VakıfBank Ekonomik Araştırmalar Müdürü Cem Eroğlu, "Sanayi üretiminin önemli öncül göstergelerinden olan ihracat, ara malı ve sermaye malı ithalat değişkenlerinde yıllık bazda artış yaşanması şubatta sanayi üretim endeksini destekledi" dedi.

Cem Eroğlu konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede sanayi üretiminin önemli öncül göstergelerinden olan ihracat, ara malı ve sermaye malı ithalat değişkenlerinde yıllık bazda artış yaşanmasının şubatta sanayi üretim endeksini desteklediğini belirtti.

Özellikle ara malı ithalatında şubat ayında yıllık bazda yaşanan yüzde 20'nin üzerindeki artışın sanayi üretim endeksinin şubatta sergilediği performansta belirleyici olduğuna dikkati çeken Eroğlu, sanayi üretim endeksinin büyümenin önemli öncül göstergelerinden biri olarak öne çıktığını ifade etti.



Eroğlu, hem büyüme hem de sanayi üretim endeksinde yapılan revizyonla sanayi üretim endeksi ve büyüme arasındaki ilişkinin yeniden kuvvetlendiğini vurguladı.

2010 yılı sonrasında büyüme ile arındırılmamış sanayi üretim endeksi arasındaki korelasyonun yüzde 69 seviyelerinde bulunduğunu belirten Eroğlu, sanayi üretim endeksinde son yapılan revizyon ile aynı dönem için büyüme ile sanayi üretim endeksi arasındaki korelasyonun yüzde 85'e çıktığını dile getirdi.

Eroğlu, şunları kaydetti:

"Bu bağlamda büyümenin önemli öncül göstergelerinden biri olan sanayi üretim endeksinin büyümeyi önümüzdeki dönemde açıklama kabiliyeti yükseldi. Önümüzdeki döneme ilişkin olarak, mart ayında küresel konjonktürdeki bozulma 2018 yılı ilk çeyreğinde 2017'nin son çeyreğine göre yavaşlama yaşanacağına işaret ediyor. Buna karşın, ilk çeyrekte yavaşlama yaşansa da bu durumun 2018 yıllık yüzde 5,5 olan büyüme beklentimiz üzerinde risk oluşturduğunu düşünmüyoruz."

"GÜÇLÜ SEYİR DEVAM EDİYOR"

Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvci Tokalı da sanayi üretimindeki güçlü seyrin ilk çeyrekte de devam ettiğini belirtti.

Mart ayına yönelik ilk tahminlerinin de yüksek tek haneli yıllık artışın gerçekleşmesi yönünde olduğunu söyleyen Tokalı, "Bu durumda, sanayi üretimi ilk çeyrekte yüzde 10'lu seviyelerde büyümüş olacak. Ekonomik büyüme oranının da yüzde 7'li seviyelere yaklaşması hatta üzerine çıkması mümkün. Şubat verilerinde, dayanıklı tüketimin hem baz hem de konjonktürel olarak negatif etkisi olmasaydı daha da güçlü üretim artışı görmek mümkün olacaktı." ifadelerini kullandı.

Tokalı, yatırım eğilimini yansıtan sermaye malları ve yüksek teknolojik ürünlerdeki güçlenmenin devam etmesinin kalıcı büyüme görünümü açısından oldukça destekleyici olduğunu vurguladı.

"NORMALLEŞMEYİ YAŞIYORUZ"

QNB Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı ise sanayi üretiminde yıllık artış oranının yüksek seviyesini korumaya devam ettiğini söyledi.

Ancak yakın dönem gelişmelerini görebilmek için mevsimsellikten arındırılmış verilerin son aylardaki seyrine bakmak gerektiğini ifade eden Kanklı, şunları kaydetti:

"Buna baktığımızda, sanayi üretiminde ocak ayının ardından şubat ayında da zayıflama işaretlerini görüyoruz. Tabi bu görünüm için 'zayıflama' kelimesinden ziyade 'ılımlılaşma' ya da 'normalleşme' kelimelerini kullanmak daha yerinde olabilir. Zira özellikle geçen yılın son çeyreğinde sanayi üretiminde müthiş bir canlılık vardı. Şimdi bunun ardından gelen normalleşmeyi yaşıyoruz. Bu durum önümüzdeki aylarda da sürecektir. Nitekim Mart ayı PMI verisindeki sert düşüş bunun sinyalini daha önce de vermişti. Özetle, gelecek dönemde geçmiş döneme kıyasla daha yavaş bir iktisadi faaliyetin bizi beklediğini söyleyebiliriz. Bugün açıklanan istihdam verilerinde de art arda gelen istihdam artışlarının yerini yatay bir seyre bıraktığını görüyoruz. Bu da yukarıda belirttiğim senaryo ile uyumlu aslında."

"BÜYÜME AÇISINDAN OLUMLU SİNYALLER VERİYOR"

AA Finans Analisti ve Ekonomist Haluk Bürümcekçi de bu yılın ilk iki ayında sanayi üretim artışının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11,4 seviyesinde arttığını belirtti.

Mart ayında yıllık artışın sıfır seviyesinde olması durumunda bile ilk çeyrek üretim artışının yüzde 7,2 seviyesinde olacağını ifade eden Bürümcekçi, "Bu ise, sanayi üretimi ve katma değer arasında önceki çeyreklerde gözlenen ilişki nedeniyle ilk çeyrek GSYH büyümesi açısından olumlu sinyal vermeye devam etmektedir. Daha önce ilk çeyrekte büyümenin yüzde 7 üzerinde gerçekleşebileceği yönünde hükümet kanadından açıklamalar gelmişti." dedi.

Bu yıla girerken, geçen yılın güçlü büyümesinin yarattığı aleyhteki baz etkisi ve bu büyümeye en az 2 puan civarında katkı sağladığı tahmin edilen Kredi Garanti Fonu destekli kredi hacminin benzer artış göstermeyeceği varsayımıyla büyüme hızının uzun dönem ortalamalarına doğru geri çekilebileceğinin düşünüldüğünü bildiren Bürümcekçi, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ancak, ilk aylarda imalat sanayi üretimi ve yatırımlar açısından öncü gösterge olan kapasite kullanımı, Reel Kesim Güven Endeksi ve PMI endeksleri ve ihracat ile ithalat hacminde görülen belirgin artış büyümenin potansiyelinin üzerinde seyrettiğini düşündürmüştü. Otomobil ve beyaz eşya satışlarında zayıflama gözlense de, perakende satışların yıla yüzde 10,7 yıllık artışla başlaması da iç talep açısından olumlu sinyal vermişti. Ayrıca, başta istihdam olmak üzere çeşitli teşvik ve tedbirlerin sağlanmaya devam etmesi de büyümeye destek verecektir. Bu bağlamda, 2018 yılı için yüzde 4 seviyesinde olan büyüme tahminimiz üzerindeki risklerin yukarı yönde kalmaya devam ettiğini düşünüyoruz."