AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesinin ardından merkeze alınan dönemin Trabzon Valisi Hüseyin Yavuzdemir, "Trabzon’ da yaşanan olayların tesadüfi olmadığını ve devlet teşkilatı içinde yuvalanmış kontrgerilla tarafından tezgahlandığını düşünüyorum" dedi.

Hrant Dink suikastiyle ilgili davada Yasin Hayal’in suçlu bulunması ve Erhan Tuncel’in tahliye edilmesinin ardından facebook sosyal paylaşım sitesindeki sayfasında, "Erhan Tuncel emniyetin kullandığı bir muhbir; bu davada Yasin Hayal ile birlikte Ogün Samast’ı azmettiren kişi olarak yargılanırken beraatine karar verilmesi, kamuoyunun dikkatini çekmiştir. Bu dava ile ilgili karar kanaatimce Yargıtay’ca bozulur ve süreç bir o kadar sürer gider" yorumunu yaparak süreçle ilgili sessizliğini bozan eski Trabzon Valisi Hüseyin Yavuzdemir, kentte yaşanan olaylarla ilgili ilginç tespitlerde bulundu.

Trabzon’dan yayın yapan '61saat’ adlı internet sitesine açıklamalarda bulunan eski vali Hüseyin Yavuzdemir, "Trabzon denilince Türkiye’nin yönetiminde etkin olan Karadenizliler akla geliyor. Gerçekten Karadeniz insanı, kararlı ve etkin bir politika izliyor. Bu yönlerine hayran olmamak elde değil. Mert insanları çok. Kaypak değiller. Sonunda söylemek istedikleri şeyi işin başında söylüyorlar. Bu da onların gerçekçi tarafı. Tek eksiklik biraz sabırsız olmaları. İnşallah bu da zamanla gerçekleşir. Trabzon’da 2.5 yılım geçti. Şu fani dünyada bir anı olarak kaldı bizde. Trabzonlular insana geç ısınırlar ama ateş tuğlası gibi bir ısındıkları zaman da dostlukları baki kalır" dedi.

YAŞANAN OLAYLAR TESADÜF DEĞİLDİ

Hüseyin Yavuzdemir, Valiliği döneminde Trabzon’da yaşanan olaylarla ilgili açıklamada bulunarak, "Trabzon’un en şanssız valisi’ diye bir tanımlama yapmak gerekir mi bilmem ama benim görevde olduğum süreçte azımsanmayacak kadar şanssızlıklar yaşandı. Ama bunlar bizim dışımızda geliştiği için yaşamak zorunda kaldığımız kader sırrı diyorum. Trabzon’da yaşanan olaylar elbette benim de yöneticilik alanında deneyimlerimi artırdı. Kontrgerillanın devlet teşkilatı içindeki etkinliğini ondan sonraki süreçte daha iyi değerlendirebildim. Trabzon’da yaşanan olayların tesadüfi olmadığını ve devlet teşkilatı içinde yuvalanmış kontrgerilla tarafından tezgahlandığını düşünüyorum. Verdiğim kararları düşünerek veririm. Bu nedenle verdiğim hiç bir karardan pişmanlık duymadım" diye konuştu.

SAVCILARA ELEŞTİRİ

Yavuzdemir, "Dink davası, TAYAD olayları ve Rahip Santoro olayında mahkeme süreçlerine baktığımız zaman; sadece tetikçi durumunda olan kişiler mahkemelerde cezalandırılmış, perde arkasında kimlerin olduğu hususu hiçbir zaman ortaya çıkarılamamıştır. Bana göre bunun asıl sebebi, suç delillerinin toplanması aşamasında Cumhuriyet Savcılarının, kendilerince yapılması gereken soruşturmaları ve delil toplamaları polis ve jandarmaya havale etmiş olmalarıdır. Bu açıdan bakıldığında polisin veya jandarmanın hazırladığı tahkikat dosyası neredeyse savcının iddianamesine dönüşmektedir ki bu tamamen yanlıştır. Cumhuriyet savcıları olaylardan sonra hemen inisiyatif alarak soruşturma sürecini bizzat kendileri yönetmelidir. Bu yapılmadığı sürece mahkemelerin karanlık cinayetleri ve olayları aydınlatması mümkün değildir" ifadesini kullandı.

DÜNYA GÜNDEMİNE OTURAN OLAYLARDA TRABZON VALİSİYDİ

Trabzon Valiliği görevine 9 Eylül 2004’te Ağrı Valiliği’nden atanan Hüseyin Yavuzdemir döneminde Trabzon’da dünya gündemine oturan olaylar yaşandı. Yavuzdemir, 24 Ekim 2004’te Yasin Hayal’in Mc Donalds’ı bombalaması, 6 ve 10 Nisan 2005’te bildiri dağıtmak isteyen TAYAD’lılara linç girişimleri, 5 Şubat 2006’da İtalyan Katolik Kilisesi rahibi Andrea Santoro’nun öldürülmesi ve 19 Ocak 2007’de Hrant Dink’in Trabzonlu Ogün Samast tarafından öldürülmesi sırasında Trabzon Valiliği görevlerinde bulundu. Yavuzdemir, bu süreç içinde Emniyet Müdürü olarak önce Ramazan Akyürek ve Reşat Altay’la, Jandarma Komutanı olarak da Hrant Dink suikastinde görevi ihmalden 6 ay hapis cezasına çarptırılan Albay Ali Öz’le çalıştı. Hüseyin Yavuzdemir ve Emniyet Müdürü Reşat Altay, Hrant Dink suikastinden bir hafta sonra 27 Ocak’ta Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla görevden alınarak merkeze çekildi. Yavuzdemir, geçen yılın sonlarına doğru da emekli oldu. (dha)