Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, Yargıtay"ın üye ve daire sayısının artırılmasın iş yükünü azaltmayacağını savunarak, “İdarenin hiçbir eylemini denetlemeyecek bir Danıştay isteniyor. İslamcı, faşist bir düzenin kurulması için ortam hazırlanıyor. Hükümet, yüksek yargıdaki üye sayısını çoğaltarak kendilerine yakın kişileri üyeliğe seçecek. Yargıtay Başkanlığı için seçim yapılmasını beklemeden böyle bir uygulama yürürlüğe sokulmak istenmesi, Yargıtay"ı baştan aşağıya ele geçirme operasyonudur. Korku imparatorluğunun maşası olan hakim ve savcıları himaye etmek için atılmış büyük bir adım” dedi.
TBMM Başkanlığı"na sunulan Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Yasa Tasarısı, Yargıtay"da 32 olan daire sayısının 38"e Danıştay"da ise 13 olan daire sayının 15"e çıkarılması öngörüyor. Hükümet, daire sayısının arttırılması ve yürürlüğü girecek olan istinaf mahkemelerinin yargıdaki iş yükünü azaltacağını savunuyor.

Tasarıyı değerlendiren Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, ANKA'ya yaptığı açıklamada Yargıtay"daki iş yükünün azaltılmasının basit olduğunu dile getirirken, söz konusu düzenlemeyi de eleştirdi. Savaş, Yargıtay"a incelenmesi için gitmemesi gereken dosyaların, Yargıtay"a gönderildiğini iş yükünün bu nedenle artığını ifade etti ve “Kira tespiti, tahliye davaları, paraya çevrilmiş hapis cezaları bunların mutlaka incelenmesi gerekiyorsa, bu Yargıtay olmamalıdır” dedi.

-“KORKU İMPARATORLUĞUNUN MAŞASI OLAN HAKİM VE SAVCILAR”-

Hükümet"in daire sayısında yapılmasını öngördüğü artışı da eleştiren Savaş, şöyle konuştu:
“Hükümet, bir yandan İstinaf Mahkemelerini kurmaya çalışıyor, bir yandan da Yargıtay"ın daire ve üye sayısını artırıyor. Daha önce "istinafları kuracağız bunlara gerek yok" diyorlardı. Bu doğrudan doğruya korku imparatorluğunun devamı sağlamaktır. İşte özel yetki verilmiş hakim ve savcılara açılmış davaların çoğu mahkumiyetle sonuçlanmış olsa dahi, bundan sonra herkes biliyor ki, Yargıtay bu kararları bozacak. Bu usulsüzlükleri sokaktaki çocuk bile biliyor. Mahkumiyetler temyiz edilirse, bunları bozacak bir Yargıtay isteniyor. İdarenin hiçbir eylemini denetlemeyecek bir Danıştay isteniyor. İslamcı, faşist bir düzenin kurulması için ortam hazırlanıyor. Üye sayısını çoğaltarak kendilerine yakın kişileri üyeliğe seçecekler. Yargıtay Başkanlığı için seçim yapılmasını beklemeden böyle bir uygulama yürürlüğe sokulmak istenmesi, Yargıtay"ı baştan aşağıya ele geçirme operasyonudur. Böylece Türkiye hukuk devleti olmaktan çıkarılıyor. Korku imparatorluğunun maşası olan hakim ve savcıları himaye etmek için atılmış büyük bir adım.”

ANKA