Ünlü tenor Ferhat Göçer'le 8 Haziran'da Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi'nde vereceği konserle ilgili konuşmak için Kuzguncuk'taki yalısında buluşuyoruz. Carte D'or sponsorluğunda gerçekleşecek konserden başlıyoruz sohbete, iş hayatından özel hayatına epey laflıyoruz. Ömür Gedik'le yaşadığı Boğaz'a nazır yalıda iki köpeği, haftanın iki günü gelen iki çocuğuyla çok mutlu olduğunu söyleyen ünlü tenor, Gedik'in 15 yaşında kızı olduğunu belirterek, "Biz üç çocuklu mutlu bir aileyiz" diyor.

KOROYLA SÖYLEYECEĞİM
Bu konserde Metropol Senfoni Orkestrası'yla birlikte sahne alacaksınız. Provalar nasıl gidiyor?
Bu konserin hazırlıkları, TV programımızla ve diğer işlerimizle çakıştığı için çalışmalara biraz daha erken başladık. Normalde senfoni konserlerine üç-dört gün önce başlarız. Arka arkaya dört prova yapar, konsere geçeriz. Ama bu konserde herhangi bir aksilik olmasın diye, provalara 20-35 gün öncesinden başladık. Koro ayrı, senfoni ayrı prova yaptı. Şimdi onları biraraya getirdik, prova yapıyorlar.

Konserde söyleyeceğiniz şarkılar arasında 'Cennet' gibi popüler parçalar da olacak mı?
Tabii. Bu konserde tüm albümlerimde varolan şarkıların en beğenilenlerini koroyla birlikte söyleyeceğiz. 8 Haziran'daki konserin en önemli özelliği hem senfoni orkestrası hem de büyük bir koro eşliğinde çok sesli yapılacak olması... Tabii ki ben de müzikallerin ve klasik opera aryalarının en seçkin örneklerini hazırladım.

Heyecanlanıyor musunuz peki?
Tabii ki. Heyecan olmazsa olmaz. Ama ilk Açıkhava konserlerimizdeki heyecanın yerini artık bir kaygı, bir telaş aldı desek yanlış olmaz. Heyecanı o gece yaşayacağım ama şu an ortaya iyi bir şey çıkarmayı ve Açıkhava'ya gelen insanlara özel bir gece yaşatabilmeyi istiyoruz. Bu konser benim için tüm sene yaptığım işlerin taçlandırılması gibi olacak. Bunu bir konserden öte, dostlarımla biraraya geldiğim bir buluşma gecesi olarak düşünüyorum. Bu, birçok sanatçıya nasip olmayacak bir güç aslında...

Gelelim özel hayatınıza... Ömür Hanım'la evlendiğiniz haberlerinin doğruluk payı var mı?
Hayır. Ben her zaman evlendiğimizi değil, evlenme ihtimalimizin olduğunu ve bu konuda konuştuğumuzu söyledim. Bana 'Evlenecek misiniz?' diye sordular. "Tabii ki evlenebiliriz. Her an bunun planını yapıyoruz. Şu an yoğun bir dönemdeyiz, bunu ayrıntılarıyla konuşacağız" dedim. Bu durum, evlilik haberi diye çıkmış olabilir ama bundan kasıt evliliğe kapalı değil, açık olduğum ve kendisiyle zamanı gelince evleneceğimdir. O konuda sıkıntımız yok, her an olabilir.

SİNEMA YAPMAM!
Sizi aynı projede görmek isteyen birçok yapımcı vardır. Değil mi?
Var tabii. Dizi de, film teklifi de geliyor. Ama zaten benim iki mesleğim var. İstemiyorum. Zaten sinema konusunda Ömür'den de besleniyor, onunla birlikte sinema dünyasını soluyorum. Ama hobi olarak... Artık başka bir meslek yapmam. Zaten hayatımda hekimlik, müzik ve bir de aile babalığı var. Bunlar da bana fazlasıyla yetiyor da artıyor bile! Bugüne kadar özellikle çok dizi teklifi geldi. Ömür'e de sinema teklifleri geliyor ama o zaten bir sinema yazarı... Durması gerektiği noktayı o, benden daha iyi biliyor. Ama ben kendi adıma böyle bir şey yapabileceğimi düşünmüyorum.

Birbirinize danışır mısınız?
Kesinlikle her işimizi danışırız. Tam bir sinema manyağıyız. O anlamda da Ömür benim hayatımda birlikte olabileceğim en doğru ve güzel insanlardan bir tanesi... Sinema adına Türkiye'de ne oluyorsa her şeyden haberdar oluyorum. Ben de ona amatör bir izleyicinin verebileceği birtakım izlenimlerimi aktarıyorum.

ŞANSLIYIM!
Ömür Hanım şarkı seçimi konusunda size yardım eder mi?
Öncelikle şunu söyleyeyim; onun müzik geçmişi var. Boğaziçi Üniversitesi'ndeyken korodaydı. Aslında biz birbirimizin hobilerini meslek edinmiş, insanlarla beraberiz. Bir sinema yazarı düşünün, geçmişinde müzik yapmış. Bir müzisyen düşünün, sinemayı çok seviyor. Bu güzel bir uyum ve şans...

Bu ilişkinin kader olduğuna inanıyor musunuz?
Tabii... Ben artık hayatımın olgunluk dönemini yaşıyorum. 39 yaşındayım ve ne mutlu bana ki, hayatımın en özel ve en güzel döneminde Ömür'le karşılaştım. Bana göre; bir erkek 34-35 yaşına belli bir altyapıyla gelir. Bu yaşlara kadar ilişkinin bütün özelliklerini ve ayrıntılarını yaşayarak, karşısındaki kadına bir erkek olarak vermesi gereken her şeyi hazırlar. Ben de tam, bir erkek olarak en olgun ve en doğru hissettiğim anda Ömür'le karşılaştım.

ASKERİ DİSİPLİNLE YETİŞİP BUNU MÜZİĞE UYGULADIM
Sizin için genelde 'İyi parça seçtiğiniz ve çok çalıştığınız' söyleniyor. Gecenin saat üçünde telefon açıp, şarkı hakkında görüş soruyormuşsunuz. Doğru mu?
Benim hekimlikten gelen bir çalışma disiplinim ve iş ahlakım var. Biz cerrahi asistanlığı döneminde çok ciddi bir eğitim aldık. Askeri disiplinle yetiştik. Bizim için önemli olan işin ayrıntılarıyla boğuşmak değil, finale ulaşmak ve o işi bitirmektir. Müzik hayatında da çalışma sistemimi buna göre ayarlıyorum. 'Bu şarkı güzel mi, değil mi?', 'Beğendim mi, beğenmedim mi?' Bu kadar kesin çizgilerle işi hallettiğinizde daha hızlı ilerleyebiliyorsunuz. Bu durum size müzik sektöründe zor bir insan görüntüsü verebiliyor ama sonuçta müzik için hayatında birçok şeyi feda etmiş bir insan olarak bunları yapmak durumundayım.

Müzik için hayatınızda neleri feda ettiniz?
Gerek özel, gerek hekimlik hayatımda birçok şeyden vazgeçtim. Hekimlik hayatımda uzmanlıktan doçentliğe ya da profesörlüğe kadar yükselmek varken ben müziği tercih ettim. Amatör olarak başladım ama artık profesyonel ve ciddi bir noktadayım...

BİZ ÜÇ ÇOCUKLU MUTLU BİR AİLEYİZ, ÇOK HUZURLUYUM
İnsanlarla konuştuğumda sizin şarkılarınızı çok sevdiklerini ama sizi pek sevmediklerini hissettim. Yanlış yansıtıldığınızı düşünüyor musunuz?
Ben basınla bağlantıları olan biri değilim. Kız arkadaşım basından biri olmasına rağmen çok fazla basına çıkıp, kendini ispatlamaya ya da algıları düzeltmeye çalışan biri de değilim! Zaten böyle olunca işimi de yapamam. Bu zamanla düzelecek bir şey. Siz geri planda kaldığınızda sizden hoşlanmayan bir haber güruhunun da ortalıkta dolaşmasına müsaade etmiş oluyorsunuz. Bu belki doğru değil bilemiyorum ama ben özelimde; çocuklarımla da, ilişkimle de çok huzurlu ve keyifliyim. İki çocuğumla da burada haftanın iki günü beraber oluyoruz. Ömür'ün de 15 yaşında bir kızı var. Biz üç çocuklu mutlu bir aileyiz. Öyle düşünen insanlar da beni ya yanlış anlıyordur ya kasıtlıdır ya da beni gerçekten tanımıyordur.

Peki sizi tanıyınca 'Ben sizi böyle bilmezdim' diyen olur mu?
Olur tabii de, ne diyeyim? Ben bunlarla çok uğraşmıyorum. Sonuçta hoşlanan vardır, hoşlanmayan vardır. Bunun derdinde değilim! Buna girerseniz hayatınız zorlaşır. Sonuçta sanatçısınız ve alaka noktasısınız. Herkesin yargısını değiştiremezsiniz. Ben işimi yapıyorum. Ailemle mutlu bir hayat sürüyorum. Ayrıca belirtmeliyim ki; şu an hayatımın en huzurlu dönemini yaşıyorum.

SAÇIM BOYA DEĞİL BEYAZLARIM VAR
'Kral TV Ödül Töreni'nde boynunuzdan siyah ter aktı. Saçlarınızın boya olduğu yönünde haberler çıktı. Boya mı?
Hayır değil. Saçlarımın beyazlarını da buradan görebilirsiniz. İki-üç tek tük beyazlarım da çıkmıştır, onlardan da inanılmaz keyif alırım.

Peki siz kendinizi metroseksüel olarak tanımlıyor musunuz?
Hayır. Hiç değilim. Kendime bu konuda en kötü bakan erkeklerden biriyim. Kuaföre saçlarım uzadığı zaman gidip gelen bir adam olduğumu söyleyebilirim.

SEZEN'DEN PARÇA ALDIM!
Yeni albüm olacak mı?
Evet. Kasım ayında çıkacak. Şu an albüm çalışmasının yüzde 80-90'ı bitmiş durumda. Ama hâlâ çalışmaları devam ediyor. Şu anda 20'ye yakın parça var. Onlar arasında eleme yapıp, parça sayısını 12'ye düşüreceğim.

Albümde kimler var?
Sezen Aksu, Sinan Akçıl, Ersen Serdarlı olacak. Bülent Özdemir, yeni bir şarkıyla yer alacak. Benim kendime ait iki parçam olacak.

Bir 'Cennet' parçası çıkar mı içinden peki?
Ümit ediyorum. O güçte şarkılar var. Ama sonuçta bu tarz şarkıları albüm piyasaya çıkmadan kestiremiyorsunuz. 'Cennet' şarkısını ilk duyduğumda çok beğenmiştim ama böylesine büyük bir etki yaratacağını tahmin edemiyordum. Sadece hissedebiliyorum. Ancak albüm çıktıktan sonra dinleyiciler buna karar veriyor.