Milli Görüş çizgisinin yayın organı Milli Gazete yazarı Afet Ilgaz, AK Parti hakkında açılan kapatma davası ile Refah Partisi (RP) ve Fazilet Partisi (FP) hakkında açılan kapatma davalarını karşılaştırdı. Ilgaz, iddianamede AK Parti'nin 'Milli Görüş' çizgisinin devamı olduğu şeklindeki iddiaya da karşı çıktı.

"AKP 'MİLLİ GÖRÜŞ' PARTİSİ DEĞİLDİR"

Sayın Yargıtay Başsavcısı bile, iddianamesinde AKP ile bir çok yerde, Refah, yani Millî Görüş'le ilgili bazı benzetmeler yapıyor. Bunlar teknik işlerdir, karışmam, hukukun da bir tekniği var. Benim itirazım, diğerlerine. Herkes, Millî Görüşçülerin bazıları dahil, bu davayla Refah'a ve daha önceki Millî Görüş partilerine açılan davaları hemen hemen birbirinin izdüşümleri gibi görüyorlar.

Bir kere, bu yanlış. Millî Görüş bir süreçtir... AKPgelip geçicidir.Kalıcı olan, Saadet'le devam etmekte olan "millî" siyaset sürecidir.

"NEDEN ÖFKELENİYORSUNUZ?"

Benim dikkat çekmek istediğim, partilerden ziyade Sayın Erbakan'ın bu kapatma dâvâları sırasındaki tavrıdır.

AKP, başbakanından Ertuğrul Günay'ına kadar ilk dakikalardan başlayarak, bir "kendini kaybetme" sürecine girdi. Oysa bir yargı süreci işliyor, buna dikkat etmek lazımdı.

AKP hukuku küçümsüyor. Hukukçuları da. Başsavcının ocaktaki uyarısına galiba Başbakan:

"Herkes işine baksın" diye cevap vermişti. İşte şimdi hukuk, işine bakıyor. Neden öfkeleniyorsunuz?

"ERBAKAN DEVLET ADAMI GİBİ DAVRANDI"

Kapatılma sırasında Erbakan'ın sadece "Savunan Adam" olarak dile getirilen ve saatler süren savunmasını hatırlıyorum. Orda Erbakan, benim için en dikkate değer vasfı olan "öğretmen"lik, "muallimlik" vasfıyla ve büyük bir ağırbaşlılıkla, inandığı dâvâyı heyete anlatmıştı. Bu yüzdendir ki, şimdi Erbakan hâlâ itibarı yerinde bir devlet adamı olarak tanınmakta ve bilinmektedir.

Avrupa'dan yükselen itiraz sesleri size bir şeyler hatırlatmıyor mu? Adamlar işlerinin yarıda kalabileceğinden korkuyorlar.