CHP"nin o dönemde ne gibi kampanyalar yaptığını belgelerle ortaya koyacağım. 27 Mayıs müdahalesinin ikinci gününde İnönü, müdahalecilere "Büyük bir iş yaptınız" diyecek kadar müdahaleye sevinmiş, alkış tutmuştu...

Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı"nda konuştu;
Erdoğan İl Başkanları toplantısında konuştu güncel konuları değerlendirdi, muhalefete yüklendi. Erdoğan"ın konuşması şöyle:

CHP, MHP, BDP KOROSU: CHP, MHP, BDP ortak bir dil, ortak bir söylem oluşturarak, arkalarına bazı destekçilerini, yandaşlarını da alarak, Türkiye sanki bir korku tünelindeymiş, Türkiye"ye sanki korku hakimmiş, bir korku imparatorluğu kuruluyormuş gibi koro halinde kampanya yürütüyorlar. Türkiye"de haklar, özgürlükler, demokrasi, tehdit ve tehlike altındaymış gibi bir atmosfer oluşturmaya, bununla da kendi kitlelerini güya korkutmaya çalışıyorlar.

AYNI 60 KAMPANYASI: Bu kampanya, 1960 öncesinde merhum Adnan Menderes ve hükümetine uygulanmış son derece sanal, gerçek dışı ve bayat bir kampanyadır. CHP, tıpkı bugün olduğu gibi 1960 öncesinde de halkı sokak sokak direnmeye çağırmış, sokakları ve Parlamentoyu kışkırtmış, medyayı da arkasına alarak müdahaleye zemin hazırlamıştır. CHP"nin o dönemde ne gibi kampanyalar yaptığını dönemin gazeteleriyle ve belgelerle ortaya koyacağım. 27 Mayıs müdahalesinin daha ikinci gününde CHP"nin Genel Başkanı İsmet İnönü, kendisini arayan müdahalecilere "Büyük bir iş yaptınız, başarınıza yardımcı olmak için asıl ben sizin emrinizdeyim" diyecek kadar müdahaleye sevinmiş, alkış tutmuş, selam durmuştu. 1960 ve öncesinde atılan manşetleri, yapılan yorumları CHP"nin çağrılarını alın, işte bugünkülerle şöyle bir karşılaştırın, arada hiçbir fark göremeyeceksiniz, aynı. “Sivil diktatörler, korku siyaseti” gibi kavramlar bugün ortaya çıkmadı, 1960 ve öncesinde, 1980 ve öncesinde, 28 Şubat ve öncesinde ortaya çıkmış, gerektiğinde fırına sürülmüş kavramlardır.

KORKU SİYASETİ: Darbe şakşakçılarının, darbe koşullarının oluşması için işbirlikçilik yapan bu statüko muhafızlarının söylemlerine siz aldırmayın, benim sevgili milletim aldanmasın. CHP"nin önceki Genel Başkanı irtica üzerinden korku siyaseti takip ediyordu, şimdiki Genel Başkan da faşizm iftiraları üzerinden aynı siyaseti takip ediyor. Korku siyaseti bu CHP"nin genlerine işlemiştir.

AKIL HOCALARINIZ KİMLER?: CHP"de kaynak sorunundan ziyade, ciddi bir küçükler için aritmetik, büyükler için matematik sorunu var. CHP Genel Başkanı İstanbul"da “çok önemli bir proje” diyerek aile sigortası projesini açıklıyor. Sen SSK Genel Müdürü iken SSK"yi batıran kişisin. Devraldığında SSK zararda değildi. Artı veriyordu.

Devraldığından itibaren hep zarar, zarar... Hep batıktın, gene batıksın. CHP Genel Başkanı Türkiye"de 12 milyon 715 bin yoksul bulunduğunu açıkladı. Herhalde bu kayıt altıdır, kayıt dışını unutmuş. O da var. "Yoksul ailelere en az 600 lira, en fazla bin 250 lira maaş bağlayacağız" diyor. Bunun bütçeye yükü 7 milyar Türk Lirası. Eğer 12 milyon 715 bin yoksul varsa, bunlara ayda 600 lira verseniz maliyet yıllık 24 milyar TL. Söyledikleri rakamın üç katından fazla çıkıyor. Ortalama hesaplarsanız ayda 925 lira yapar. Yıllık bütçeye maliyeti 36 milyar lira olur.

Söyledikleri rakamın 5 katı. Allah aşkına, önemli projeyi kamuoyuna açıklarken oturup bir hesap yapmadınız mı, sizin akıl hocalarınız kimler, kılavuzunuz kim, bir hesap makineniz yok muydu? Kendinize iyi bir ekip, iyi bir kılavuz seçerseniz o zaman bu tür zorluklar yaşanmaz. AK Parti"nin başarısı işte gurur duyduğumuz bu kadronun, bu ekibin, sizlerin sayesindedir. Ekip iyi olmazsa patinaj yaparsınız, koşu bandında enerji tüketir, bir adım yol alamazsınız.

CUMA SİMİDİ

Başbakan Erdoğan, Cuma namazını Hisarcıklıoğlu Beştepe Cami"nde kıldı. Erdoğan, camiden ayrılırken bir simitçiden simit aldı. Erdoğan simitçinin tezgahındaki bütün simitleri etrafta bulunan vatandaşlara ve gazetecilere ikram etti. Başbakan bir ara poşeti üfleyip açarak içine tezgahtan simit doldurdu. Erdoğan, simitçiye simitler için cüzdanından çıkarttığı yüz lirayı verdi. “Ankara simidini sevdiğini”, “İstanbul simidi ile Ankara simidinin tatlarının farklı olduğunu” belirten Başbakan, simidi eski kaşarla yemeyi sevdiğini ifade etti.

Vatandaşımın yaşam tarzı namusumuzdur

MİLLETİM KORKMASIN: 74 milyona samimiyetle sesleniyorum; gönülden ve gönül diliyle sesleniyorum. Her bir vatandaşımın endişesi, emin olunuz bizim endişemizdir. Bize oy versin vermesin bize gönül versin vermesin bizi sevsin ya da sevmesin, her bir vatandaşımın yaşam tarzı bizim namusumuzdur, bizim teminatımız altındadır.

Herkesin endişesini anlama gayreti içindeyiz, korkuları anlama gayreti içindeyiz. Ama bu korkular, onu da söyleyeyim sanal korkudan öte değil. Biz öleceğimizi her an aklımızda tutuyoruz. Hesaba çekilmeden hesaba çekilmenin önemini biliyoruz veya kendi kendimizi hesaba çekmenin önemini biliyoruz. Ve bir an olsun bunu unutmuyoruz, unutmayacağız ve dilerim ki kimse de bunu unutmasın. Baskı, dikta, korku imparatorluğu, korku siyaseti bizim tarzımız değildir, siyasetimiz değildir ve olamaz. Milletim korkmasın. Gerilim, korku, endişe pompalayanlara kanmasın.

Miroğlu"na Metiner"e neden sahip çıkmadınız

MİROĞLU"NA SAHİP ÇIKILMADI: BDP"ye soruyorum, gazeteci yazar Orhan Miroğlu"na yönelik tehditler faşizm değil de nedir? Gazeteci yazar Mehmet Metiner"e yönelik ortaya çıkarılan suikast planları basına, basın özgürlüğüne, ifade özgürlüğüne aleni bir tehdit değil de nedir? Son günlerde Odatv ile ilgili bu kadar sahip çıkma gayreti içerisinde olan yazılı ve görsel medyanın temsilcileri niçin Metiner, Miroğlu için kaleminizi, dilinizi konuşturmuyorsunuz? Odatv"nin şu anda yargılananları yazılarından, düşüncelerinden dolayı değil başka bir eylemden dolayı takip altındadır ve bunu yapan yargı. Sadece ve sadece insanlık için feryat eden bir sanatçıya, Şivan Perver"e yönelik tehditler, bizatihi hıyanet, bizatihi ihanet, bizatihi faşizm değil de nedir?

AYNAYA BAKIN, AYNAYA: MHP, Genel Başkanı başta olmak üzere her yönetici, ilk kelimeden son kelimeye kadar kontrolsüz, izansız, insafsız şekilde küfrediyor. Bu ülkenin Başbakanına, bakanlarına, hatta ailelerine dil uzatacaksın, bu ülkenin bürokratlarını "burnunuzdan fitil fitil getireceğim" diyerek külhanbeyi ağzıyla korkutacaksın, sonra da çıkıp Hükümeti korku siyasetiyle itham edeceksin. Aynaya bakın beyler, aynaya. Eğer diktatör görmek istiyorsanız da aynaya bakın, "Mübarek" bir yüz görmek istiyorsanız da aynaya bakın.

CHP"Lİ ARITMAN"A: Hanımefendi (Canan Arıtman) dava açacakmış... Siz torna mamulü bayan mı arıyorsunuz? Biz yaradılanı Yaradan"dan ötürü seviyoruz. Bizler de asla kadın noktasında hiçbir ayrıma girmeyiz. Arabistan"da da olsa, Somali"de de olsa aynıdır.

TÜRKİYE"NİN İTİBARINA BAKIN: Siz, elinizde üye kayıt fişi Ergenekon örgütünü aramayı bırakın da gidin yurt dışında Türkiye"nin itibarını görün, yaşayın. Danıştay"ın 2. Dairesi"ne git orada aradığın örgütün izlerini bulursun.

“Nerede, gösterin bana gideyim üye olayım” diyor. Diyarbakır"ın karanlık sokaklarına git, bir gece vakti ensesine kurşun sıkılanların izinde aradığını bulursun. Çorum"a git, Sivas"a git, Kahramanmaraş"a git, Gazi Mahallesi"ne git, kanlı 1 Mayıs"ın yaşandığı Taksim"e git oralarda aradığının izlerini bulursun. Orada onların üye kayıt büroları var.

Hemen seni kaydederler. Hiç birini yapamıyorsan Dersim"e git. Oradaki kardeşlerime sor, sana anlatırlar. Çetelere, mafyaya, karanlık süç örgütlerine hayırlı olsun diyorum.