Değerli okuyucularım bana göre Sayın Erkan Karaaslan kendi dalında çok başarılı bir isimdir. Geçmişte AK Partili, MHP’li, CHP’li belediyelerin danışmanlığını yapmıştır. MİT gibi önemli kurumu, Maliye kuruluşlarının da danışmanlığı yapmış bir isimdir.

Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin, Mersin Belediyesi’nde danışmanlık yaptığı dönemde hakkındaki suçlamalar sebebiyle Sn. Erkan Karaaslan, Mersin’de hapse atılmış, hücre cezaları almış, Ankara cezaevinde yatmıştır.

Tüm bu suçlamaların hedefi Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Özlem Çerçioğlu’nu görevden aldırıp hapse attırmak içindi, son seçimlerde Sayın Erkan Karaaslan için yapılan suçlamalara İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Beylikdüzü Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde Sn. Erkan Karaaslan Danışmanlığını yaptığı için son seçimlerde Karaaslan’a isnat edilen suçlamalara Sn. Ekrem İmamoğlu İstanbul Belediye Başkanı olmaması için o da bu suçlamalara dâhil edilmiştir.

Türkiye’de çamur at izi kalsın mantığı sebebiyle Erkan Karaaslan, Sn. Özlem Çerçioğlu ve Sn. Ekrem İmamoğlu zor günler yaşamıştır.

MASAK ve MİT araştırmalarından Sayın Erkan Karaaslan’ın hiçbir usulsüzlüğü olmadığı raporları mahkeme dosyalarına girmiştir.

Mersin’de davasında 28 kişiden 27 kişi beraat etti, bir sanık kaldı o da Sn. Erkan Karaaslan. 19 Şubat’ta yapılacak davada Erkan Karaaslan beraat edeceğini ümit ediyor.

Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ne oldu?

Davanın özü, Dr. Erkan Karaarslan'ın Aydın BŞB’de ücretini alıp danışmanlık hizmeti vermediğine yönelik, sahte bir evrak üzerine kurulu iftira içerikli isnatlar.

Önce hizmetin alındığına dair tutanak tutuluyor, aylar sonra alınmadı diye düzmece bir evrakla ihbarda bulunuluyor.

Hem de Aydın BŞB Teftiş Kurulunun, tüm tanıkları dinleyip Dr. Erkan Karaarslan'ın sadece Aydın'a gelmekle kalmayıp, ücret almadan bazen telefon bazen mail yoluyla, zorunlu olmadığı halde ve de gönüllü sürekli hizmet verdiğini de ortaya koyuyor.

Bu hizmetin verildiğine dair daire başkanlarıyla gerçekleştirilen mail ve telefon görüşmeleri de, devletin kayıtlarında mevcut.

Bunlara rağmen evrakı düzenleyen üç personele de, Aydın BŞB Teftiş Kurulu tarafından yapılan yalan beyan üzerine ceza veriliyor.

ASKİ ile yapılan sözleşme sonucunda 140 bin TL’lik ASKi için yapılan sözleşme sonucunda firma her türlü uçak biletlerini her türlü belgeyi sunmasına rağmen aşağıda sunulan belgedeki kişilerin

İmzaları ile işin yapıldığı tutanak altına alınmasına rağmen aylar sonra bu evrak tan sonra aşağıdaki tutanakla iş yapılmamıştır diyerek tutanak tutulmuş.

İşte bu noktadan sonra Sayın Özlem Çerçioğlu, Sayın Nermin Canyurt, Sayın Erkan Karaaslan bu suçlama ile onlarca Aydın Büyükşehir Belediyesi yetkilileri de mahkemelerde sürüm sürüm sürünüyor.

Dava sonrasında Erkan Karaaslan’la konuştuk.

Erkan Bey, davayı anlatır mısınız?

Ahmet ağabey 2015 yılı, Nisan ayında ASKİ de MUHKEM isimli firma %50 bana ait %50 Sinan Koraltana ait ihale danışmanlığı için sözleşme yaptı Mayıs ayında ise hiçbir MUHKEM firması yetkilisi gelmedi diye o günkü kamu görevlilerinden 3 kişi Şaban Demirtaş, Kurtuluş Günay, Ümmü Gülsüm Altınel bu şirketten kimse gelmedi görevlerini yapmadı diye yukarıdaki tutanağı tutuyorlar.

Hâlbuki o günlerde ben her hafta Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığında bulunuyordum MUHKEM adına ise Hidayet Akman, Murat Hanbaylı, bunlar çalışıyordu bende ASKİ’nin her türlü danışmanlığını veriyorduk.

Her hafta geldiğimi Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin 6. ve 7. katta bir odada ASKİ’nin ihaleleri ile danışmanlık hizmeti veriyordum. Ayrıca Büyükşehir Belediyesinin Satınalma ve ihale işlerine de yardımcı oluyordum.

Teftiş kurulu Bşk. ve Hakan Olgaç firma geldi çalıştık demelerine rağmen tüm daire başkanları firma yetkilileri geldiler diyorlar gelmediler diyenlerde başka ifadelerinde firma yetkilileri geldiler demişlerdir.

Konuyla ilgili bir sürü müfettiş raporu tutuldu defalarca suç vardır veya yoktur diye raporlar tutulmuştur.

Bugün 10. celseye girdik. O dönem benim tutuklu olduğum dönemdi. Bu tutanaklar sahtedir bizde BU TUTANAĞIN SAHTE OLDUĞUNA DAİR AYDIN CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK.

Mahkemede bugün itibariyle savcılığa bunun akıbetini sordu.

Çünkü Hidayet Akman, Nisan ayında geldi diye tutanak tutuyor aynı kişiler mayıs ayında kimse gelmedi diyor aynı kişiler hâlbuki MUHKİM şirketi yetkilisi Hidayet Akman, Aydın’da 1 ay kaldığına dair otel kayıtları ve belgeleri var.

Bu bir KOMPLODUR burada ben, Sn.Özlem Çerçioğlu ve arkadaşlar suçlanmaktadır. 140 bin TL ASKİ için yapılan bu alımda 9 ay bizim ekip gelmiş gerekli edimi yerine getirdiğimiz çok açıktır.

BU KONUDA SAYIŞTAY BU GÜNLERDE BİR KARAR VERECEK 19 ARALIKTA TOPLANDI AMA GEREKÇELİ KARAR AÇIKLANMADI EGER SAYIŞTAY BU İHALE YAPILABİLİR VE BU HİZMET ALINDI DERSE O ZAMAN BU DOSYANIN TÜM DAYANAKLARI ORTADAN KALKIYOR.

Sadece Sayıştay’ın temyiz gurubunun vereceği karar olayı bitirecektir o da bugün yarın ortaya çıkacaktır.

Mersin dosyan ne alemde?

Bu süreçte benim yanımda çok az kişi kaldı şimdi ise ben davalar kazandıkça etrafımızda insanlar artmaya başladı taraftarımız çoğalmaya başladı. Ama ben benim zor günümde kimler yanımdaydı bunu hiç unutmuyorum.

Ben hücrelerde kaldım BU ARADA TARAFIMA ÇEŞİTLİ TEKLİFLER OLDU BUNLAR KAMUOYUNDA BİLİNDİĞİ İÇİN ŞUNLAR GELDİ BUNLAR GELDİ KONUSUNA GİRMİYORUM. AMA BÖYLE BİR SÜREÇ YAŞANDI.

1 AĞUSTOS 2016 başlayan ve halen devam eden yargılamam oldu yaklaşık 50 celse oldu.

Tahliye oldum adli kontrolüm kaldırıldı dolayısıyla beraat edeceğiz.

Sayın Ekrem İmamoğlu ve Sayın Özlem Çerçioğlu’nu senin üzerinden suçlamak konuları vardı. Sen o zaman İTİRAFÇI OLSA İDİN BU İNSANLAR SEÇİME GİREBİLİR MİYDİ?

Benim belediye başkanları ile danışmanlık hizmetlerim sebebiyle gerçek bir olayda itirafçı olmayacağım için onların başına bir şey gelir veya gelmez diye bir değerlendirme yapmam zor.

Ancak gerçek bir olay olsaydı itirafçı olsaydım bu kişiler için zor olurdu.

Onlar seçime de giremezdi kayyumda atanırdı.

Ama buradaki plan üzerime atılı suçla bir ilişkim olmadığı için itiraf edecek te bir şeyde yoktu dolayısıyla tamamen yanlış bir kurguydu.

Ama bu yanlış kurgu içinde ben boş yere ZULUM ÇEKTİM HÜCRELERDE KALDIM. 22 ay tutuklu kaldım.

BELEDİYE BAŞKANLARININ BİR KISMININ AÇIKTAN BİR KISMININ GÖNÜLDEN DESTEK OLDUKLARINI BİLİYORUM.

Hepsine en küçük alınganlığım hiç kimseye kırgınlığım yok.

 

Ben ve belediye başkanlarımız da çok sıkıntı çektiler. Benim kimseye kırgınlığım kızgınlığım yok.

 

Tabii Mersin üzerinden konu yürürken Aydın üzerinden bir sürü konu yürüdü burada en çok Sayın Özlem Çerçioğlu da yıpranan olmuştur.

Özlem hanım benim çok saydığım ve sevdiğim kişidir kendisiyle ABLA-KARDEŞ HUKUMUZ olduğunu düşünüyorum.

Özlem hanım ile Aydın Belediyesine yapılacak her şeyi açık olarak konuştuk istişare yaptık.

Genel olarak hiçbir konuda ayrı düşünmedik görüşlerimiz hep üst üste gelmiştir.

Kentin gelişmesi adına çok olumlu çalışmalarımız oldu o dönemde önemli projelere imza attık.

Tutuklandığım dönemde ajandası çantamda 67 projeyi alt alta yazmıştık. Bu işler akim kaldı şu anda sağlıklıyız ama bu durumda kaybeden kentler oldu.

BENİM YAŞADIĞIM BU DURUMDAN AYDIN KENTİ VE SAYIN ÖZLEM ÇERÇİOĞLU HİZMETLERİ YÖNÜNDEN ÇOK BÜYÜK KAYIPLARI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM.

BUNUN SENARYOSUNU YAZANLAR BİZDEN ÇOK AYDIN İLİNE ZARAR VERMİŞLERDİR.

 

Bu olayların baş müsebbibi kim?

Bu olayın her safhasında ifade veren bütün yargılama süreçlerinde ifade veren beyanlarda bulunan malum insan, bu insanla muhatap olmamak için isim vermiyorum.

Ama onun gücü buna yetmez tabii o görünen bir yüz ama günler ilerledikçe o görünen yüz bu KUMPAS SÜREÇLERİNİ BENİM YARGILANMAM SÜRESİNCE KUMPAS BELGELERİ VAR.

Mersin yargılanmamda emniyetin düzenlediği SAHTE ARAŞTIRMA TUTANAĞI VAR O tutanakta suçlanan 28 kişinin 27’si beraat etti 28. kişi ben de beraat edeceğim çok ağır suçlarla suçlandık, Anayasal düzeni değiştirmek gibi müebbet hapislerle yargılandık.

Onu düzenleyen kişilerin BİR KUMPAS BELGESİ İDİ.

Ne tesadüftür ki Mersin’de görevli bu kişiler daha sonra Aydın Emniyetine tayin olmuşlardır.

Yani Mersin’den Aydın iline tayin oldular. Yani emniyet mensupları emniyet müdürü dahil bu tesadüf değildir.

  

Biz bir KUMPAS BELGEYLE YARGILANDIK çok şükür bu ülkede savcılar var yargıçlar var. YALANLAR VE İFTİRALAR İLE SUÇLANDIM.

Bu konuda bu konun görünen yüzü AYDIN’DAKİ O ZAT OLMASINA RAĞMEN ONUN GÜCÜ BUNA YETMEZ onun arkasındaki örgütlü yapı ortaya çıktığında BU KUMPASI KURANLAR ORTAYA ÇIKAR ve çıkacaktır. Bu zamanı gelince kitap olur ve herkese de ders olur.

İleride kitap olarak yazmayı düşünüyor musun?

Valla yazmak isterim belgeleriyle bilgileriyle gerçekten yazılması gerekir çok ciddi yalanlar iftiralar haberler üretilmiştir. Bunun çok büyük ayakları var gerçek olmayan milyarlar milyonlar gerçek olmayan belgeler vardır.

Sevgili Erkan, sen Afrika’ya gittin mi? Para götürdün mü?

Afrika’ya hiç gitmedim. Devletin kayıtlarında bunlar var olmayan şeyleri olmuş gibi anlatıyor adam ben de bilgi var gibi mesela Hüseyin Aksu gibi biri mesela benim için Afrika’ya gitti bende de bilgi var diyor. Hadi getirsin koysun bakalım varsa biz de bir görelim.

Sn. Hüseyin Aksu senin Afrika’ya gittiğinle ilgili belgeleri ortaya koydu mu?

Ben Hüseyin Aksu’yu tanımam yolda görsem de tanımam böyle belgeleri ortaya koyamaz ben de böyle bir duyum var şeklinde konuşmuştu galiba.

Bütün bunlar ayıp, Hüseyin Aksu’ya yakışmıyor. Belirli düzeyde görev yapan insanlara da yakışmaz.

Çünkü bu seviyede bir insan bir iddia ortaya koyuyorsa belgesini de ortaya koymalı.

Bana bu imkânı verdiğiniz için size ve www.aydinpost.com ‘a teşekkür ederim.