Firma hali hazırda fotoğraf işiyle uğraşan ve fazlasıyla popüler olan Instagram ve Hipstamatic gibi fotoğraf uygulamalarına tam bir rakip olacağını aylar önce belli etmişti. Nitekim bu iki uygulamanın sunduğu şekilde alışkanlık yapıcı bir özeliğe ve resimler üzerinde yeterli kontrole sahip değil. Hal böyle olunca da Facebook, geçtiğimiz ay piyasaya çıkardığı Camera uygulamasını daha emin sularda seyir ettirmek için harika bir pazarlama stratejisi izleyerek Instagram’ı bir milyar dolar karşılığında satın almıştı.

Her iki uygulamanın da birbirine benzeyen özellikleri bulunuyor. Bunların başında ikisinin de ücretsiz olması, sürüklenebilir bir ara birim kullanması, bizi takip eden insanlarla rahatça fotoğraf paylaşabilme ve kendilerine bu program üzerinden geri bildirim yazabilme bulunuyor. Pek tabi her ikisinde de çekilen resim üzerinde rahatlıkla oynamamızı sağlayan farklı araçlar mevcut.

Aradaki en büyük fark ise, Facebook Camera uygulamasının, Instagram’a bir rakip oluşundan daha çok hali hazırda bulunan Facebook uygulamasını tamamlamaya yönelik bir şekilde çalışması. Tamamen dokunma ve itme ile çalışan uygulama ile elimizin altında bulunan resimler üzerinde değişiklikler yapabiliyoruz. Fotoğraflar hakkında yorum, etiketleme ve beğenme gibi işlemlerini yapmaksa sadece bir dokunuşumuza bakıyor.

Facebook Camera uygulaması ile gelen en büyük değişimse, Facebook’a yüklediğimiz fotoğraflara nazaran çok daha fazla değişim ve renklendirme yapabiliyor olmamız. Bu farklılıkları sağlamak içinse tam tamına 14 farklı filtre modeli hizmetimize sunulmuş durumda.