BAŞBAKAN Erdoğan, dün Seul’de ABD Başkanı Barack Obama ile görüştü.

Görüşme 1.5 saat olarak planlanmıştı ama her zaman olduğu gibi planlanandan uzun sürdü ve iki lider 2 saat 15 dakikalık bir görüşme gerçekleştirdi.
Görüşme sonunda önce Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu‘nun görüşmeyle ilgili olarak geziye katılan gazetecilere bilgi vereceği söylendi.
Ancak daha sonra bu karar değişti ve Başbakan Erdoğan bilgilendirme toplantısını bizzat yapmak istedi.
Ve kaldığımız otelin özel bir toplantı salonunda Başbakan Erdoğan‘la bir araya gelindi.
Erdoğan oldukça formda ve neşeli görünüyordu.
Başbakan’ın gazetecilerle yaptığı toplantıda yanında bakanları Ahmet Davutoğlu, Taner Yıldız ve Zafer Çağlayan‘ın yanı sıra kızı Sümeyye Erdoğan da yer aldı.
Başbakan Erdoğan önce Obama ile yaptığı görüşmenin detaylarını aktardı ardından da bizlerin sorularını yanıtladı.
Ben de toplantıda olan biteni o odadaymış gibi hissedebilmeniz için aynı sırayla kaleme aldım.

SURİYE: PUTİN’LE GÖRÜŞECEĞİM
Başbakan Erdoğan “Sayın Obama ile 3’te başlayan görüşmemiz 2 saat 15 dakika sürdü ve her zaman olduğu gibi oldukça verimli geçti” diye başladı söze ve devam etti:
“Ağırlıklı olarak Suriye meselesini ele aldık. Suriye’deki süreci ilk gününden bugüne kadar değerlendirdik. Şunu gördüm ki, Amerika Birleşik Devletleri ilk etapta silahlı bir müdahaleye sıcak bakmıyor. Daha çok lojistik destek verme konusunda olayın içinde yer alacak. Hatta bunu başlatmışlar bile. Daha çok Rusya, İran ve Çin ile Suriye’ye verdikleri destek konusunda görüşülmesi üzerinde duruyorlar. Bu kapsamda ben de, daha önce de söylediğim gibi, burada Medvedev‘le bir görüşme yapacağım. Mümkün olabilirse. Türkiye’ye dönüşte de Putin ile bir telefon görüşmem olacak. Bu konuyla ilgili olarak.”
Başbakan Erdoğan‘ın burada söylediği “ABD’nin lojistik desteği” askeri bir lojistik destek değil. Daha çok insani bir yardımdan söz ediyor.

İRAN: OBAMA’YI İSTANBUL’A DAVET ETTİM
Erdoğan daha sonra Obama ile İran konusunda yaptıkları konuşmanın içeriğini aktardı:
“İran meselesi de gündeme geldi. Bu konu iki boyutlu olarak ele alındı. Biri Suriye’ye destek konusu diğeri ise nükleer konusu. Tabii onlar İran’ın nükleer silahlanması olarak bakıyor olaya biz ise İran’ın söylediği yönde ele alıyoruz. Yani İran’ın nükleer silah değil, nükleer enerji arayışı içinde olduğunu düşünüyoruz. Böyle ele aldık. Hamaney‘in de dediği gibi ‘Biz nükleer silah değil, nükleer enerji peşindeyiz’ şeklinde ele alıyoruz. Tabii Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu nükleer silahtan bahsetmezken, son günlerde birdenbire onlar da nükleer silah demeye başladılar. Biz burada 5 artı 1 konusunu gündeme getirdik. 5 artı 1 toplantısına İstanbul’da ev sahipliği yapmaya hazır olduğumuzu, buna talip olduğumuzu, İran’ın da buna evet dediğini aktardık. Kendilerinin de katılımını beklediğimizi Obama‘ya ilettik.”

IRAK: MEZHEPSEL ÇATIŞMA İSTEMİYORUZ
Obama ile görüşülen bir diğer mesele ise Irak’tı.
Başbakan Erdoğan Irak konusunda konuşulanları da aktardı:
“Irak konusu değerlendirilirken biz Irak’ta yapılacak seçimlere dikkat çektik. 2012’de yapılacak seçimlerde Irak halkının kendi geleceğini, özgür iradesiyle belirlemesi gerektiğini söyledik. Tabii burada Maliki‘yi hatırlattık. Şu anda orada Talabani‘nin, ılımlı Şiilerin, Barzani‘nin ve Sünni Arapların durumu belli. Biz orada mezhepsel bir çatışma ortamı istemiyoruz. Bunun için de halkın iradesinin yönetime yansıması gerek. Geçmişte seçimi Irakiye önde bitirdi ama önyargıyla, dedikoduyla hareket edilerek hükümeti kuramayacağı düşünüldü ve görev ona verilmedi. Bu büyük hata oldu. Şimdi Irak’ta her gün canlı bombalar patlıyor, her gün 20-25 kişi hayatını kaybediyor. Buna seyirci kalamayacağımızı söyledik. Üstelik şu anda Suriye yönetimine en somut destek verenlerin başında Irak yönetimi var. Bunu da hatırlattık.”

TERÖR: TAM MUTABAKAT VAR
Irak konusu açılınca elbette terörle mücadele, daha doğrusu PKK konusu da açılmış.
Erdoğan bunu da şöyle aktardı:
“Bölücü terör konusunda zaten tam bir mutabakat içindeyiz. Bu dayanışma sürecek. Bu konuda kararlı olduklarını söylediler. Hiçbir eksik olmadan bu mücadelede bize destek veriyorlar bu destek sürecek. Predator’lar konusunda da çok destek oluyorlar. Önce 1 Predator’la başladılar. Sonra 2 oldu. Şimdi ellerinde ne varsa bizim için kullanıyorlar.”
Konuşulan konu başlıklarından biri de her zaman olduğu gibi Kıbrıs. Ancak Başbakan Erdoğan bu konudan umutlu değil:
“Kıbrıs’la ilgili süreci de yakın takibe aldık. Kendisine Hristofyas‘a güvenimiz olmadığını söyledim. Kaçamak oynuyor. Seçim sürecini düşünüyor ve samimi değil. Açıkçası ben Kıbrıs’ta çözüm konusunda pek ümitli değilim. Buraya gelmeden önce görüştüğüm KKTC Başbakanı da bu kanaatte.”

ERMENİ MESELESİ: OBAMA BİZİ TEBRİK ETTİ
Erdoğan ile Obama arasında yapılan bir görüşmede Ermeni meselesinin gündeme gelmemesi düşünülemezdi. Zaten gelmiş:
“Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki sorundaMinsk 3’lüsünün 20 yıldır bu meseleyi çözemediğini hatırlattım. Bir öneri getirdim. Madem bu iş tıkandı gerekirse biz Azerilerle konuşalım, Fransa, Rusya ve siz de Ermenilerle konuşun, ikna edin, bu sorunu çözelim dedim. Konunun bizimle ilgili tarafından belli ki, o da rahatsız. Bu mesele onun da önüne geliyor. Aslında hiç istemiyor ama ne yazık ki, ‘Siyasetçiyiz yok sayamıyoruz’ der gibiydi. Ben kendisine ‘Biz bıktık’ dedim. Her nisanda aynı mesele. Cumhuriyetçiler geliyor aynı mesele, Demokratlar geliyor aynı mesele. Bizim attığımız adımları aktardım. Akdamar Adası’nı örnek verdim. Bu arada biz hiç hatırlatmadan Obama İnanç Özgürlüğü Raporu için teşekkür etti. Burada sağladığımız büyük ilerlemeyi bildiğini söyledi. Bundan duyduğu memnuniyeti aktardı. O söylemese ben açacaktım konuyu ama biz girmeden o girdi konuya.”

'BÜYÜKELÇİLİĞİMİZİ KAPATIYORUZ BUNDAN BÖYLE ŞAM'DA YOKUZ'

Ardından biz sorularımızı sormaya başladık.
İlk olarak “ABD Suriye konusunda Libya’ya oranla daha az mı motive” sorusu geldi.
Erdoğan: “Elbette bir Libya gibi yaklaşmıyorlar. Ama bizim için önemli ve bunu aktardık. 910 kilometre sınırımız var, böyle bir tehdit var. Esad şimdi sınır kentlerini ve kasabalarını bombalamaya başladı. Şimdilik 17 bin kişi geldi oralardan. Bu sayının 100 bini bulacağını tahmin ediyoruz. Hatay ve Kilis’te konteyner kentler yapmaya başladık. Altyapılarını hallettik. Eski hac konaklama tesislerini hazırlıyor gelecek olanlar için. Ürdün ve Lübnan’a gidenler var ama asıl ağırlık bizde.”

‘ESAD ÇÖKÜŞTE’
Anladığımız kadarıyla Suriye konusunda Türkiye kaderiyle baş başa gibi bir durum söz konusuydu. Bunu sorduk Başbakan’a.
“Suriye’deki her sorunu biz halledemeyiz. Bir yere kadar. Birleşmiş Milletler’in Arap Ligi’nin devreye girmesi lazım. Birlikte hareket etmemiz lazım” dedi.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ile bir çalışma başlattıklarını da ekledi Başbakan.
Esad‘ın gidişine kesin gözüyle bakıyor Başbakan Erdoğan. Her cümlesinden bu belli. Bizim sorumuz ise “Esad ne kadar dayanabilir” oldu.
“Esad çöküşte” dedi ve ekledi: “Finansal olarak çöküyor. Zaten kaynakları kısıtlı bir ülke. İhracatı durdu. İthalatı durma noktasında. Ülke bütçesi tükenmeye başladı. Kendi şahsi bütçesi de tükenmeye başladı. Böyle çok uzun dayanamaz. Tabii dışardan destekçileri olursa o ayrı.“
Başbakan eski BM Genel Sekreteri Kofi Annan‘ın Suriye’ye gittiğini ama asıl önemli olanın ikinci ziyareti olacağını aktarırken biz de “Sizin ikna edemediğiniz Beşar Esad’ı Kofi Annan ikna edebilir mi?” diye sorduk.
Başbakan’ın da pek umudu yok gibiydi ama İstanbul’da 1 Nisan’da yapılacak toplantıya önem veriyordu.
“1 Nisan’da İstanbul’da hem Ban Ki-moon, hem de Annan yer alacak. Burada meseleyi uluslararası boyutta ele almak ve destek sağlamak konusunda önemli adımlar olabilir” dedi.
Son olarak Suriye’nin kendi halkını bombalamasının önüne geçmek için geçmiş yıllarda Saddam‘ın Irak’ına olduğu gibi “Uçuşa yasak bölge” uygulaması yapılıp yapılmayacağını sorduk. Şimdilik böyle bir şeyin düşünülmediğini söyledi.
Başbakan’la yaptığımız toplantının sonunda ise bir sürpriz vardı.

‘ARKADAŞLARIMIZ ÇEKİLİYOR’
Almatı’da yaptığımız görüşmede Başbakan Erdoğan Suriye’deki büyükelçimizi geri çekebileceğimiz mesajını vermiş ama zamanı konusunda bir şey söylememişti.
Meğer Başbakan Erdoğan bize bunu söylerken Suriye’deki misyonumuzu geri getirmek üzere bir gemimiz Suriye’ye varmış bile.
Başbakan Erdoğan toplantının sonunda “Şam’daki büyükelçiliğimizi de bugün (dün) itibarıyla kapatıyoruz. Şu anda orada görevli arkadaşlarımız, büyükelçi dahil hepsi geri çekiliyor. Bundan böyle Şam’da yokuz” dedi, ancak geri gelecek diplomatlarımızın güvenliği açısından bunu gazeteler yayınlanıncaya kadar gizli tutmamızı istedi.


'ARKADAŞLARI SÜREKLİ UYARIYORUM MÜŞTERİYİ SİZ BULACAKSINIZ DİYE'

Bu arada Obama Afganistan’daki 12 şehidimiz için taziyelerini sunmuş ve NATO Zirvesi için hassasiyetlerimizi paylaşmışız.
Başbakan Erdoğan son olarak da ABD ile ticari ilişkilere değindi:
“Ekonomik stratejik ticari işbirliği anlaşmamızı da ele aldık. Biliyorsunuz ilki ilgili bakanlar arasında ABD’de yapılan bir toplantıda başlatılmıştı. Şimdi önümüzdeki aylarda Türkiye’de toplanacaklar. Çok yararlı oldu. Ticaret hacmimiz bir anda 20 milyar dolara fırladı. Şimdi bunun katlanarak büyümesini öngörüyoruz. Bunun için karşılıklı çalışacağız. Bizim arkadaşları sürekli uyarıyorum bu konuda. Müşteriyi siz bulacaksınız,Müşteri kendi kendine gelmez.”