YASİN ARSLAN | gazetevatan.com

Kahramanmaraş'ta meydana gelen depremlerin ardından enkaz kaldırma çalışmalarında bulunan değerli eşyalar ile bankadaki kiralık kasalar merak konusu oldu. Değerli eşyaları ilk etapta teslim alan kolluk kuvvetleri, ispati halinde bu eşyaları sahiplerine teslim ediyor. Peki bankalardaki kiralık kasalar ve evlerde bulunan kasalarla ilgili nasıl bir yol izlenmeli, yasalar ne diyor? Durumun olağanüstülüğünün dikkate alınması gerektiğine dikkati çeken TÜKONFED Bankacılık Komisyonu Başkanı Hüseyin Ölmez, bu konuda özel bir düzenleme yapılması gerektiğine dikkat çekti. Avukat Cansen Erdoğan ise evde bulunan kasalara kimlik fotokopisinin konulmasının ve kiralık kasa makbuzlarının saklanmasının büyük öneme sahip olduğunu ifade etti.

Kasalarla ilgili hukuki boyutu gazetevatan.com'a anlatan Avukat Cansen Erdoğan, son zamanların en çok sorulan sorulardan bir tanesinin de deprem sonrası enkaz altında kalan bankadaki ve evdeki kasalarla ilgili olduğuna dikkati çekerek “Özellikle kayıt dışı tutulmak istenen para, ziynet eşyası, tapu ve hisse senedi gibi değerli belgeler kiralık kasalarda bulunuyor. Bu kasaların hiç beklenmeyen bir şekilde depremde enkaz altında kalması da içindekiler ne olacak sorusunu beraberinde getirdi” dedi. 

"SADECE KASA SAHİBİ BİLİYOR"

Kasa ile ilgili bir beyan olmaması durumunda kasa sahibinin içindekileri almak için bir şansı olmadığını belirten Erdoğan, “Bununla ilgili birçok kişi sıkıntılarını BDDK'ya iletiyor. Bu şikayetler hayli fazla ama bankacılık kuralları gereği yapılacak fazla bir durum bulunmuyor. Çünkü malum olduğunuz üzere, güvenlik kuralları ve mahremiyet gereği, banka kasalarına girerken kasanın iki anahtarı oluyor; bir tanesi banka memurunda, bir tanesi de kasa sahibinde. Banka memuru kasayı kendi anahtarı ile açtıktan sonra orayı terk ediyor ve kasa sahibi diğer anahtar ile kasayı açıyor. Yani banka memuru dahil içini göremiyor. Dolayısı ile içindekilerle ilgili banka yetkilileri bilgi sahibi değil. O yüzden bir ödeme yapılması da söz konusu olamıyor” ifadelerini kullandı. 

"BANKAYA BEYAN ÖNEMLİ"

Kasa sahibinin kasa içinde bulunanlarla ilgili herhangi bir beyanda bulunmamışsa daha sonra doğruluğunun ispatının çok zor olduğunu söyleyen Erdoğan, “O yüzden bunlarla ilgili beyan esasına dayalı bankaya bilgi vermek gerekiyor ya da bunların sigortalatılması gerekiyor. Eğer ispatı olmazsa kasada yer alan değerlerle ilgili bir ödeme yapılamıyor. Tabii bununla ilgili şunu söylemek istiyorum; özellikle bu enkaz altındaki kasaların kime ait olduğu ile ilgili tespit kolay olmuyor. O yüzden öncelikli olarak kiralık kasa makbuzlarının mutlaka saklanması gerekiyor. Bir diğer tavsiyemiz de kiralık kasanın içine mutlaka kimlik kartınızın bir fotokopisinin bırakılmasıdır. Bu şekilde kasanın kendinize ait olduğunu ispat etmek daha kolay olacaktır” dedi.

KİMLİK FOTOKOPİSİ UYARISI

Erdoğan, uyarılarının evde bulunan kasalarla ilgili de olduğunu ifade ederek, “Evdeki kasaların içine kimlik fotokopisinin bırakılması önemli, felaket sonrası kasanın içinde yer alan kimlik fotokopisi, ispat için büyük kolaylık sağlayacaktır. Hem banka kasaları için hem de ev kasalarında zayiatın bedelini alabilmek için sigorta yaptırmak hayati önem taşıyor. Sigorta da beyan usulüne dayanıyor. Bankacılık kanunu çerçevesinde kasanın içindekilere ilişkin bir ödeme söz konusu olmadığı gibi, evdeki kasalarda da güvenlik açısından polis ya da güvenlik güçlerinin onu taşıması halinde, o kasanın sizin olduğunu ispat etmeniz önemlidir. Herhangi bir sigortalama işlemi yapılmadığı takdirde değerli eşyaların durumu sıkıntıya girebilir çünkü ne yazık ki bunların içindeki zararın karşılanacağına ilişkin bir düzenleme söz konusu değil. Bu yüzden bankaların bulunduğu binaların, güçlendirilmesi gereken yapıların başında geldiği kanısındayım” uyarısında bulundu.

"ÖZEL BİR DÜZENLEME YAPILMALI" 

TÜKONFED Bankacılık Komisyonu Başkanı Ölmez ise “Deprem nedeniyle hayatını kaybedenlerin ve depremzedelerin bankalarda kiralık kasaları bulunuyor. Bu kasaların kimlere ait olduğu bellidir. Deprem nedeniyle kasanın sahibi hayatını kaybetmiş olabilir. Hayatta olanlar ise kasayla ilgili kanıtlayıcı belgeleri kaybetmiş olabilir. Bu kasaların içinde özel ve gizli eşyalar, nakdi varlıklar, çek ya da senet gibi değerli belgeler bulunabilir” dedi.

Bankalar eğer binaları zarar görmüşse kasaları depremden sonra faaliyet gösterdikleri yapılara taşımasının doğru olacağını ifade eden Ölmez, “Kiralık kasa sahiplerinin saptanması amacıyla, genel müdürlükleri ile mutabakat sağlaması gerekiyor. Durumun olağanüstülüğü dikkate alınarak, kasaların açılması ile ilgili mevzuatın, yetersiz kalacağı ve yeni hukuki sorunlara yol açacağı da düşünülerek, bu konuda özel bir düzenleme yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.

Deprem bölgesinde tüm veraset işlemlerinden en az 6 ay harç ve masraf alınmaması gerektiğini tavsiye eden Ölmez, önerilerini şu ifadelerle sıraladı: