Prof. Dr. Recep Akdur, erişkinlerde difteri ve tetanoz aşılarının her 10 yılda bir tekrarlanması gerektiğini belirterek, "Bu aşıların yerli üretimi olanaklıdır bir an önce yerli üretimine geçilmelidir" dedi.

Ankara - Prof. Dr. Recep Akdur, erişkinlere her on yılda bir düzenli olarak yapılması gereken difteri ve tetanoz aşılarının ihmal edildiğini bildirerek, "Her iki hastalığın erişkin aşılaması Türkiye'de kişilerin bilinç ve olanaklarına terkedilmiş durumdadır. Mutlaka rutin aşılama takvinimine alınmalı ve kişiler Bakanlık tarafından düzenli bir biçiminde aşılanmalıdır" şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Akdur, Ankara'da bir hastanın difteriden hayatını kaybetmesiyle ilgili olarak sorularını yanıtlarken, "Bugün Türkiye'de Bakanlık tarafından yürütülen düzenli aşılama programında difteri boğmaca aşıları yalnızca çacuklara yapılmaktadır. Oysa her iki aşının erişkinlerde de her on yılda bir tekrarlanması gerekir. Ankara'da meydana gelen son difteri ölümü bu bilgiyi doğrulamıştır" diye konuştu.

Türkiye'de çocuklarda yürütülen aşılama programı nedeniyle 10-11 milyon doz difteri boğmaca aşısı tüketildiğini hatırlatan Prof. Dr. Akdur, şöyle devam etti:

"Bu aşıların erişkinlere her on yılda bir tekraralanması halinde mevcut aşı tüketimine 8 milyon doz aşı ilave edimesi gerekecektir. Bu durumda Türkiye her sene yurt dışından 20 milon doz difteri tetanoz aşısı ithal etmek zorunda kalacaktır."

"Aşı üretecek her imkana sahibiz"

Prof. Dr. Akdur, Türkiye'nin difteri ve tetanoz gibi aşıları üretecek her türlü imkana sahip olduklarına da dikkat çekerek şöyle dedi: "1996 yılına kadar rutin bağışıklama programında yer alan Difteri-Boğmaca-Tetanoz ve Verem aşıları (bunlar bakteriyel aşılardır) Refik Saydam Hıfzısıhha Merkez Başkanlığı tararafından üretilmiştir."

"Devlet aşı üretemez" mantığı

"Devlet üretim yapmaz" gerekçesi ile bu aşıların üretiminin 1996 yılında durdurulduğunu anımsatan Prof. Dr. Akdur, "İstenmesi halinde çok küçük bir yatırım tekrar üretime başlanabilir" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin, dünyada çiçek ve kuduz, verem, boğmaca, difteri, tetanoz, tifo, tifüs ve kolera gibi bakteriyel aşıları ilk üreten ve toplumuna da büyük başarı ile uygulayan bir ülke olduğunu ve difteriyi neredeyse tarihe gömdüğüne işaret eden Prof. Dr. Aktur, şunları kaydetti:

"Başarının devamı yerli aşı üretimine bağlı"

"Bu başarının devamı ulusal bağışıklama programı için güvenilir ve yeterli miktarda yerli aşı üretilmesine bağlıdır. Mevcut iktidarların siyasi tercihi nedeniyle Türkiye 1996 yılında yerli aşı üretimine son vermiş olup, türkiye bu imkandan yoksun bırakılmaktadır.

Bugün Türkiye bir yıllık aşı ihtiyacını karşılamak için yabancı firmalara ödediği paranın üçte biri ile yerli aşı üretebilecek olanaklara sahiptir. Türkiye'nin aşı üretmemesinin tek nedeni 'devlet üretim yapmaz' zihniyetidir. Bu zihniyet terkedilmali ve Türkiye kendi aşısını kendi üreterek 'risk' guruplarının tamamını rutin aşılama takvimine almalıdır."