Kadına ve çocuğa yönelik şiddetle birlikte ‘çocuk gelinler’ de Türkiye’nin önemli sosyal sorunları arasında yer alıyor. Yasalarda önemli değişiklikler yapılmasına rağmen erken yaşta evlilikler önlenemiyor. TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu, geçen yasama döneminde bu konuyu ele alarak ‘Erken Yaşta Evlilikler Raporu’ hazırladı. Komisyon üyeleri Şanlıurfa’ya da giderek yetkililerin, sivil toplum örgüt temsilcilerinin katılımı ile yaptığı toplantıda bu sorunu ele aldı.
Cezalar arttırılmalı
Rapora göre, halk açısından erken yaşta evlilikler bir sorun olarak değerlendirilmiyor. Altıncı sınıfta başlayan okuldan kopmaların en önemli sebebi erken yaşta yapılan evlilikler. Evliliklerde söz sahibi aileler ve aşiretler. Ayrıca daha çok ekonomik sıkıntı içinde olan aileler kızlarını erken yaşta evlendiriyor. Raporda, erken yaşta evliliklerin önlenmesi için öneriler de yer aldı. Caydırıcılık için cezaların arttırılması gerektiği kaydedilen raporda, zorunlu eğitimin okulöncesi eğitimle birlikte 13 yıla çıkarılması da istendi. 
 
Yanlış dini algılar 
Yanlış dini algıların ve geleneksel uygulamaların önlenmesi gerektiği vurgulanan raporda şöyle denildi: “İslam dinine göre nikâhın ne olduğunun, gerekçelerinin ve sonuçlarının toplumla paylaşılması; özellikle hutbe ve vaazlarda erken evliliğin sakıncalarına yer verilmesi ve Diyanet İşleri Başkanlığı’yla işbirliğine gidilmesi sağlanmalıdır. Ayrıca, dini nikâhın temel unsurlarının rıza, denklik, alenilik, ilan, tescil gibi şartlar olduğu ve dolayısıyla resmi nikâhın bütün bu şartları sağladığı toplumla paylaşılmalıdır. Yine yanlış dini algıların düzeltilmesi açısından istenildiği takdirde geleneksel olarak kıyılabilen ve ‘dini nikâh’ olarak adlandırılan nikâhın halk tarafından ifade edildiği üzere sadece imamlar tarafından değil dini bilgiye sahip herhangi bir kişi tarafından da kıyılabileceği hususu yine hutbe ve vaazlar yoluyla toplumla paylaşılmalıdır. Kanaat önderlerinin toplumsal konuları halkla paylaşmaları sağlanmalıdır.”