Dünya Sağlık Örgütü (WHO) dört kıtada çocuğu olan erkekler üzerinde bir araştırma yaptı. Araştırma sonuçlarına göre, sperm parametrelerinin düştüğü, semen (meni) değerlerindeki bozulma bu hızla devam ederse insanoğlunun yakında gebelik oluşturmakta çok zorlanabileceğini belirtiliyor. Bu araştırmaya göre, akıllara "Erkek nesli tükeniyor mu?", "İnsanlar normal yoldan çocuk sahibi olamayacak mı?" şeklinde sorular takılıyor.

Spermler için en büyük tehlikenin sıcak hava olduğunu vurgulayan uzmanlara göre, küresel ısınma, üreme fonksiyonlarını olumsuz etkiliyor ve sperm kalitesini bozuyor.

YÜZDE 40 ERKEK KISIRLIĞI

Ege Üniversitesi Tüp Bebek Merkezi Müdürü Prof. Dr. Erol Tavmergen, devamlı oturmanın, yüksek ısılı yerlerde çalışmanın, uzun yol şoförlüğünün erkekler için sıkıntı olduğunu söylerken, "Bu tür faaliyette bulunan erkeklerin sperm sayısında ve hızında azalmalar oluşur. Bu bağlamda ısınmanın faydalı bir şey olmadığını söyleyebiliriz. Son yirmi yıldır pek çok şeye maruziyet var. Manyetik olaylar, cep telefonları, radyasyon, yiyecek ve içeceklerdeki katkı maddeleri, hormon katkılı gıdalar olumsuz yönde etkiler yaratıyor. Global ısınmaya her şeyi bağlamak kolay olmayabilir ama ısınmanın da faydalı sonuçlar vermeyeceğini tahmin edebiliriz. Şu anda neredeyse yüzde 40'lara yakın erkek kısırlığıyla, yüzde 40'lara yakın kadın kısırlığıyla karşılaşıyoruz. Geriye kalan yüzde 20'lerde hem kadını hem erkeği ilgilendiren sebeplerle çocuk sahibi olunamıyor. Oranlar kabaca eşit.

Erkek nesli, o kadar akut olay değil bu ama zaman içinde sperm parametreletrinin, problemli insanlarla daha çok karşılaşıyoruz. Şu anda neredeyse yüzde 40'lara yakın erkek kısırlığıysa yaklaşık kadın kısırlığı yüzde 20'si ikisini de ilgilendiren sebeplerden dolayı çocuk sahibi olamıyor. Kabaca eşit gibi oranlar.

Ayrıca stres de çocuk sahibi olamamakta etkili. Stres olduğu zaman salgılanan maddeler var. Bunlar hormonal işleyişi bozuyor. Mesela yoğun stres altındaki çiftler çocuk sahibi olamazken, bu çiftler bir tatile gittiğinde ya da sorunları çözüldüğünde gebelik oluşabiliyor. Stres altındaki erkeklerin cinsel hayatları da etkileniyor, cinsel birleşme sıklığı azalıyor" diyor.

GENÇ ERKEKLER SIKI GİYİSİ GİYİNMEMELİ

Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilimdalı Başkanı ve Türkiye Kısırlık Derneği Üyesi Prof. Dr. Ümit Özekici de eskiden lokomotif ateşçilerinde, fırın işçilerinde, yüksek ısıda çalışanlarda kısırlık oranının yüksek olduğunu ifade ederek şöyle devam ediyor: "Genç erkeklere, sıkı giyisi giymemeleri, zaman zaman havalanmaları, bol sıvı almaları ve terlemeye karşı önlem almaları söylenir. Isı artışı, spermde tahribat yapar. Global ısı artışı, serinlik dönemlerinin gelmemesi, ısı artışına maruz kalmak uzun vadede spermlerin sayısında ve hareketinde azalmaya neden olur."

KÜRESEL ISINMAYLA SPERMLERİN YARISINDAN FAZLASI KAYBOLUYOR

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Serhat Partalcı da testislerin vücut derecesinden 1 – 1,5 derece daha düşük ısıda çalışmaya programlandığını spermlerin 35,5 - 36 derecede yaşadığını, bu sebepten dolayı vücut dışına yerleştirildiğini, son yıllarda yaşanan küresel ısınmanın da etkisiyle spermin yarıdan fazlasının kaybolduğunu belirtiyor.

Op. Dr. Partalcı, şunları da ekliyor: "Gelişen teknolojiyle birlikte elektro manyetik alanların içinde bulunmak, yediğimiz hazır gıdalar, kutu içecekler ve sigara kullanmak sperm sayılarını azaltıyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün son yayınladığı verilerde evli çiftlerin kendiliğinden gebelik oluşturabilmesi için gerekli en düşük semen değerleri eskiden (1999 verilerine göre) 2 ml iken son araştırmada 1,5 ml’ye düştüğünü, spermin hareketlilik oranının ise % 61’den % 40’a düştüğünü belirtiliyor. Araştırmada spermlerin şekil bozukluğu oranının gebelik yeterliliği için yüzde 15 yeterli görülürken, son verilere göre yüzde 3’e düştüğü ifade ediliyor."

NE YAPMAK GEREK?

Op. Dr. Serhat Partalcı; genetik mirasını değiştiremeyen erkeğin sperm sayısını arttırmak için; doğal beslenmeye önem vermesini, konserve ve hazır yiyeceklerden uzak durmasını, sigara, alkol ve madde kullanımını kesmesini, stresi yönetmeyi öğrenmesini, kıyafetlerini özellikle iç çamaşırını pamuklu ve serin tutan kumaşları tercih etmesini, beden ölçüsünden dar pantolon kullanmamasını tavsiye ediyor.