18 işçiden geriye yürek yakan öyküler kaldı. Ankara"daki iki patlamanın nedeni hala belli olmadı. Yetkililer topu birbirine attı, suç her zamanki gibi ortada kaldı. Ancak patlamalarda hayatını kaybeden işçiler, geride gözü yaşlı yakınları ve yürek dağlayan hikayelerini bıraktı...

Her birinin ardından yürek yakan bir dram çıktı. Bunlardan biri de 26 yaşındaki Hüseyin Yıldız"dı... Hüseyin çalışmak zorunda kaldığı için liseyi yarım bıraktı, kaynak ustasıydı. Asgari ücretle ailesini geçindirmeye çalışıyordu. Annesi Hüsniye Yıldırım sabah Ostim"deki patlamayı duyar duymaz telefona sarıldı, oğlunu aradı. Hüseyin"in “Anne ben iyiyim, patlama burada olmadı” sözleri yüreğine su serpti. O sırada, bu konuşmanın son konuşmaları olduğunu bilmiyordu. İkinci patlamada acı haber geldi. Annenin yüreğine bu kez ateş düştü.

Ev kredisi çekmişti

28 yaşındaki Dursun Kavak"ın hikayesi de yürek burktu. 5 çocuklu Kavak Ailesi"nin tek erkek oğlu olan Dursun, Ostim Mega Center"daki işe 2 ay önce başlamıştı. Düzenli bir işi olunca banka kredisiyle ev aldı. Sıra otomobilini yenilemeye gelmişti. Onu da yaptı. Ama daha keyfini süremeden hayatını kaybetti. Ailesi göz yaşları içinde uğurladı Dursun"u. Babası oğlunun tabutunun başından uzun süre ayrılamadı..

Geride iki çocuk bıraktı

42 yaşındaki Abdülkadir Kurt ise ardında 16 ve 8 yaşında iki çocuk bıraktı. Aslında nakliyecilik yapan Abdülkadir Kurt, işleri yolunda gitmeyince Keçiören belediyesinde temizlik işlerinde çalışmaya başladı. İki ay önce de patlamanın olduğu firmada işe girdi.

Bir işçi hala kayıp

Birinci patlamanın meydana geldiği iş yerinin enkazında olduğu tahmin edilen 42 yaşındaki Ahmet Özdemir"e hala ulaşılamadı. Ailesi tüm hastaneleri dolaştıktan sonra, dün son olarak Adli Tıp"a geldi. Yakınları, “Bu iş yerinde çalışalı 15 sene oldu. Rabia adında 12 yaşında bir kızı ve 10 yaşında Emre adında oğlu var. Kaynakçılık yapıyordu. Ayda 900 lira maaş aldığı için zor geçiniyordu. Bütün aile onlara destek oluyorduk. Kışın evlerine odun yakacak yardımı yapılırdı. Gariban, içine kapanık, çok dürüst bir insandı” dedi.

Kendisi izinliydi, iki kardeşi gitti

İkram Çapraz, kardeşleri Aydın ve Aydemir"le birlikte ikinci patlamanın olduğu yerde çalışıyordu. O gün annesi hasta olduğu için iş yerinden izin aldı. O şanslıydı ancak Azrail kardeşlerine acımadı. 35 yaşındaki Aydın ve 32 yaşındaki Aydemir Çapraz, birlikte can verdi. İkram Çapraz kurtulduğuna sevinemedi: “Patlamanın olduğu gün, annem rahatsızlandı. İş yerinden izin aldım. Eşimle birlikte annemi hastaneye götürdük. Bu sırada Ostim"de patlama olduğunu duydum. Ancak bizim iş yerimizde olmadığını öğrendim. İkinci patlamada ise kardeşlerimi kaybettim.”

Mühendis Hanım, engelli kardeşlerine bakıyordu

İkinci patlamada 36 yaşındaki makine mühendisi Dilek Gürer de hayatını kaybetti. Gürer"in amcası Haydar Gürer, yeğeninin hayat mücadelesini gözyaşları içinde anlattı: “Babasını genç yaşta kaybetti. Annesi onu okutmak için çok mücadele verdi. O da annesi ve engelli kardeşlerine bakmak için evlenmedi. Çok başarılı olduğu için patronu tarafından çok sevilirdi. Aktif, güler yüzlü harika bir insandı.”

3 ay önce evlendi, çocuk bekliyordu

Necdet Ali Tanışma, henüz 3 ay önce evlenmişti. Geleceğe dair planları vardı, bebek bekliyordu. Ancak ölüm ona acımadı. İlk patlamanın olduğu yerde hayata veda etti. Bir yakını, 30 yaşındaki Danışman"ın eşinin 2 aylık hamile olduğunu, uzun süren işsizlik döneminin ardından, iki gün önce de patlamanın olduğu iş yerinde asgari ücretle işe başladığını anlattı. Danışman"ın bir kardeşinin de bir süre önce askerde intihar ettiği öğrenildi.

Oğlunu okutmak için çalışıyordu

Patlamada hayatını kaybeden 50 yaşındaki Abdullah Karakulak, emekli olmuştu ama geçim derdi yüzünden çalışmaya devam ediyordu. Akrabası Haydar Balaban, Karakulak"ın evli olduğunu ve iki çocuğu bulunduğunu belirterek,”Oğlu üniversiteyi kazanınca patlamanın meydana geldiği iş yerinde çalışmaya başladı. Bankadan kredi çekip ev almıştı. Hem ev kredisini ödemek, hem de oğlunu okutabilmek için emekli olmasına rağmen 8 aydır bu iş yerinde çalışıyordu” dedi.

Vatan