Çubukçu, Başkent Öğretmenevi'nde düzenlenen ''Demokratik Vatandaşlık ve İnsan Hakları Eğitim Projesi''nin bilgilendirme toplantısı ve çalıştayına katıldı.

Burada yaptığı konuşmada, projenin amacının demokratik vatandaşlık ve insan hakları çerçevesinde yönetmelikleri, müfredatı revize etmek ve bununla ilgili dersin müfredatını geliştirmek olduğunu belirten Çubukçu, okul öncesinden ortaöğretimin sonuna kadar demokratik okul kültürünün benimsenmesine de katkı sağlamayı hedeflediklerini vurguladı.

Birçok ülkede eğitim ile demokrasi arasındaki tamamlayıcılık ilişkisine özel bir önem verildiğini ifade eden Çubukçu, ''Daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi arayışı çerçevesinde demokratik vatandaşlık kavramı, kamusal politikaları sorgulayan, sosyal ve siyasal hayata aktif katılım sağlayan, görevleri kadar hak ve özgürlüklerini de bilen ve bunları kullanan vatandaşı işaret etmektedir'' diye konuştu.

Türkiye'de demokrasinin gelişmesi ve eşitlikçi, katılımcı, çoğulcu bir demokratik kültürün oluşmasının önündeki en önemli engellerden birisinin, başta toplumsal cinsiyet ayrımcılık olmak üzere her türlü ayrımcı tutumlar olduğunu vurgulayan Çubukçu, ''İşte bu konuda verilen mücadeleye, hayata geçireceğimiz projenin de çok önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum'' dedi.

Türkiye'nin birçok sorunun çözüm yolunun, demokrasi ve insan hakları ile ilgili standartların yükseltilmesiyle, herkesin hak ve özgürlük alanının genişletilmesiyle doğrudan ilişkili olduğunu belirten Çubukçu, insan yetiştirme sanatı olan eğitimin demokratik kültürü besleyecek şekilde yapılandırmanın atılması gereken adımların başında geldiğini söyledi.

Bireysel ve toplumsal destekten yoksun demokrasinin yaşama, kurumsallaşma ve çözüm üretme imkanının olmadığını ifade eden Çubukçu, demokrasinin bir yönetim biçimi olduğu kadar, bütün toplumsal ilişkileri yönlendiren bir yaşama tarzı ve beraber yaşama kültürü olduğunu belirterek, beraber yaşamanın en önemli koşullarından birinin farklılıklara saygı göstermek olduğunu kaydetti.

Anadolu'nun binlerce yıldır bir arada yaşama, barış, hoşgörü ve adalet anlayışının yerleşmesinde ve uygulanmasında örnek olduğunu ifade eden Çubukçu, bu değerli mirasın eğitim üzerinden korunması, geliştirilmesi ve güçlendirilmesi için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Çubukçu, şöyle konuştu:

''Toplumumuzda kültürel farklılıkların bir sosyal risk veya güvenlik problemi olmaktan çıkartılarak kültürel zenginlik haline getirilmesi zorunluluğu demokrasi kültürü, insan hakları ve farklılıklara saygı eğitimini acil bir ihtiyaç haline getirmektedir. Bu nedenle 2009-2010 öğretim yılında ilk dersimizi bu konuya ayırdık.

Avrupa Birliği hibe kaynaklarıyla ve Avrupa Konseyinin teknik desteği ile gerçekleştirilecek bu projemiz, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı ile Projeler Koordinasyon Merkezi Başkanlığı tarafından yürütülecek. Üç yıl sürecek bu önemli projenin ülkemizde eğitim üzerinden demokratik vatandaşlık kültürünün ve insan hakları duyarlılığın artırılması önemli katkılar sağlayacağını inanıyorum.''

Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Merdan Tufan da bireylerin demokrasi kültürünü günlük hayatlarında davranışlarında gösterebilmelerinin bu konuda alacakları eğitimle mümkün olduğunu kaydetti.

Demokrasi ile eğitim arasındaki tamamlayıcılık ilişkisinin hem demokrasinin geleceği hem de eğitimin kalitesi açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Tufan, ''Bu projenin eğitim kurumlarımızda ve ülkemizde demokrasi kültürü ve insan haklarına saygı bilincinin kökleşmesine önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum'' diye konuştu.

Avrupa Konseyi Eğitim Dairesi Başkanı Olöf Olafsdottir de projede, Avrupa Konseyinin teknik desteği olacağını, bu projenin Avrupa'daki ülkelere örnek olacağını belirtti.

Çalıştay, yarın sona erecek./haber7