İstanbul'da uzun yıllar birlikte yaşayan 39 yaşındaki uluslararası ilişkiler mezunu N.Ş. ile yaşıtı olan iç mimar N.B.Ş. çocuk sahibi olmak istediklerinde, N.Ş.'nin doğurganlık sorunu olduğu anlaşıldı. Çift, tedavi için Amerika'ya gitti. Burada N.Ş.'ye kanser teşhisi kondu.  
 
Sabah'ın haberine göre, Kanser tedavisi doğurganlığı tamamen yok edeceği için doktorlar tüp bebek önerdi ve çift prosedür gereği resmi nikah kıyarak Türkiye'de tüp bebek tedavisine başladı. Çiftten alınan embriyo (döllenmiş yumurta), İstanbul'da bir hastanede donduruldu. Bu süreçte hastalığı ilerleyen N.Ş. felç geçirdi ve geçen yıl eşine boşanma davası açarak, mahkemeye sunduğu dilekçede çocuklarının bulunmadığını, maddimanevi tazminat talebinin olmadığını belirtti. 
 
Ancak N.B.Ş.'nin avukatı, "Çocuk yok ama tüp bebek var" diyerek boşanmaya karşı çıktı. İstanbul Aile Mahkemesi'nde dün görülen duruşmada hazır bulunan koca N.B.Ş.'nin avukatı, N.Ş.'nin kendi el yazısı ile yazdığı iddia edilen ve mahkemeye sunulan mektubunda, dava konusu embriyonun imha edildiğini bildirdiğini, ancak mektubun N.Ş. tarafından yazıldığı konusunda şüpheleri olduğunu söyledi. Dondurulmuş embriyoyu neden davaya konu ettiğini anlatan N.B.Ş. ise embriyoyu jokere benzeterek "Embriyo, bir candır ve hayatın başladığı noktadır. İki insanın birlikte üretip, sahip oldukları bir maldır. Bir organdır. Bir embriyoyu oluşturan hücrelerin tamamı, sadece bebek oluşturulmasında kullanılmaz. Tüm bu üç özelliği bir noktada toplayan bir durum vardır. Eşimin, hastalığı ve tedavi sürecinde, beyin hücreleri zarar görmüştür. Zarar gören hücrelerin tedavisi için, ancak "embriyonik kök hücre" tedavisiyle eski haline yakın bir duruma getirilebilmektedir. Bunun için de bu embriyoya ihtiyacı vardır" dedi.  
 
'ÇOCUK GAYRİMEŞRU OLUR' 
 
Boşanma durumunda gayrimeşru çocuk dünyaya gelmesi durumuna dikkat çeken N.B.Ş., "Ben de herkes gibi meşru bir çocuk sahibi olmak isterim" diye konuştu. Ancak çifti boşayan hakim, embriyo konusundaki kararın çiftin hastaneyle imzaladıkları sözleşme uyarınca çözümlenmesine hükmederek, "Çiftten alınan embriyonun akıbeti hakkında son kararı sorumlu hastane versin" dedi.