Geriye dönüp bakıldığında döviz ve faizin zaman zaman dalgalandığını ancak Türkiye'nin büyüme yolundan hiçbir zaman dönmediğinin rahatlıkla görülebildiğini ifade eden Arslan, bugün Türkiye'nin büyüme dinamiklerinin güçlü olduğunu kaydetti.

Arslan, imalat sanayisinde artan yüksek teknoloji kullanımı, markalaşma, inovasyon ve Ar-Ge'nin yanında istihdamın kalitesini yükseltecek birçok gelişmeye şahit olunduğunu belirtti.

Makroekonomik göstergelerin tamamına bakıldığında, Türkiye ekonomisinin olumlu yönde ilerleyeceğini, verilen emeklerin bir karşılığı olduğunu dile getiren Arslan, şunları kaydetti:

"2018 yılı için büyüme hızının yüzde 5'in üzerinde olacağı, ham madde ve ara malında dışa bağımlı olmamıza rağmen cari işlemler açığının milli gelire oranının yüzde 5'i aşmayacağı, ihracatın rekorlar kırarak yüzümüzü güldüreceği, teşvik paketleri sayesinde yüksek teknolojinin üretimdeki payının artacağı anlaşılmaktadır. Bu tarihi gerçek bize geleceğimizin daha parlak olacağını göstermektedir."

Arslan, finansal piyasalardaki hareketliliğin küresel düzeydeki gelişmelerden doğrudan etkilendiği bu zorlu dönemde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) sahip olduğu tüm enstrümanları fiyat istikrarı için etkin bir şekilde kullanmaya çalıştığını vurguladı.

Küresel finans piyasalarındaki tüm parametreleri dikkatle analiz ettiklerini belirten Arslan, "Bankacılık sektörü olarak bize düşen görevin, ekonomik reformların tamamlayıcısı olmak ve yıl sonu hedeflerinin tutturulabilmesi yönünde destekleyici bir faaliyet yürütmek olduğuna inanıyoruz." dedi.

"43 BİN 608 KİŞİYE TOPLAM 6,5 MİLYAR TL'LİK NEFES KREDİSİ KULLANDIRILDI"

Osman Arslan, Türk bankacılık sektörünün organize hareket edebilme ve reel sektör lehine düzenlemelerle finansman imkânlarını geliştirebilme becerisinin en iyi örneklerinden ikisinin Nefes Kredisi ve Kredi Garanti Fonu (KGF) kefaletli krediler olduğunu vurguladı.

Geçen yıl devreye alınan ve tamamı kullanılan 200 milyar TL tutarlı KGF kefaleti kapsamında Halkbank'ın toplam 20,6 milyar TL kefalet kullanımıyla ilk sırada yer aldığını anımsatan Arslan, bu yıl devreye alınan toplam 50 milyar TL kefalet tutarlı ikinci dilim programında da 4,6 milyar TL kefalet kullanımıyla yine ilk sırada yer aldıklarını söyledi.

Arslan, geçen hafta toplam 35 milyar TL kefalet tutarlı 3. kefalet protokolünü imzaladıklarını ve bu kapsamda kredi kullandırımlarının da büyük bir hızla başladığını bildirdi.

Mart ayı sonunda 6 banka olarak TOBB ile imzaladıkları Nefes Kredisi protokolü doğrultusunda, TOBB tarafından yatırılan toplam 125 milyon TL'lik mevduat karşılığında da Hazine KGF kefaletiyle Halkbank'ın, bugüne kadar 12 bin 948 firmaya toplam 2 milyar TL'nin üzerinde kredi kullandırdığını belirten Arslan, şunları kaydetti:

"Mart sonu itibarıyla Nefes Kredisi protokolüne imza atan bankalarca, 43 bin 608 kişiye toplam 6,5 milyar TL kredi kullandırıldı. Bu krediler kontrollü bir risk yönetimi yapabilmemizi de sağladı. İlk çeyrek itibarıyla bankacılık sektöründe kredilerin takibe dönüşüm oranı yüzde 2,90 olarak gerçekleşti. AB genelinde bu oranın çok daha yüksek seviyelerde olduğu düşünülürse aktif kalitesi hususundaki titizliğimiz daha net anlaşılacaktır."

'NAKDİ KREDİLERİMİZİ 165 KAT, MEVDUATIMIZI 16 KAT BÜYÜTEREK...'

Türkiye'nin son 15 yılı çok verimli kullandığını ve bu dönemde güçlü bir ekonomi anlayışıyla çok cesur adımlar atıldığını vurgulayan Arslan, "2002 sonrası ekonomik ve siyasi istikrar döneminin, Türk bankacılık sektörüne, büyümenin yanı sıra, satın almalar, birleşmeler, yabancı yatırımcıların piyasaya girişi gibi yeni getirileri oldu. Halkbank ve diğer kamu bankaları geçmişte görev zararı oluşturan, istikrarsızlık nedeni iken bugün ekonomik regülatör, yurt dışı kaynaklı dalgalanmaların etkilerini azaltan, ekonomiye ciddi destek sağlayan, reel sektörün destekçisi konumuna yükseldi." ifadelerini kullandı.

Osman Arslan, çağdaş bankacılık prensiplerine bağlı ve verimli bir kurum olma hedefiyle hareket ettikleri 2002 yılından bugüne kadar olan dönemde aktif toplamını 15 kat büyüterek sektörün 5'inci, nakdi kredilerini 165 kat büyüterek sektörün 4'üncü, ve mevduatını 16 kat artırarak sektörün 3'üncü bankası haline geldiklerini söyledi.

Arslan, "5-10 yıl gibi kısa bir süre içinde, uluslararası ölçekte daha da yaygınlaşacak, özellikle Balkanlar bölgesinde Avrupa'nın en etkin finansal kurumlarından biri olmaya çalışacağız." dedi.

Konut kredisine ilişkin de Arslan, "Ev sahibi olmanın herkesin hakkı olduğuna inanıyoruz, konut kredilerinde faiz indirimi sonrası kredi kullandırımımızın iki katına çıkmasının dolaylı etkileri ile birlikte olumlu katkıları olacağına inanıyoruz" ifadelerini kaydetti.