Vatansever, yaptığı değerlendirmede, YEKDEM'in enerjide ithal kaynaklara bağımlılığın azaltılması ve uzun vadede enerji fiyatlarının aşağı çekilmesi için tasarlanmış doğru bir uygulama olduğunu vurguladı.

YEKDEM kapsamında elektrik üretenlere taahhüt edilen bedellerin, ikili anlaşma ile elektrik tedarik eden organize sanayi bölgeleri, sanayi tesisleri ve ticarethanelerden karşılandığını anımsatan Vatansever, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle mart ve nisan aylarında sanayi tesisleri ve ticarethanelerde tüketimin ciddi oranda düştüğünü ve bu sürede dolar kurunun da yükseldiğini söyledi.



Vatansever, yenilenebilir enerji santrallerindeki elektrik üretiminin salgından etkilenmediğine işaret ederek, "Yükselen dolar kuru nedeniyle, üretilen elektriğin Türk lirası karşılığı da artmakta. YEKDEM kapsamında oluşan bu bedelin paylaştırıldığı tüketim miktarının düşmesi, birim tüketim başına YEKDEM bedelinin artmasına sebep oldu. Aslında ikili anlaşma ile elektrik alan işletmeler, YEKDEM maliyetlerine rağmen elektriği ulusal tarife maliyetlerinden daha uygun fiyata kullanıyor." diye konuştu.



"ALIM GARANTİSİ 5 İLA 7 YIL İÇİNDE BİTECEK"

YEKDEM'deki artışa rağmen 10 yıllık alım garanti süresi sonunda santrallerin, elektrik birim fiyatlarını aşağı çekeceğini kaydeden Vatansever, meseleye tek taraflı bakılmaması gerektiği uyarısında bulundu.


Vatansever, sistemin elbette eleştirilebileceğini ancak bu eleştirilerin düşmanlık ölçüsüne varmaması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Yenilenebilir kaynaklardan ürettiğimiz elektriğin alım garantisi 5 ila 7 yıl içinde bitecek. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız 2021'den itibaren YEKDEM'in sona ereceğini açıkladı. Ülkemiz enerjisini doğal gazdan üretmeye devam etseydi, maliyetimizin ve birim fiyatımızın yine düşmeyeceğini görecektik. Gelecek nesillerimize daha yaşanabilir ve temiz bir çevre bırakmak zorundayız. Bu yönüyle YEKDEM, yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam kurulu güç içindeki payının artırılması için büyük önem taşıyor."



YEKDEM uygulamasında iş dünyasının şikayetlerine konu olan başlıklarda revizyona gidilmesi gerektiğine işaret eden Vatansever, şöyle devam etti:

"YEKDEM’in yükü toplumun tüm kesimlerine eşit dağıtılmalı ve az tüketenden az, çok tüketenden çok YEKDEM payı alınmalı. Bu kapsamda YEKDEM etkisinin azaltılabileceği bir sistem kurgulanabilir. YEKDEM paylarından elde edilen kaynağın belirli yüzdesinin aktarılacağı bir fon kurularak burada toplanan kaynak, sadece yenilenebilir enerji ekipmanı üretecek sanayiciye yatırım desteği olarak kullandırılabilir. Bu fonun yasal altyapısının hazırlanması ve uygulamasında sadece bu amaçlar için kullanılacağı güvenceye alınmalı. Yönetiminde, kamu otoritelerinin yanı sıra iş dünyasından temsilcilerin de yer aldığı bir model oluşturulabilir."

NÜKLEER SANTRALDEN ÜRETİLECEK ELEKTRİĞİN MALİYETİ

Vatansever, bugün YEKDEM'den şikayet eden sanayicinin, 2025'ten itibaren Mersin Akkuyu'da inşası devam eden nükleer güç santralinden üretilen elektriğin maliyetiyle karşılaşacağına dikkati çekti.


Devletin bu santralden üretilecek elektriğe 2025'ten itibaren 15 yıl süreyle alım garantisi verdiğini hatırlatan Vatansever, "Bu garanti, kilovatsaat başına 12,35 dolar/cent olacak. Gelişmiş ülkelerin hızla uzaklaştığı, çevreci olmayan, dışa bağımlılığı azaltmayacak ve enerji maliyetlerimizi önemli oranda yukarı taşıyacak nükleer enerji santralleri henüz faturalara yansımadığı için etkilerinin farkında değiliz." değerlendirmesinde bulundu.