Çatal, kaşık, kepçe ve tabak gibi ev aletlerini asması ilginç görüntüler oluşturdu.
 
47 Yaşındaki Süleyman Çelik, 11 yaşında sıtma hastalığına yakalandı ve babasının maddi durumu iyi olmadığı için hastaneye gidip, burada yeterli bir sağlık hizmeti alamadı. Bu durum onun hayatını adeta kararttı. Çelik, sıtma nedeniyle zor günler geçirdi ve hastalığının doğal bir sonucu olarak da belden aşağısı tutmadı ve sakat kaldı. 
 
Oğlunun bu durumu karşısında çaresiz kalan babasıysa oğlunu doktora götürdü ancak her şey için geç kalınmıştı. Geri kalan hayatını yerde sürünerek geçirmek zorunda kalan Çelik, tam 36 yıllık zaman diliminde çok istemesine rağmen yine maddi imkansızlıklar nedeniyle ne bir tekerlekli sandalyeye, ne de bir akülü araca kavuşabildi. 15 yıldan bu yana kendi imkanlarıyla yaptığı tekerlekli araçla yerde sürünerek geçiren Çelik, yıllar sonra taşındığı mahallede hayatı adeta değişti.
Burada tanıştığı insanların da yardımıyla önündeki engelleri bir bir aştığını anlatan Çelik, "Mahallede yaşayan ailelerin çoğu çeşitli tamirat işleriyle geçimini sağlamaya çalışıyordu. Hepsi çok iyi insanlardı. Onların sayesinde hayatımdaki birçok engeli kolaylıkla aşabildim. Hatta yine mahallelinin yardımıyla evlendim ve bugün 2 çocuğum var" dedi. Eniştesinin, bölgede engelli aracı olmadığı için Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerine giderek, geri dönüşünde hurda sayılabilecek bir aracı alıp Adana'ya getirdiğini anlatan Çelik, mahalle sakinlerinin bir araya gelerek, imece usulüyle hurda yığını olan aracı onarıp tamir ederek, bunu bir 'engelli aracı'na dönüştürdüğünü dile getirdi.
 
Çelik, "Mahallelinin ortak bir çaba sonucunda hazırlamış olduğu ve bana hediye ettiği araç, genellikle çöllerde kullanılan safari araçlarını andırıyordu. Bu aracın direksiyonuna geçtiğimde çok mutlu oldum ve tarifi imkansız bir sevinç yaşadım. Bu insanlara vefa borcumu asla ödeyemem" ifadesini kullandı. Balık tutmayı çok sevdiğini ancak yıllarca engeli nedeniyle bunu gerçekleştiremezken, bugün kendisine tahsis edilen araçla birlikte bir tutkusunu daha yerine getirdiğini belirten Çelik, haftada birkaç gün mahalledeki arkadaşlarıyla birlikte de balık avına çıktığını anlattı. Bu nedenle de aracına ilginç aksesuarlar asarak, bir mutfakta bulunması gereken ev aletlerini astığını vurgulayan Çelik, balık avlarken ya da avladıktan sonra yerken ihtiyaç duyulan çatal, kaşık, bıçak, kepçe, tabak, sarımsaklık ve tokmağı aracının önüne adeta bir aksesuar gibi yerleştirdiğini dile getirdi.
 
Aracının üzerine ayrıca 'korsan taksi' ifadesini de yazdıran Çelik, tabağın olduğu kısma gazi, yan taraflarına da 'Klimalıdır' ifadelerinin yanı sıra 'Dikkat Köpek' ve 'Dikkat Otomatik Kapı' ifadesinin yer aldığı yazıları da asması dikkatlerden kaçmadı. Süleyman Çelik, "Bu malzemeler balık tutarken ya da tuttuktan sonra lazım olan malzemeler. Bunları balık tutarken kullanıyoruz sonrada geri yerine takıyoruz. Mutfakta bulduğum her şeyi aracıma takıyorum. Hem süs, aksesuar hem de görüntü. Aracımda çatal, bıçak, kepçe, kaşık, tabak, sarımsaklık, tokmak gibi mutfak eşyaları var. Ayrıca araca bazı yazılarda yazdım. Bunlarda arkadaşlar gülsün espri olsun diye yazdım. Aracım doğal klimalı" dedi.