'Fuhuş yapıyor' diye ablasını öldüren gencin cezası, ağırlaştırılmış müebbetten 20 yıla indi. Mahkeme, 'Tahrik hükümlerinin uygulanması hak kurallarına uygun' dedi

DİYARBAKIR'da, ablasını öldüren gence 'ağır tahrik indirimi'... Geçen yıl yaşanan olayda A.S., eşinden ayrılıp yalnız yaşayan ablası H.S.'yi, başına tek el ateş ederek öldürmüştü. Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan sanık, 'Evine gittim, bir erkek çıktı. Ablam mobilyacı olduğunu, tamire geldiğini söyledi. İnanmadım. Tartıştık. Uyuşturucu kullanıyorum, o gün de aldım. Sırtı bana dönükken tek el ateş ettim' dedi. Anne F.S. şikayetçi olmadı. Baba da kızının kötü yolda olduğunu söyledi. Mahkeme, sanığı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.


'FUHUŞTA ISRARCI OLDU'
Ceza, suçu 'tahrik altında işlediği' gerekçesiyle önce 24 yıla, sanığın iyi hali nedeniyle 20 yıla düştü. Mahkeme F.S.'nın ısrarla fuhuşa devam edeceğini söylediğini belirtti. Kararda şu ifadeler yer aldı: 'Sanığın yetiştiği çevre ve toplumsal yapı dikkate alındığında, fahişelik yapmaya devam edeceğini ısrarla söylemesinin sanık üzerinde hiddet oluşturmadığını kabul etmek mümkün değildir. Sanık, maktulün fahişeliğe devam edeceğini ısrarla söylemesi nedeniyle öldürmeye karar vermiştir. Tahrik hükümleri uygulanmalıdır.' Olayın töre cinayeti kabul edilemeyeceği de belirtilen karar şöyle devam etti: Fahişelik yapan maktulenin bu şartlar altında öldürülmesi durumunda sanık hakkında tahrik hükümlerinin uygulanmasının hak ve nefaset kurallarına uygun olduğu değerlendirilmiştir.

Bu kararlar cinayete prim verir
DİYARBAKIR Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar ise bu tür kararların cinayete prim verdiğini belirtti: Bu toplum baskısı altında verilen bir karar. Mahkeme kararı, hem sanığı cezalandırmalı hem caydırıcılık etkisini göz önünde bulundurmalı. Ama bu kararda caydırıcılık ilkesinin göz önüne alındığını söylemek mümkün değil. Bu tür cinayetlerde çoğu zaman tahrik unsuru uygulanıyor. Mahkemeler toplumun yargılarının bireyi tahrik ettiği ön kabulüyle karar veriyor. 'İnsanlar, fuhuş yapan kardeşi öldürmesi konusunda sanığa baskı yapmıştır' anlayışıyla hüküm kuruluyor. 'İffetsiz kardeş öldürülmeli' mantığını devam ettiriyor. Bu tür durumlarda mahkemeler cesur olsa, iffetsizliğe dair baskılar azalır.