Piyasalarda yaşanan son dalgalanmanın ardından  yatırım araçları arasındaki ilişki yeniden ilginç bir döneme girdi.
 
Faiz piyasası kurdan ve borsadan ayrı, kendi dinamikleri ile hareket ederken, gösterge tahvil dün yüzde 8.12'ya kadar gelerek Ocak sonundan bu yana en düşük seviyesine geriledi.
 
Ancak piyasalar açısından asıl gösterge niteliğini taşıyan unsur hep kur oldu.
 
Dolardaki yukarı yönlü hareketler ile borsanın seyri arasında belirgin bir ters hareket söz konusu oldu.
 
Kötümser haberleri önce kur fiyatlarken, İMKB sonradan bu fiyatlamaya dahil oldu.
 
Yaklaşık son bir yıldan bu yana dolar ne zaman yukarı hareketlense İMKB'deki aşağı yönlü hareket hemen hemen aynı zamanlarda gerçekleşti. Merkez Bankası'nın parasal sıkılaştırma siyali verdiği dönemde başlayan ters harekette borsa genel olarak yukarı yönünü muhafaza etti.
 
Bankacılık sektörüne yönelik rekabet soruşturmasının olduğu dönem, kurun borsadaki hareket ile kesiştiği ilk nokta oldu. Ancak sonrasında yılın ilk çeyreğinden itibaren borsa yine yükseliş çabasını sürdürdü, kur ise kademe kademe yukarı gitmeye başladı.
 
Ancak Haziran ayının başından itibaren kur ve borsa arasındaki makas tersine döndü.
 
Dolar, Türk lirası karşısında 1.55'li seviyelerden 1.75'lere kadar gelirken, İMKB aynı dönemde 64 binlerden 49 bin puanlara kadar geriledi.
 
Türk lirası Nisan ayından bu yana dolara karşı yana yaklaşık yüzde 20 değer kaybederken, aynı dönemde borsada yüzde 20 primli iken yüzde 15 değer kaybı yaşadı. Bir başka deyişle, borsanın zirve noktasından düşüşü yaklaşık yüzde 35 oldu.
 
Yani borsa yatırımcısı için endeksin gideceği yön dikkate alındığında ilk sinyalin dolar/TL tarafından geldiğini söylemek mümkün. (GAZETEPORT)