inanıyorum. Bu sezona bakarsak zaten çok çok az kalmıştı o zafere. Şimdi geçmişi unutacağız ve ileriye bakacağız. Özellikle başkanımız bize daha iddialı ve güçlü bir takım kurmak için elinden geleni yapıyor. Bizim çalışmamız doğrultusunda bu kupayı kaldırmaya az kaldı, göreceksiniz" cevabını verdi.


Roberto Carlos, futbol kariyerinden sonraki planlarıyla ilgili olaraksa, "39 yaşıma kadar oynamak istiyorum. Önümde bir 4 sene daha var. Bu 4 senenin ardından başkanımızla oturup konuşacağım ve benden ne istediğini kendisine soracağım. Fenerbahçe'nin yöneticisi olarak mı, elçisi olarak mı yoksa teknik direktörü olarak mı görev yapacağımı başkanımızla konuşacağım. Ben Fenerbahçe'yi öylesine seçmedim. Buraya her türlü başarıyı getirmeye kalpten inandığım için burayı seçtim. Fenerbahçe adının geçtiği her yerde olmak istiyorum" şeklinde konuştu.


"3 KULVARDAKİ TÜM MUTLULUKLARI YAŞATACAĞIZ"


Başkan Aziz Yıldırım ve Sarı-lacivertli taraftarlara da seslenen Roberto Carlos, "Başkanımıza bana şu ana kadar verdiği destek ve duyduğu güven için her şeyden farklı bir şekilde teşekkür etmek istiyorum. Sezon sonunda ona daha fazla mutluluk vermek isterdik fakat maalesef olmadı. Başkanımızın bu şampiyonluğu ne kadar fazla istediğini biliyorduk. Fakat gerek Başkanımıza gerekse taraftarımıza buradan seslenmek istiyorum ki; takım olarak 3 kulvardaki tüm mutlulukları onlara yaşatacağız. Hedefimiz bu olmak zorunda. Takım arkadaşlarımla hep birlikte çalışarak şampiyonluğu önümüzdeki sezon tekrar yaşatacağız. Taraftarımız da bize zaten gereken desteği her zaman olduğu gibi verecektir" ifadelerini kullandı.


"EMRE ÇOK YERİNDE BİR TRANSFER"


Roberto Carlos, Fed artık tamamen sezon başınerbahçe'nin yeni transferi Emre Belözoğlu'nun çok yerinde bir transfer olduğunu söyleyerek, "Emre çok kaliteli bir oyuncu. Newcastle United ve Milli Takım'da çok sayıda maçını izledim. Performansı mükemmel seviyede. Çok yerinde ve iyi bir transfer. Takıma olan katkısıyla hedeflerimize ulaşmamız da çok büyük payı olacaktır" şeklinde konuştu.


A Milli Futbol Takımı'nın 2008 Avrupa Şampiyonası'ndaki şansını da değerlendiren Roberto Carlos, "Türkiye'nin içinde bulunduğu grup açıkçası çok zor bir grup. Fakat futbolun içinde her şey mümkün. Yunanistan'ın Avrupa Şampiyonu olacağına başlangıçta kimse şans vermezdi. Favoriler her zaman kazanamaz. Önemli olan kendinize güvenmek ve ne yaptığınızı bilmektir. Türk Milli Takımı'nın da kalitesi zaten tartışılmaz. Bu nedenle başarılı olmaması için bir engel göremiyorum. Şampiyon olursa da hepimiz mutlu oluruz" diye konuştu.