Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''geçmişte yapılan sermayeyi renklerine, milliyetine, coğrafyasına göre bölme yanlışına'' kendilerinin son verdiğini ifade ederek, ''Paranın dini, imanı, milleti, vatanı olmaz; para paradır. Para adeta cıva gibidir, kendisine uygun yer nereyi bulursa para oraya akar'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Hatay'ın Dörtyol ilçesinde Atakaş Grubu ile Rus MMK Grubu tarafından ortaklaşa kurulan demir-çelik fabrikasının açılış törenine katıldı.

2 milyar dolarlık yatırımla gerçekleştirilen bu tesislerin, Türkiye açısından örnek bir yatırım olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, bu tesisin aynı zamanda, özel sektör tarafından demir-çelik alanında Türkiye'de yapılmış en büyük yabancı sermaye yatırımı niteliğini de taşıyacağını söyledi.

2,5 milyon tonluk üretim kapasitesine sahip bu tesiste 2500 kişinin sürekli istihdam edilecek olmasının da sevincini artırdığını ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Bir milyar dolarlık döviz getirisine sahip üretim yapacak bu tesisten söz ederken, aslında 7 fabrika ve limandan oluşan bir sanayi kompleksi konuşuyoruz. Çelikhanesi, rulo sac haddahanesi, asitleme hattı, soğuk sac haddehanesi, galvanizleme tesisi, boyama bölümü ve diğer kısımlarıyla devasa bir yatırım var karşımızda'' dedi.

Erdoğan, şöyle devam etti:

''10 milyon ton elleçleme kapasitesine sahip liman, sadece fabrikanın ihtiyaçlarını görmekle kalmayacak, bölgedeki diğer yatırımcılara da hizmet verecek. Türkiye'nin demir-çelik alanındaki yassı mamul ihtiyacını tümüyle karşılayacak olan bu tesisin, ülkemize kazandırılmasında ve inşasında emeği geçen herkesi kutluyorum. Bu tesis, Türkiye'nin en önemli sorunlarından olan dış ticaret açığımızın kapanmasında ve istihdam konusunda önemli ve örnek bir yatırımdır.

Türkiye'nin her alanda olduğu gibi demir-çelik üretiminde de dünyanın iddialı ülkeleri arasında yer almasını istiyoruz. Bu noktada geçen yıl sonu itibarıyla otomotivde 17 milyar doları aşan bir ihracatımız var, demir-çeliğe bakıyoruz 15 milyar doları aştı. Bu gidişle inanıyorum ki demir-çelik ihracımız ile otomotiv ihracımız birbiriyle yarışır hale gelecek.

Bu tesisin hizmete girmesiyle, daha çok üretim, daha çok ihracat, daha çok istihdam hedefimize bir adım daha yaklaşmış bulunuyoruz.

Burada istihdam edilen elemanların meslek lisesi mezunları olması da ayrı bir önem ifade ediyor. Bu Türkiye'de düz liselerden meslek liselerine geçiş iddiamızın da haklılığını gösteriyor. Zira, Türkiye meslek liselerinde yüzde 70 oranını yakalamalı. Şu anda tam tersi... Şu anda yüzde 70 düz, yüzde 30 meslek lisesi var. Fakat buralarda düz lise mezunlarından çok meslek lisesi mezunlarına ihtiyaç var.''

Konuşmasından önce iki gencin yanına geldiğini, bunların meslek lisesinde okuduğunu belirten Erdoğan, deniz meslek lisesinde okuyan bu gençlerin kaptan veya deniz inşaat mühendisi olmak istediklerini anlattı. Bu meslek liselerinden mezun olan öğrencilerin kollarına birer altın bilezik takacaklarını belirten Erdoğan, her alanda, bu hacimde yatırımların artmasıyla, Türkiye'yi dünyanın en gelişmiş 10 ekonomisi arasına sokma hedefine doğru kararlılıkla ilerleyeceklerini söyledi.

-''GÖNLÜMÜZÜ AÇTIK''-

Cumhuriyetin 100. kuruluş yıl dönümünde Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokmayı hedeflediklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Biz, Türkiye'yi büyütme, Türkiye'yi güçlendirme, Türkiye'yi zenginleştirme yolunda yürürken, dışarıdaki imkanlardan da azami derecede yararlanmayı ilke olarak benimsedik. Bunun için geçmişte yapılan sermayeyi renklerine göre, milliyetine göre, coğrafyasına göre bölme yanlışına biz son verdik. Zira paranın dini, imanı, milleti, vatanı olmaz; para paradır. Para adeta cıva gibidir, kendisine uygun yer nereyi bulursa para oraya akar. İşte şimdi Türkiye, paranın aktığı ve akacağı en isabetli, istikrarlı, güvenli bir ülke haline gelmiştir. Bunu başardık. Bu ülkeye ve bu millete katkı sağlayacak her sermayedara kapımızı da gönlümüzü de açtık. Bu anlayışla, ülkemize gelen doğrudan yatırım miktarını geçtiğimiz yıl yaklaşık 4.5 milyar dolara çıkardık. İhracatımız 8 yılda 36 milyar dolardan 114 milyar dolara çıktı. Yani 3 kat arttı.

Ekonomideki bu geniş vizyonumuz sayesinde,
dünyadaki en büyük 225 müteahhitlik firması arasında 2002 sonu itibarıyla 8 firmamız varken, geçen yıl itibariyle 225 firma arasında 36 firmamızla 2. sıraya yükseldik.
Turist sayısını, 13 milyondan 28,6 milyona, bu yaklaşımla artırarak turizmde onyedincilikten yedinciliğe yükseldik. Yaptıklarımızın hepsi de önemli ama hala Türkiye'nin potansiyelini tam olarak harekete geçiremediğimizi söylemem lazım.''

-''ARABA TASARLAMALIYIZ''-

Sadece üretim rakamlarını yükseltmekle yetinilemeyeceğini, bunun yanında katma değeri yüksek alanlara da yönelmek zorunda olduklarını belirten Başbakan Erdoğan, ''Araba üretmenin yanında araba tasarlamalıyız, kendi markamızı oluşturmalıyız. Bilgisayar üretmenin yanında yeni bilgisayar teknolojileri geliştirmeliyiz. Beyaz eşyada da aynı şekilde yeni teknolojilerin, yeni markalar oluşturmanın peşinde olmalıyız'' dedi.

Eğitime, bilime, araştırma-geliştirme faaliyetlerine, bilim ve araştırma insanları yetiştirme faaliyetlerine bunun için çok önem verdiklerini dile getiren Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

''Geleceğe dair koyduğumuz iddialı hedeflerin gerisinde, işte bu potansiyele olan güvenimiz, itimadımız yatıyor. Biz, Türkiye'yi her alanda küresel güç haline getirecek dinamizmin tohumlarını attık, fidanlarını diktik. Şimdi, bu tohumların, bu fidanların serpilip her alanda düşünceye, teşebbüse, üretime dönüşmesini bekliyoruz. Bu süreci hızlandırmak, kolaylaştırmak, geliştirmek için demokrasiden hukuka, dış politikadan ekonomiye kadar her alanda reformlar, düzenlemeler yapıyoruz.

Bize uzanan hiçbir eli boş çevirmiyoruz, üretim ve istihdama dönük hiçbir girişimden desteğimizi eksik etmedik. Özellikle uluslararası ilişkilerde, hiçbir ayrım yapmadan yatırımcılarımızın durumlarına göre, her toplantıda en önemli unsur olarak özellikle masaya getiriyoruz.

Biz Türkiye'yi bir bütün olarak kalkındırmak, geliştirmek, büyütmek istiyoruz. Onun için girişimcilerimizden, sadece belirli bölgelere yoğunlaşmamalarını, yatırımlarını ülke geneline yaymalarını bekliyoruz. Tabii girişimcilerimizden bir şey daha bekliyoruz o da demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti içerisinde onların da sosyal girişimlerini önemsiyorum. Az önce Recep Bey ile onu konuşuyorduk. Bir meslek lisesini de Dörtyol'da yapacakların vaat ettiler. Onu da kısa sürede bitirmek suretiyle bölgede meslek liselerinin sayısını artırırız. Bu doğrultuda inşallah geri kalmış bölgelerimizi çok daha güçlendirmenin gayreti içindeyiz. Cazip teşviklerle bu adımları atıyoruz. Bütün girişimcilerimizi bu teşviklerden yararlanmaya, yatırımlarını ülke geneline yaymaya davet ediyorum.''

Başbakan Erdoğan, daha sonra demir-çelik fabrikasını, hayırlı olmasını dileyerek beraberindekilerle kurdelayı keserek hizmete açtı.

A.A.