Bitlisli Kürt ve İslami camianın önemli ailelerinden gelen Müfit Yüksel, İstanbul Belediye Başkanlığı döneminde Başbakan Tayyip Erdoğan’ın danışmanıydı... ODTÜ sosyoloji mezunu Yüksel, Kürt sorunu, cemaatler ve İslami konulardaki çalışmalarıyla tanınıyor. Yüksel’le uzmanı olduğu bu konuları konuştuk.
 
> Kürt-Türk savaşı çıkar mı ortaya?
 
- Yani farklılaşmaya evet ama ayrışmaya hayır diyebilmeniz lazım. Dilleri farklı falan ama bu ayrımlaşma olacak diye bir şey söz konusu değil. Aynı dine inanmanın aynı kıbleye yönelmenin aynı mihraba yönelmenin verdiği ortak bir kültür, ortak bir geçmiş, ortak bir birikim var. Bu belli bir ayrışmaya yol açmamalı. Farklılaşmalar Osmanlı döneminde Kürt ve Türk deniyordu. Tabii o zamanlar ulus devlet olma yok. Bir Kürt gelip şeyhülislamı da biliyordu. Çünkü Osmanlı döneminde şöyle bir tekerleme söz konusuydu: Arabın dini Türk’ün tahtı Kürt’ün ilmi Arnavut’un inadı. Bu tekerlemenin gerçekten belirleyici bir yönü vardı.
 
> Ne oldu da bu duruma gelindi?...
 
- Batılılaşmayla birlikte tanzimattan sonra ulus devlet olma dönüşümü oldu. Bir de Osmanlı Rumeli’yi kaybedince beynini kaybetti adeta. Çünkü batıya uzanan mızrağın da ucuydu orası.
 
Bu kaybedilince gerçekten imparatorluğun sonu oldu. İslam kimliğine dayalı bir toplum şekli üzerine bir ulus devlet gömleği adeta giydirildi. 20’li 30’lu yıllardaki bu şey kırılmayı sağladı. En çok da anadili Türkçe olanlar dışında Müslümanların en kalabalık topluluğunun anadili Kürtçe olanlar teşkil ediyordu.
 
> Peki dağılmanın ana sebebi?
 
- Kürtler Abbasi hilafet geleneğine bağlı idi. Bugün hâlâ o bölgede 50-60 tane medrese devam ediyor, bu medreseler Nizamülmülk’ün açtığı Nizamiye Medreselerinin son bakiyeleri oldu. Bu Osmanlıya bağlı kalmalarını sağlayan en önemli şey oldu.
 
Tanzimattan sonra buralara merkezden valiler atandı. Bunlar yerel otoriteyi sağlayamadı yeterince. Yerel otoriteyi kim sağladı? Tam o dönemde Mevlana Halid-i Bağdadi çıktı. Mevlana Halid kendisi Kürt’tü. Kürdistan’da büyük bir Nakşi örgütlenmesi oldu. Bu Nakşi örgütlenmesi o bölgede her medreseyle tekkeyi birleştirmiş olması, hem şeyhlik hem mollalık ikisi bir arada olması ister istemez çok büyük bir gücü getirdi. Arap asıllı aileler de Kürtler arasına karışarak Kürtleşti. Şırnak’tan tutun Diyarbakır’a öbek öbek Arap aşiretler Kürtleşti. Nakşibendiler bölgeye egemen oldu.
 
> Ne kadar sürdü bu durum?
 
-1924’e kadar bu devam ediyor. Çok az ufak tefek şahsi şeyler dışında başka bir şey yok. Yani hiçbirinde hilafete karşı bir ayaklanma yok.
 
> Yine de yerel bazı şeyler var galiba...
 
- Evet yerel. Şimdi hilafet kaldırılınca Abbasi hilafet geleneğine bağlı ve Osmanlı’ya bağlanmış bir toplum bu bağlılığında kırılma oluyor işte. Bu kırılmanın sebebi hilafet medresesinin kaldırılması. Tekke ve medreselerin kapanması vs. Çünkü İstanbul’a o insanları bağlayan en önemli şey buydu.
Türkiye