Gazeteci-Yazar Cengiz Çandar Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) için hazırladığı raporunda, Kürt sorunundaki dengeleri altüst eden ‘Habur olayı’nı ‘dağdan iniş’ için ilk deneme olarak nitelerken ilginç bilgiler veriyor. Süreç tepkilerle kesintiye uğramasaydı PKK’lılara genel af çıkacak, Öcalan ev hapsine alınacak, örgüt silahı bırakarak siyasete entegre olacaktı. Sürece Ankara da Kandil de onay vermişti. 

Raporun başlığı, çalışmanın neye odaklandığını anlatmak üzere hassasiyetle kurgulanmış: ‘Dağdan İniş – PKK Nasıl Silah Bırakır?’/ Kürt sorununun şiddetten arındırılması.’ Çandar, Kürt sorununun bir bölümüne; silahların nasıl susturulacağına kafa yormuş. 
Aylar süren çalışmada Çandar olası bir çözümün hem Ankara, Kandil ve Kuzey Irak’ın siyasi aktörleriyle yüz yüze uzun mülakatlar yapmış. Rapor için konuşulan yetkililerden yapılan alıntılarda isim kullanmamaya özen gösterilmiş. Mülakatlar dışında Çandar’ın 40 yılık deneyimi ve yüzlerce kaynaktan beslenen ‘Çandar Raporu’ çözümdeki mevcut paradigmanın yani askeri mücadele seçeneğinin artık geçersiz kaldığını tespit ederek yola çıkıyor. Bu yaklaşımın en önemli dayanağı ise bizzat askerlerce ifade ediliyor olması. Burada ilginç bir bilgi karşımıza çıkıyor. 2007’de askeri otoriteye sivillerce “askeri olarak PKK’ya son verebilir misiniz?” sorusu sorulmuş. Soruya kesin olumlu yanıt alınamayınca ‘açılım’ın fitili ateşlenmiş. 

Terörizm yerine isyan 
Rapora göre yeni paradigmada süreçten artık ‘terörizm’ yerine ‘isyan’ olarak bahsetmek çözüm yolunda ilerlemek adına en doğru tespit. Raporun ‘Öcalan faktörü’nün irdelendiği bölümde Ankara’daki otoritelerin tespiti aktarılıyor. Devlet Öcalan’ın silahlı mücadeleyi bitirmede merkezi role sahip olduğu görüşünde. Durum Kandil açısından da net şekilde böyle. 
Habur olayı raporda karşılıklı güven açısından ‘kırılma noktası’ olarak bahsediliyor. Raporda olay “Hükümetin açılım projesinin önemli bir ayağı ve genel bir planın önemli bir parçası” diye anlatılıyor. Devletin ve PKK’nın üst düzey isimleriyle temas edilerek derlenen bilgilerden oluşan rapora göre ‘genel plan’ 2005’te MİT tarafından hazırlanmaya başlandı. Genel plan Kandil’in de bilgisi dahilindeydi ve 8 PKK’lının ilk aşamada dağdan inerek Habur’dan Türkiye’ye giriş yapması da bu plan uyarınca dağdan inişe dek gidebilecek yolda atılmış bir ilk adımdı. 

Genel af çıkacaktı 
Eş zamanlı adımlar atılacaktı ve hayli kapsamlıydı. Türkiye hukuk alanında adımlar atarken, Öcalan’ın tutukluluk şartlarında değişiklik yapılacak, Öcalan süreci ev hapsinde geçirecekti. Buna paralel olarak Kandil’deki 60 – 65 kişilik yönetici kadronun dışındaki PKK’lılar tüm siyasal haklarına kavuşabilecekleri bir genel aftan faydalanabilecekti. 60 – 65 kişilik lider kadrosu ise 5 yıllık bir geçiş süreci boyunca Kuzey Irak’ta yaşayacaktı. Geçiş süreci sonunda Öcalan ve yöneticilerin Türkiye’nin siyasi hayatına katılımları öngörülmekteydi. Bu durum Ankara’daki yetkililerce ‘PKK’nın Türkiyelileştirilmesi’ olarak adlandırılıyordu. Kuzey Irak’lı yöneticiler de planda rol almıştı. 

Çözüm için 7 adım 
Çandar Raporu’nun öneriler bölümünde yer alan yedi madde özetle şöyle: 
Devlet ve PKK arasında güven ortamı yaratılmalı. Bu ortamın yaratılması için KCK tutuklularının salıverilmesi PKK açısından ön koşul olarak ortaya çıkıyor. 
PKK’nın eylemsizlik halinin sürmesi için operasyonlar durdurulmalı. Güven ortamı ancak silahların sustuğu yerde sürdürülebilir. 
Kürtlerin Meclis’te adil şekilde temsil edilmesi yasal zeminde siyaseti önünü açarak dağdan inişi kolaylaştırır. Bunun için yüzde 10 seçim barajı düşürülmeli. 
Yeni bir anayasa hazırlanmalı ve yeni bir vatandaşlak tanımı yapılmalı. Anadilde eğitim ve öğretim konusu da çözüme kavuşturulmalı. 
Yeni anayasa, Kürtlere yeni bir statü kazandırmayı hedef edinmelidir. Bu PKK’nın nüfuzu altında olmayan Kürtler için de bir beklenti. 
Öcalan’ın tutukluluk şartlarında yapılacak değişiklik dağdan inişin sağlanması açısından kaçınılmaz görülmektedir. Yeni düzenleme, kısa vadede iyileştirme uzun vadede serbest kalmasına dek uzanan bir düzlemde ele alınabilir. 
Dağdakiler için af uygulaması dağdan iniş için en geçerli yoldur. Af, devlet yetkililerinden PKK yöneticilerine kadar herkesin üzerinde uzlaştığı bir konudur. 

Onlarca kişiyle görüştü 
Cengiz Çandar’ın mülakat yaptığı 40 kişiden bazıları şöyle: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, MİT Müsteşarı Hakan Fidan. PKK yöneticileri: Murat Karayılan, Zübeyir Aydar. Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani. 

Üç siyasi rakip aynı masada 
BDP destekli bağımsız milletvekillerinin Meclis’i boykot ettikleri bir süreçte, üç siyasi partinin milletvekilleri, Kürt sorunun çözümüne yönelik düzenlenen toplantı için aynı masa etrafında buluştu. Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı’nın (TESEV) düzenlediği iki günlük konferansın ilk gününde konuşan BDP’li Aysel Tuğluk, AK Parti’li Galip Ensarioğlu ve CHP’li Sezgin Tanrıkulu, Kürt sorununu şiddetten arındırmanın yollarını tartıştı. 

ÇÖZÜME YÖNELİK İRADE VAR: Kürt sorunun çözümüne yönelik değerlendirmesinde Tuğluk, “terör” kelimesi yerine “isyan” kelimesinin kullanılmasının çözümsel bir yaklaşım olduğu değerlendirmesi yaptı. Hem devlette hem de PKK kanadında çatışmasız bir çözüm için bir iradenin olduğuna işaret eden Tuğluk “Bu da çözüm için bir olanak yaratıyor. Galiba burada bu olanağı kullanmayan siyasileri tartışmak gerekiyor. Ne kadar çatışma yaşanırsa yaşansın, gelinecek nokta bu sorunun demokratik anayasal çözümü olacaktır” dedi. 

TERÖR SEBEP DEĞİL SONUÇ: Bir diğer konuşmacı AK Parti’li Ensarioğlu, yaşanan 30 yıllık çatışmalı süreç bir isyan olduğuna katıldığını, terörün bir sebep değil Kürt sorununun çözülmemesinin sonucu olduğunu dile getirdi. “PKK ve BDP’nin Kürt sorununun çözümünde olmazsa olmaz unsurlardır ama çözüm bununla sınırlı değildir” diyen Ensarioğlu sözlerine “Çözüm için herkesle işbirliği yapmak lazım. Biz bu işbirliğine varız. Ben siyasi geleceğimi bu işe bırakmaya hazırım. Eğer çözümü var edemezsek, akacak her kanda 550 vekilin vebali vardır” şeklinde devam etti. Ensarioğlu, büyük alkış alan konuşmasının ardından gelen “buradaki tutumunuz mecliste de devam edecek mi” sorusunu, “siyaset yapmamızın amacı bu fikirleri yukarı taşımak” diye cevapladı. 

SORUNU AKİL ADAMLAR ÇÖZER: CHP’nin çözüm önerilerinden söz eden Sezgin Tanrıkulu, Kürt meselesinin çözümü için Meclis tatili boyunca çalışarak soruna çözüm arayacak iki farklı komisyon kurulması gerektiğini söyledi. 6’sı KCK’den ikisi Ergenekon’dan 1’i Balyoz’dan tutuklu dokuz tutuklu milletvekili olduğunu ve bunun özgürlükleri kısıtlayan bir yargıya bırakılmayacak bir kriz olduğunu, mecliste çözülmesi gerektiğini söyleyen Tanrıkulu çözüm için iki komisyon önerisinde bulundu. Tanrıkulu, toplumu ikna edebilecek “Akil Adamlar Komisyonu” ve benzer sorunların diğer ülkelerde nasıl çözüldüğüne yönelik araştırmalar yürütecek ikinci bir komisyonun kurulması ile sorunların Meclis’te çözülebileceğini ifade etti. {İSTANBUL/RADİKAL}