"İlk çeyrekte enflasyon TürkEkonomisini oldukça hırpalamıştır diyen, JCR Başkanı Orhan Ökmen, "Enflasyon etkisinin yüksek olması, içtalebin düşürülme ve piyasaların sıkıştırılma yönünde ilan edilen 2014 yılı ekonomik politikalarının siyasetin baskısıyla başarısız kılındığını göstermektedir" dedi.
 
Ökmen konuya ilişkin şu şekilde konuştu:
 
"İlk çeyrekte enflasyon Türk ekonomisini oldukça hırpalamıştır. Türkekonomisi 2014 yılı ilk çeyreğinde Nominal olarak yüzde 14,8, reel olarak ise yüzde 4,3 olarak gerçekleşmiştir. Nominal GSYH büyümesi ile reel büyüme arasında 3,44 katı fark oluşması enflasyon etkisinin yüksekliğinigöstermektedir.  
 
Enflasyon etkisinin yüksek olması, iç talebin düşürülme ve piyasaların sıkıştırılma yönünde ilan edilen 2014 yılı ekonomik politikalarının siyasetin baskısıyla başarısız kılındığını 
göstermektedir. Zira Hane halklarının tüketim harcamalarında yüzde 2,9oranında, Kamunun nihai tüketim harcamalarında ise yüzde 8,6 oranındareel artışlar oluşmuştur. Kamu talebinin artarak devam etmesi seçimlerle ilgiliolup OVP ve ilan edilen ekonomik ve para politikalarla ile uyumlu değildir. 
 
İhracatın önemli bir kısmının yöneldiği Euro Bölgesindeki toparlanmanınetkisiyle dış talepte de önemli artış olmuş ve bu kapsamda TL'nin rekabetçidış değerlerinin de yardımıyla İhracat ilk çeyrekte reel olarak yüzde 11,4oranında artış göstermiştir. Ancak, Büyümenin hem iç hem de dış talep ağırlıklı olarak gerçekleşmiş olması talep bileşeninde kalıcı bir dengelenmenin sağlandığı anlamına gelmemektedir.  
 
İlk çeyrekte sağlanan % 4,3 oranındaki reel ekonomik büyümenin, dolar bazında Kişi Başına Gelirin artırılma sorununu çözememiş olması Türkiye'ninekonomik pozisyonlarının denge sorununun devam ettiğine ilişkindir.  
 
Özel tüketimindeki artışın devam etmesi cari açıkta beklenen daralmanın sağlanamayacağının göstergesidir. Özel kesim yatırımlarının azalması ve stokların erimesi, üretici fiyatlarının tüketici fiyatlarına henüz yansımadığını ve enflasyonist etkinin yılın geri kalanında da devam edeceğini göstermektedir. Bu bakımdan enflasyonda beklenen düşüş yılın geri kalan ikinci yarısındabaşlamayacak ve yılın son çeyreğine kadar uzayabilecektir.  
 
Enflasyonda beklenen düşüş görülmeden yapılacak olası faiz indirimlerinindış finansman akımları üzerinde yaratacağı tereddüt olasılığı, faiz indirimininbüyümeye yapacağı beklenen pozitif katkıyı negatife çevirebilir. 
 
Yılın geri kalan dönemleri için büyüme tahmininde mevcut imalat-sanayi kapasite kullanım oranlarına göre şekillenecektir. Ancak, Türk ekonomisininen önemli özelliği olarak büyümenin ve siyasi risk priminin daima inişli-çıkışlı görünüm özelliği devam etmektedir. 
 
Büyüme ve etkilenme açısından en yüksek oynaklık ise mali aracılıkhizmetleri ve finans kesiminden kaynaklanmaktadır."