İstanbul Kültür Üniversitesi ve KONDA işbirliğiyle yapılan Türkiye Gençliği Araştırması’ndan klişelerin aksi sonuçlar çıktı. Gençler ordu, polis, Meclis, yargı ve medya gibi kurumlara güvenmiyor. Ezici çoğunluğu geleneklere bağlı. Önümüzdeki yıllarda şartlarının daha iyi olacağına inanan gençlerin oranı yüzde 50.
 
Türkiye çapında 15-30 yaş arası 2 bin 366 kişiyle yapılan araştırma gençlerin gelecekten beklentileri, başarı ve mutluluk tanımları, üniversite eğitiminden beklentileri, kurumlara duydukları güven, Türkiye’nin AB ve Ortadoğu ilişkileri hakkındaki görüşleri ile televizyon ve internet kullanım alışkanlıkları gibi konulara ışık tuttu. 9-10 Nisan 2011’de 35 ilde yüz yüze gerçekleştirilen araştırmayı Radikal’e değerlendiren KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, “Güvendikleri kurum, toplumsal mekanizma olmayınca ve siyaseten kutuplaşmanın pençesinde” olarak nitelediği gençlerin doğal olarak aileleri ve geleneklerine döndüğünü söyledi. Araştırmanın sonuçları özetle şöyle:
 
* Her 10 gençten yedisi, beş yıl içinde kendi hayat şartlarının daha iyi olacağını düşünüyor. Her 10 gençten dördü Türkiye’de hayat şartlarının 5 yıl sonra daha iyi olacağı konusunda iyimser.
 
* Gençlerin yüzde 45.9’u Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olmasından yana, yüzde 32.4’ü ise karşı fikirde. Gençlerin yüzde 70.1’i Ortadoğu ve Müslüman ülkelerle yakın işbirliği istiyor.
 
* Gençlerin üçte ikisi hayata hazırlanırken en çok ailesinden bir şeyler öğrendiğini söylüyor.
 
Okul, öğretmenler ve medya gençler üzerinde aile kadar etkili değil.
 
* 10 gençten beşi üniversite eğitiminin iş için sadece diploma sağladığını düşünüyor.
 
* “Hangisi elinizde olursa kendinizi mutlu sayarsınız?” sorusuna gençlerin yüzde 36.5’i “güç”, yüzde 36.2’si “para” ve yüzde 27.3’ü “aşk” cevabını veriyor.
 
* Gençlere göre kadın ile erkeğin beraber yaşayabilmesi için hem resmi hem de dini nikâh şart.
 
* Gençler internet ve televizyon başında her gün yaklaşık 6 saat geçiriyor. 10 gençten yedisi en çok Facebook’u kullanıyor. Televizyonda ise en çok dizileri seyrediyorlar.
 
KONDA Genel Müdürü: Gençlik klişeleri mit oldu
 
KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır’a göre araştırmanın en önemli yanı bugüne kadar gençler hakkında ileri sürülen klişelerin yıkılması: “Gençlerin apolitik olduklarını, büyükleri saymadıklarını söylüyoruz. Ama bu araştırma klişelerin birer mit olduğunu gösterdi. Ancak araştırma aynı zamanda gençlerin ne kadar mağdur olduğunu da gösteriyor.”
 
Ağırdır araştırmada yer almayan sonuçların da en az yayımlanan bölümler kadar önemli olduğunu anlattı:
 
“Mesela bu gençlerin yüzde 51’i daha iyi hayat veya eğitim için göç etmiş durumda. Yüzde 38’i öğrenci. Ama mesela kadınların yüzde 40’ı geleneksel ev kadını rolünü kanıksamış ve üstlenmiş. Yüzde 44’ü ailesinden harçlık alıyor. Maaş alan sadece dörtte biri. Yüzde 32’sinin hiçbir geliri yok. Yüzde 25’inin de aldığı harçlık 250 TL’nin altında. Mesleği, ekonomik bağımsızlığı olmayan gençlerin güvendikleri kurum da yok. İş durumunu da ekleyince kaygı içinde olduklarını görüyoruz.”
 
Dikkat çekici bir başka durum da Ağırdır’a göre hayatın zımparaları: “40 yaşında hayalciliği bırakması beklenen gençler, 26 yaşında bu duruma düşüyor. ‘Hayatta sadece para önemlidir’ diyor. Yenilik yerine geleneklere sarılıyor. Güvendikleri kurum, toplumsal mekanizma olmayınca güvendikleri iki şey kalıyor: Aileleri ve gelenekleri.”
 
Araştırmada gençlerin üçte ikisinin gelecekten umutlu olması ise Ağırdır’a göre tersten okunması gereken bir veri. Çünkü burada önemli olan umutsuz üçte birlik kesim. Ağırdır, “Üniversite öğrencisi kızım var. Okuldan ne öğrendiğine bakmıyor diploma alıp hayata atılmaya çalışıyor.”