AK Parti geçtiğimiz hafta ilçe başkanlarının belirledi.

Sayın Ahmet Ertürk’ün il başkanı olarak yetkilendirilmesinden sonra ne yapacağı, nasıl yapacağı merak konusuydu.

Teşkilatlarda büyük çaplı değişim bekleniyordu.

Zira mevcut yönetimlerle geçmişte yapılan seçimlerde istenen başarı sağlanamamıştı.

Partililerde, teşkilatların yorgun olduğuyla ilgili bir kanaat hâkimdi ve kamuoyu da bu beklentiye uygun ciddi değişimler bekliyordu.

İlçe başkanları düzeyinde beklenen değişim Efeler, Nazilli, Kuşadası, Koçarlı, Kuyucak ve Buharkent gibi ilçelerle sınırlı kaldı.

Zaten Kuşadası, Kuyucak ve Buharkent ilçe başkanları tekrar aday olmamıştı.

Aydın’ın on yedi ilçesinden on birinde aday olan mevcut başkanla yola devam kararı alındı.

Peki, teşkilatların yorgun olduğuyla ilgili toplumda olan kanaatin giderilmesi nasıl mümkün olacak?

  1. beklentilere yeni yönetimler ve en önemlisi Sayın Ahmet Ertürk’ün performans, tecrübe, birikim ve oluşturacağı il yönetimi tatmin edici hareketlenmeyi sağlar mı? Bekleyip göreceğiz.

AK Parti’de beklediği değişimi göremeyen partililerin hayli öfkeli olduğunu söylemek lazım.

Mevcut başkanlarla yola devam kararları bu öfkelerin en belirgin sebebi.

İtiraz gerekçeleri ise çok meşru.

Diyorlar ki;

“Madem mevcut başkanlarla yola devam edecektiniz temayül yoklaması niye yapıldı?

Tamam, anladık, teşkilat seçimlerinde sandık, siyasi parti ve seçim yasasına uygun olsun diye yapılıyor. Sandık önümüze konmadan kiminle seçime gidileceği ‘temayüllerle’ belirleniyor, biliyoruz. Peki, hakkında bilginiz ve fikriniz olan mevcut başkanlar için neden ‘temayül yoklaması’ yapıyorsunuz? Buna ne gerek var?”

Daha ağır eleştiriler de var, biz o eleştirileri yaşanan kırgınlık ve öfkenin tezahürü olarak görüyoruz.

Söyleyeceğimiz şudur; partililer, adam yerine konulmak, oyuna dâhil olmak ve temayüllerin ciddiye alınmasını, sevdiği, değer verdiği partililerin teşkilatlarda görev almasını istiyor.

“Sen, ben, bizim oğlan” anlayışıyla parti yönetim kademelerinin oluşmasına itirazı var.

İl başkanı “Ahmet abinin” seslerini duymasını ve yönetimlerde partiye gönül ve emek vermiş kişileri değerlendirmesini bekliyorlar.

Doğrusu, il başkanı bu seslere kulak vermeli, tatmin edici çözüm üretmelidir.

Bu imkân halen mevcuttur.

Dışarıda kaldığı düşünülen insanları, çalışma imkânı bulacakları şekilde sürece dâhil etmelidir.

İl başkanı olarak atanan Sayın Ertürk bunu yapamazsa, gayri memnunların memnuniyetsizliği ciddi kırılma ve bölünmelere sebep olabilir.

Çare üretemez ve kucaklayıcı olamazsa işler bir anda tersine dönebilir ve ciddi kırılma ve ayrışmalara sebep olabilir.

Giderilemeyen kırgınlık ve dağınıklığın muhatap ve sorumlusu şüphesiz kendisi olacaktır.

Zira Sayın Ertürk yapmış olduğu ilçe ziyaretlerinde “Eski usul iş yapmanın ilimizde başarısızlığın esas sebebi olduğunu söylemiş, yeni dönemde partili ne istiyorsa onu dikkate alacağını ve bunun için genel merkezden yetki aldığını” söylemişti.

Bu açıklamalardan sonra ciddi değişiklik yapılmayan ilçe başkanları atamalarından bizim anlamamız gereken teşkilatların böyle istediğidir.

Yok, böyle değil de, Ahmet Ertürk yaptığı atamalarla başarılı olacağına ve birlik ve dirliği sağlayacağına inanıyorsa, aldığı riskin doğuracağı maliyeti biliyordur ve ona göre tedbirlerini almış olmalıdır.

Esasen, Ak Parti’nin, parti içi demokrasi anlayışı ve uygulamaları ilimiz insanı nezdinde pek doğru bulunmuyor.

Parti içinde kırgın ve küskünlerin varlığı giderilmeden başarı sağlanması, ancak Erdoğan’ın ülkede estireceği olumlu rüzgârla olacaktır.

Erdoğan rüzgârının ilimizde karşılığı ise %35 civarlarında...

Bu oran genel merkez ve partilileri tatmin etmemekte ve çare aranmaktadır.

Bu sebeple başarıyı yakalamak zor ve yapılacak yanlışlarla süreç daha da zora sokulmamalıdır.

İlimizde başarının yolu; tahammül ve güven duygusunun tesisine bağlıdır.

Güven duygusunun zeminini oluşturmak ise Ertürk’ün sorumluluğundadır.

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA