Afganistan'da milyonlarca çocuk, açlık ve bulaşıcı hastalıkların pençesinde yaşam mücadelesi veriyor. İşte Afganistan'ın sahipsiz çocuklarının kare kare trajedisi...


Uluslararası kuruluşların raporlarına göre Afganistan'ın 24 milyonu bulan nüfusunun 11 milyonunu, 0-18 yaş arası çocuklar oluşturuyor. Yetkililer, yaklaşık 30 yıldır işgal ve savaş nedeniyle 100 binden fazla çocuğun sakat kaldığı ülkede annesiz babasız kalan çocuk sayısının ise 1 milyona ulaştığına dikkati çekiyor.

1979'daki Sovyet işgali döneminde döşenen 10 milyon mayın dolayısıyla Afganistan'da her gün 20-25 çocuğun yaralandığı, 1 çocuğun öldüğü belirtilen raporlarda, 2001'den önce 7.5 milyon Afganlının açlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğu, 2002'den sonra ise ülke nüfusunun tamamına yakınının beslenme sorunu yaşadığı vurgulanıyor.

ABD'nin Afganistan operasyonu sonrasında yüzlerce çocuğun bombalı saldırılarda öldüğünü kaydeden yetkililer, Taliban saldırılarında da çok sayıda çocuğun hayatını kaybettiğine işaret ediyor.

1 milyon Afganlı çocuk mülteci bulunduğu belirtilen raporlarda, ülkedeki çocukların büyük kısmının ot ve çekirge yiyerek hayatta kalmaya çalıştığına dair ifadeler de yer alıyor. Toplam 11 milyon çocuk nüfusunun yüzde 95'inin "savaş travması" nedeniyle tedaviye muhtaç olduğu kaydedilirken, 6-13 yaş grubu çocukların yüzde 70'inin okuma yazma bilmediği belirtiliyor.

Kabil'deki 12 mülteci kampında yaşayan 1 milyon Afgan çocuk hemen hemen her gün soğan kızartmasıyla karnını doyurmaya çalışırken, ağır koşullarda yaşama tutunma çabasında.

Pakistan sınırı yakınlarındaki Spin Boldak bölgesinde bulunan kamplarda yaşayan 100 binden fazla kişiden yaklaşık 20 bininin 16 yaşından küçük olduğu kaydedilirken, 2002 yılından bu yana kış aylarında kamplarda donarak ölen çocuk sayısının ise bini geçtiği bildiriliyor.

Yıllardır bomba ve silah seslerinin yankılandığı başkent Kabil sokaklarında dikkati çeken yüzlerce çocuk ise kıyafetleri ve bakışlarındaki ifadelerle adeta ülkedeki fakirliğin seviyesini gözler önüne seriyor.

Sokaklarda çok sayıda çocuk dilencilik yaparken, kimisinin hayatta kalmak için, kimisinin de daha iyi hayat şartları yaratmak için dilendiği belirtiliyor. Afganistan'daki dilenci sayısının henüz belirlenemediğini açıklayan Birleşmiş Milletler ve yardım kuruluşlarına göre nüfusun hemen hemen yarısı, günde 2 dolarla yaşamını sürdürmeye çalışıyor.

Nüfusun yüzde 88'inin içilebilir temiz suya ulaşamadığı Afganistan'da hızla yayılan bulaşıcı hastalıklar ise çocukları, ölümle yaşam arasındaki ince çizgide tutuyor.

Sadece geçen ay güneydeki Kandahar'da bir düğün sırasında düzenlenen Amerikan hava saldırılarında ölen 40 sivilden 23'ü, eylül ayında ise Herat'taki askeri operasyonda ölen 90 sivilden 60'ının çocuklardan oluşması ülkedeki durumu özetliyor.

-ÇOCUKLAR ORGAN VE UYUŞTURUCU TİCARETİ KISKACINDA-

Öte yandan Afganistan'da her yıl onlarca çocuğun, organ ve uyuşturucu ticaretinde kullanılmak veya "intihar komandosu" olarak yetiştirilmek üzere yurt dışına kaçırıldığı bildiriliyor.

Afganistan polisi ve çeşitli sağlık kuruluşlarında çalışan doktorlar, çocukların organ ve uyuşturucu tacirlerinin eline düşebildiğini ifade ederek, her ay onlarca çocuğun organ mafyası tarafından kaçırıldığını iddia ediyor.

Kaçırılan çocukların gözleri ve böbreklerinin yurt dışında başka insanlara nakledildiğini öne süren Afgan kaynakları, çocukların organ ticaretinin yanı sıra uyuşturucu ticaretinde de aracı olarak kullanıldığını vurguluyor.

Bölgedeki kimi ülkelere kaçırılan bazı çocuklara da "intihar komandosu" olmaları için eğitim verildiğini iddia eden yetkililer, bu eğitimlerde çocukların beyinlerinin yıkandığını ifade ediyor.

Kısa süre önce Helmand vilayetinde 13 yaşında bir çocuğun, içine bomba gizlediği tekerlekli arabayı askerlerin üzerine sürmesi sonucu 3 İngiliz askerin öldüğünü hatırlatan yetkililer, Taliban'ın kontrolündeki bölgelerde yaşayan binlerce çocuğun da militan olarak eğitildiğinin altını çiziyor.