AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Denizli'de düzenlenen AK Parti İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada şunları kaydetti;

Biz bu yola çıktığımızdan beri hep dik durduk, mümkün olduğu kadar dikleşmedik ve dikleşmeyeceğiz. Ülke için çözüm ne olursa olsun biz sahibine bakmayız ve çözümle yola devam ederiz. Geçtiğimiz yıl 30 Ocak'ta Denizli'ye geldim, burada 4 yüz 35 trilyonluk 72 ayrı eserin açılışını yaptık sizlerle beraber, 13 Mayıs'ta tekrar geldim hem seçim mitingimizi yaptık, hem de Denizli'de yine toplu açılış gerçekleştirdik. İşte bugün de Denizli'ye elimiz boş gelmedik, Denizli'ye bugün iki güzel müjdemiz var, birincisi bugün kongreimizin hemen ardından ihlassondakika Denizli'de yine 1 yıl sonra bir toplu açılış yapıyoruz, 51 ayrı eser 4 yüz 38 trilyon tutarında yatırımı resmi olarak bugün açıyoruz. Açılışını yapacağımız eserlerin şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. 13 Mayıs'ta seçim mitingimizi yaparken bir söz vermiştim size, Denizli'yi büyükşehir yapacağımızı ifade etmiştim, işte şimdi bu sözümüzde duruyor, Denizli'yi artık büyükşehir belediyesi statüsüne kavuşturuyoruz. 2014 seçimlerine Denizli büyükşehir belediyesi olarak girecek, büyükşehir belediyesi olduktan sonra Denizli'de hiç bir yerleşim yeri mağduriyet yaşamayacak. Tam tersine Denizli'nin en uzak köylerine kadar çok daha fazla hizmet gidecek ve bende şimdiden tebrik ediyor, hayırlı olsun diyorum. Bir başka müjdeyi aylar öncesinden vermiştik, artık uluslararası yatırımları desteklemeye, teşvik etmeye başlıyoruz. Bölgesel teşvikten şimdi artık sektör bazlı teşviğe geçiyoruz, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu bazı yatırım alanları var, eğer yatırımcı gelip bunu Denizli'de yaparsa biz o yatırımcıyı her alanda güçlü şekilde destekleyeceğiz.

"ÖVGÜLERİNE VE HAYRANLIKLARINA ŞAHİT OLDUM"

Pazartesi, Salı ve Çarşamba günü İstanbul'da Dünya Ekonomi Forumu gerçekleşti, 3 gün boyunca küresel ekonominin nabzı İstanbul'da attı. Salı günü ben resmi açılış törenine katıldım, akşam ziyaretçilere bir resepsiyon verdim. Salı günü gün boyunca katılımcıların övgülerine, hayranlıklarına şahit oldum. İnanın Dünya Ekonomik Forumu'nda Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olmaktan, bu ülkenin bir evladı olmaktan gurur, onur, şeref duydum. Çünkü şuanda heryerde Türkiye'den övgüyle söz ediliyor, bütün dünyada Türkiye ekonomisi dikkatle ve takdirle ihlassondakika ifade ediliyor, Türkiye'de ki büyümeyi, gelişmeyi, kalkınmayı kendisine örnek alan bir çok ülke var. Türkiye istikrarla, güvenle geleceğe doğru yürüyor, küresel ekonomik kriz çok ağır seyrederken biz 2011 yılında Çin'den sonra dünyada en hızlı büyüyen ikinci ülke olduk. Cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırdık. Türkiye finans sektörüyle güçlü bakın bu rakam enteresan bir rakam daha vereceğim reel yatırımda Türkiye bizden önce yılda 1 milyar doları geçemiyordu, en son geçen yıl 16 milyar dolara çıktık yıllık uluslarası yatırımlarda. Turizm de 2002 yılında Türkiye'ye gelen turist sayısı 13 milyondu, şimdi bu rakam 31,5 milyon oldu geçen yıl bu yıl inşallah daha fazla olacak. Gelirimiz 8,5 milyar dolardı şimdi 23,5 milyar dolar bakın nereden nereye geldik? Pek çok alanda Türkiye rekorlar kaydediyor, Türkiye dünya genelinde ilk sıralarda yer alıyor.

"TÜRKİYE'YE SEN NEDEN BUNU YAPIYORSUN?"

Birileri çıkıyor CHP Genel Başkanı, ne diyor? 'Bu rakamlar yanlış, Türkiye dünyada en hızlı büyüyen ikinci ülke değil' diyor. Bunlar gösterge okumayı dahi bilmiyorlar, yahu Türkiye'ye bu haksızlığı uluslararası bazı kredi kuruluşları zaten yapıyor sen onların kuyruğuna neden takılıp gidiyorsun? Sen neden onların dilini kullanıyorsun? Diyor ki; Yunanistan ekonomisi Türkiye ekonomisinden daha iyi durumda' diyor. Bakın kendi dili ile onu şurada vuruyorum, daha geçen yıl seçim propagandalarında 'Yunanistan ekonomisini de biz kurtaracağız' diye açıklama yapmamışmıydı? Hatta bir gazete 'Dayan Yorgo Kılıçdaroğlu' geliyor diye bir Yunan gazetesi bununla dalga geçti. En uzak ülkelerden ekonomi uzmanları Türkiye ekonomisi ile takdirlerini ifade ederken anamuhalefet partisi liderinin bu tabirleri kullanması en ufak deyimle 'yazıktır.' Burada şunu ifade etmek durumundayım, biz komşumuz Yunanistan'ın yaşadığı zorlukları biliyoruz. 'Biz, komşusu açken, tok yatan bizden değildir' emrine muhattap bir medeniyetin mensuplarıyız. Yunanistan ile bu zor dönemde her konuda iletişim içindeyiz ve olmaya devam ederiz.

DENİZLİ'DEN ESED'E ŞOK SÖZLER!

Suriye de çok büyük acılar, dramlar yaşanıyor. Suriye halkı, Suriye'de ki kardeşlerimiz bebek demeden, kadın, yaşlı demeden devlet destekli çeteler tarafından tanklarla, toplarla vurularak hatta boğazlanarak katlediliyor. 1982'de bu eli kanlı dikdatörün babası da aynı şeyi yapmıştı. Baba Esed o zaman Hama'da 30 bin kardeşimizi katletmişti, şimdi evlat aynı yolda ve rakam 15 binin üzerinde. Geçen gün 108 kişiyi katlettiler 50'si çocuktu, Hama'da yine dün aynı şeyi yaptılar. Türkiye'de bu zalimin yanında yer alanlar var, zalimlerin yanında yer alanlar da zalim olurlar ve zulüm ile abad olunmaz ama işte sizin onlarla çok iyi günleriniz vardı evet ailece görüşüyorduk ama çizgiden kopulduğu anda biz babamız olsa tanmayız çünkü biz hakkı ayağa kaldırmaya memuruz, zulmü değil. Bugün yine Hama ve diğer kentlerinde yapılan katliamı sessiz, tepkisiz şekilde seyredenler akan kanın kendi ellerine, yüzlerine, vicdanlarına sıçrayacağını görmelidir, bilmelidir. Biz Türkiye olarak bunun sonuna kadar takipçisi olacağız, devlet destekli milislerin katliamlarına artık kimse sessiz kalamaz. İşte BM bile dün bizim daha önce söylediğimizi söyledi ve 'Bu bir barbarlıktır' dedi, evet bu bir barbarlık. Katilin kimliği çok mu önemli sizin için, çetnikler öldürünce şuç oluyorda Şebbi-a öldürünce suç olmuyor mu? Sessiz kalanlar neden sessiz kalıyor? Saddam Halepçe'de katliam yaparken ihlassondakika suç oluyorda Beşşar Esed Hama'da katliam yapınca suç olmuyor mu? Biz Suriye yönetimi zaman kazanmaya çalışıyor dediğimizde maalesef kimse uyarımızı dikkate almadı. Buradan Suriye yönetiminin, milislerin Hama'da yaptığı katliamı bir kez daha lanetliyorum, bir kez daha şiddetle kınıyorum. Suriyeli kardeşlerime, Suriyeli akrabalarımıza bir kez daha Türkiye'nin selamlarını iletiyor, Allah yar ve yardımcıları olsun diyorum.

"SİZLERİN ARASINDA OLMAK BERABER OLMAK DEĞİL Mİ?"

İçinde bulunduğumuz bölge gerçekten zor süreçlerden geçiyor, Avrupa Küresel Ekonomik Kriz'in ağır etkilerini yaşıyor istikrarsızlık bugün aynı şekilde ardında acılar bırakarak devam ediyor. Böyle bir ortamda biz Türkiye'yi bir güven adası olarak temin ediyoruz. Dün Çanakkale'de çok anlamlı bir açılış yaptık. Şunu hiç unutmayın gençler bizleri bir ve beraber kılan belli makamlarda oturmak değildir, sizlerin ihlassondakika aranızda olmakta bir ve beraber olmak değilmidir? Biz ne dedik? 'Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda, şimdi dinlediğim tüm şarkılarda bana herşey sizi hatırlatıyor' demedik mi? Biz Aşık Veysel gibi 'Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece' demedik mi? İşte dün 80 milyon liralık bir yatırımla Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi'ni açtık, gittiğim heryerde özellikle gençlerimize, gençler Çanakkale şehitliğimize gitmenizi, diğer şehitliklerimize gitmenizi oralarda birere Fatiha okumanızı size tavsiye ediyorum. Sizlerden rica ediyorum gidin Çanakkale'ye hem açılışını yaptığımız o yeri ziyaret edin hem de orada mezar taşlarını, şahideleri okuyun. Onlar diridir, Çanakkale'de bizim nasıl tek bir millet olduğumuzu göreceksiniz, Çanakkale'de, Sarıkamış'ta bizim nasıl kardeş olduğumuzu ihlassondakika göreceksiniz. O şehitlikler de Diyarbakırlı ile İstanbullu'nun, Malatyalı ile Antalyalı'nın nasıl al kanlar içinde yattığını göreceksiniz, bu topraklarda fitne yeşermez, bu topraklarda fitne yeşertmeye çalışanlara aldanmayacağız. Her ne gerekçeyle olursa olsun bizi birbirimize düşürmeye çalışanlara asla fırsat tanımayacağız, şehitlerimiz her türlü siyasi çıkarın çok ama çok üzerindedir. Birliğimiz, kardeşliğimiz her türlü siyasi çıkarın çok ama çok üzerindedir. Nereden gelirse gelsin fitneye, fesada itimat etmeyeceğiz. Biz milletimiz adına o yetkiyi kullanıyoruz, biz sadece ve sadece milletimizle yürüyoruz, yeter ki siz arkamızda olun, biz Türkiye'yi yüceltmeye devam edeceğiz.

DENİZLİ'YE YAPILAN HİZMETLER

Bugün artık Denizli'de yeni bir sürece giriyoruz, il kongremizi tamamlıyor artık yerel seçimlerin hazırlıklarına başlıyoruz. 2014 Denizli Büyükşehir Belediye Başkanlık Seçimi, tüm kardeşlerimin durmadan çalışacağını biliyorum, sadece Denizli Büyükşehir Belediyesi olacak, bütün beldeler mahalle statüsüne geçecek. Bütün köylere varıncaya kadar büyükşehir oraya hizmet götürecek, sizden Denizli Büyükşehir Belediyesi'ni istiyoruz, artık yüzde 47'nin üzerinde bir oyla Denizli Büyükşehir Belediyesi'ni alacağınıza inanıyorum ve görüyorum. Ben burada Denizli için bugüne kadar neler yaptığımızın detaylarına giremeyeceğim ama eğitimde 9,5 yılda okullarımıza 1955 derslik kazandırdık 13 bin 120 adet bilgisayar gönderdik, biz 427 adet bilgisayar teknolojileri sınıfı açtık, FATİH projesi başladı şimdi maliyeti 5 trilyon olan yazıcı döküman, kamera olan malzemeleri gönderiyoruz. Fakülte sayısı Pamukkale Üniversitesi'nde 11'e yükseldi, Denizli'nin gençliği gerçekten güçlü, dinamik bir yapıya sahip. Şimdi sevgili kardeşlerim her ilimizin ayrı bir güzelliği var şimdi ben sizlerle burada farklı bir heyecanı yaşıyorum, farklı bir mutluluğu yaşıyorum. Şuanda Türkiye bunu duydu merak etmeyin, canlı yayınlarda bizi izleyenler bunu duydu, hemen yanı başımızda ki mekan hamdolsun Denizli Belediyemiz'in imkanlarıyla başlatıp bitirdiği ve Denizlimiz'e kazandırdığı bir mekandır. Ben gerek Nihat, Osman Bey'i huzurlarınız da tebrik ediyor, kutluyorum. Gerçekten Denizli'yi başta Nihat ve Osman Bey olmak ihlassondakika üzere bir modern Büyükşehir haline getirdiler, Denizli sınırlarına girdiğiniz zaman orada AK Parti farkını görüyorsunuz. Benim Denizli'de yaşayan vatandaşlarım da artık Denizli farkını hissediyorlardır, marifet iltifata tabiidir. Bunun hakkını inşallah 2014 yerel seçimlerinde Denizli en iyi şekilde verecektir diye düşünüyorum. Projesini tamamladığımız çocuk hastanesinin kısa süre içerisinde inşaatına başlayacağız. Pamukkale Üniversiteleri Hastaneleri'nde yatak sayısı bine ulaşmış olacak, üniversitemize yaptığımız kapalı alanlı araştırma alanları ve 4 bin 500 kişilik spor salonunun yapımını tamamlayacağız. Bugün yurt kapasitesi 5 bin 490'a ulaştı, üniversite öğrencileirnin kredi ve burs miktarına 2002 yılına göre yüzde 470 oranında arttırdık, benim üniversite öğrencim 45 lira alıyordu 2002 yılında şimdi 260 lira, beslenme yardımı 2002'de 15 lira idi, şimdi 180 lira bakın nereden nereye. 1'e, 12, toplamda ne oluyor peki? 440 lira, bursta bu şekilde yolumuza devam ederken sağlıkta da ciddi adımlar attık. 9,5 yılda Denizli'de sağlık hizmetleri için 147 trilyonluk yatırım yaptık. Biz verdiğimiz sözün arkasında dururuz, Denizli'ye verdiğimiz hastane sözünü yerine getireceğiz, yapımına bizden önce baslanan 200 yataklı Selver Gazi Hastanesi'ni, Kale Hastanesi'ni, biz bitirdik ve hizmete aldık. Yapımına dönemimizde başladığımız ihlassondakika bir çok sağlık merkezini tamamladık, halkımızın hizmetine sunduk. Denizli'de ki hastanelerde bizden önce tomografi cihazı 2 tane idi, şimdi ise bu rakam 7 oldu. Emar cihazı yoktu, bugün 4 tane var. Denizli'de 91 diyaliz cihazı vardı bugün 221 diyaliz cihazı var farkımız bu. Denizli Adalet Sarayı ana hizmet binasını açtık, TOKİ aracılığı ile bugüne kadar 4 bin 800 konut projesi başlattık, bunlardan çoğunu sahiplerine teslim ettik. 1198 konutun yapımına da süratle devam ediyoruz. Denizli'ye yeni bir lojistik merkezi kazandırıyoruz, bu merkez istihdama önemli katkı sağlayacak. Çardak Organize Sanayi Bölgesi'ne yapacağımız hat ile bu kapsamda Nazilli Demiryolu bakımını tamamladık bugün onun da açılışını yapıyoruz. Devreye aldığımız tesislerle 770 bin dekar arazi suya kavuştu, 9 bin 500 dekar araziyi de sel ve taşkınlardan koruduk. Şimdi Akbaş Barajı'nın temelini 2011'de atmıştık inşaat hızla devam ediyor, bu baraj devreye girdiğinde Denizli'nin 2060 yılına kadar su sorununu çözmüş olacağız. Benim sizlerden ricam şu, bütün bu yaptıklarımızı halkımıza siz anlatacaksınız, yani bunları tek tek anlatalım ki milletimiz nelerin yapıldığını bilsin bu çok önemli bizim için. Biz bolluğun içinde yapılanları yaşadıkça birşeyi anlamıyoruz, balığı karaya çıkarttığınız zaman denizin kıymetini bilir onun için bunları anlatacağız ki daha iyi yerlere gelelim' diyerek konuşmasını sonlandırdı.