Bu yıl sıcak havaların yoğun olarak yaşandığı Ağustos ayına rastlayan Ramazan'da, futbolcuların oruç tutmasının performanslarını düşüreceği belirtildi.
 
Profesyonel sporcular için kulüp doktorlarının özel programlar hazırladığını kaydeden Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Diyet Uzmanı Pınar Ercan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, futbolcuların hazırlık döneminde gün içinde belirli bir efor sarf ettiğini, aşırı su kaybettiğini, bu nedenle oruç tutan futbolcuların hem susuzluğu, hem de açlığı daha fazla hissedeceklerini ifade etti.
 
Çok uzun süre aç kalındığında kan şekerinin düşeceğini ve metabolizmayla ilgili bazı problemlerin ortaya çıkacağını vurgulayan Ercan, yine de tercihin futbolcuya ait olduğunu ifade ederek, ''Biz antrenman ve müsabaka döneminde sporcuların oruç tutmamasını öneriyoruz. Uzun süreli açlığa ve sıvı kaybına bağlı kan şekeri düşüklüğü sonucu, halsizlik, yorgunluk, dikkatsizlik görülmekte, sakatlanma riski artmaktadır'' dedi.
 
Sporcunun oruç tutmasının kulüp doktoru, kendisi ve antrenörü arasındaki bir ilişkiye bağlı olduğunu, oruç tutmanın yasaklanmasının da moral motivasyonunu olumsuz etkileyebileceğini anlatan Ercan, ''Futbolcular hazırlık maçları ve antrenmandan bir gün önce ve aynı gün, sağlıkları için oruç tutmamalı'' diye konuştu.
 
SAĞLIKLI BESLENME
 
Sağlıklı beslenmenin yaşamın her devresinde önemli olduğunu, ancak Ramazan ayında bu durumun daha hassas konuma geldiğini belirten Ercan, sıcak havalarda vücut direncinin düştüğüne dikkati çekerek, iftar sofrasına mümkün olduğu kadar hafif yiyeceklerin bulunmasını tavsiye etti.
 
Vücudun uzun süre aç ve susuz kalmasından dolayı, iftarda yavaş ve aralıklarla yiyeceklerin tüketilmesini öneren Ercan, aşırı su içerek iftara başlanmasının karın şişliğine ve tokluğa neden olabileceğini belirterek, şu önerilerde bulundu:
 
''İftarda çorba mutlaka bulunmalı. Uzun süreli bir açlığın ardın yenen ilk yemek, çorbanın ardından ana yemek olmalı. Midenin kısa sürede dolması tansiyon ve kan şekerini yükseltebilir. Böylece oruç tutan, daha az sindirim sorunu yaşar.  Ayrıca uzun süreli açlık kabızlığa neden olur. Bu yüzden bol lifli ve posalı besinleri tercih edilmeli, tuz tüketimi mümkün olduğunca azaltılmalı. Canı tatlı çekenler istediği tatlıyı iftar sofrasında tüketmek yerine kan şekerinin dengesi için en az yarım saat sonra tüketmeli.''
 
Ercan, fındık, ceviz, badem gibi faydalı kuruyemişleri daha uzun süreli tokluk hissi verdiği için sahurda tüketilmesini, iftardan sonra en az 2,5-3 litre su tüketilmesini, iftar sonrası aşırı çay kahve tüketilmemesini önerdi. (AA)