Türkiye’de e-ticaret ne büyüklükte?

Türkiye, genç nüfusu, güçlü iç pazarı, çeşitli üretim yapısı ve yüksek internet penetrasyonu sayesinde e-ticaretin hızla büyüyeceği ülkeler arasında yer alıyor. Ticaret Bakanlığı’nın E-ticaret Bilgi Sistemi’ne (ETBİS) göre Türkiye’deki toplam e-ticaret 2020’nin ilk altı ayında, 2019’a kıyasla yüzde 64 artarak 91,7 milyar TL’ye ulaştı. E-ticaretin toplam ticaret içindeki payı 2020’nin ilk yarısında ortalama yüzde 14 oldu.

Diğer yandan TÜİK verilerine göre 16-74 yaş arası nüfusun 2020 yılında sadece yüzde 36’sı bugüne kadar internetten ürün ya da hizmet satın almış. 2011’de bu oran yüzde 8’di. Nüfusun sadece yüzde 36’sı internetten alışveriş yapsa da e-ticaret hacmi hızla artıyor. Geri kalan yüzde 65’in kademeli olarak e-ticarete girişinin tetikleyeceği hacim artışı, önümüzdeki fırsatın büyüklüğüne işaret ediyor.

Sektördeki büyüme üç faktörde besleniyor: Birincisi, internetten alışveriş yapan sayısındaki artış. İkincisi, internetten alınabilecek ürün ve hizmetlerin çeşitliliğindeki artış. Üçüncüsü ise tüketicilerin ortalama e-ticaret sepet büyüklüğünün artması. Bu üç faktör birbirini de besleyerek e-ticaretin katlanarak büyümesini beraberinde getirecek.

Pandemi nasıl etkileri sektörü?

Dünyanın en büyük şirketleri listesinde son 20 yılda ciddi bir yapısal değişim yaşandı. Eskiden en büyükler listesinde üst sıralarda olan enerji ve finans devlerinin yerine teknoloji şirketleri geçti. Pandemiyle birlikte bu değişim daha belirgin hale geldi. Başta e-ticaret platformları ve dijital içerik sağlayıcıların ürün ve hizmetlerine olan talepteki yükselişle birlikte bu şirketlerin değerleri, ciroları ve istihdamları da hızla arttı. Ülkemizde de dünyadakine benzer bir eğilim yaşanıyor. E-ticaret, özellikle de pandeminin ilk günlerinde tüketiciler için alternatiflerden biri olmaktan çıkıp en önemli seçenek haline geldi. Yüz binlerce esnaf/KOBİ ve ülkemizin önde gelen markası üretime ve satışa e-ticaret sayesinde devam etti. E-ticaret imkanı olmasaydı pandeminin iktisadi sonuçları çok daha ağır olabilirdi. Satışları azalan esnaf ve KOBİ’lerin nakit dengelerinde ortaya çıkacak hasarı onarmak mümkün olmaz, tüketiciler temel ihtiyaçlarını karşılayamazdı. 

ETBİS verilerine göre 2020 Mart-Mayıs döneminde örneğin gıda ve süpermarket kategorisindeki e-ticaret geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 420 arttı.    

E-TİCARET  YÖNETİCİLERİNE İHTİYAÇ VAR

E-ticaret sektörü kaç kişiye istihdam sağlıyor? Bu sektörde en çok kimlere iş var?

E-ticaret birçok farklı ekonomik faaliyeti besleyen/destekleyen bir sektör. İnternetten satış yapan firmaların birçoğunun aynı zamanda fiziki satış mağazası da var. İnternet satışlarındaki artış, firmaların toplam cirolarını da artırıyor. Daha çok satış, daha çok üretim demek. Böyle bakınca e-ticaret büyüdükçe imalat sanayinde de daha fazla sayıda istihdamı destekler hale geliyor. İmalat sanayine ek olarak kargo sektörü, entegratörler ve dijital reklam sağlayıcıları içeren büyük bir ekosistemin tümünde istihdam artışları yaşanıyor. Yüzbinlerce esnaf ve KOBİ satışlarının her geçen gün daha büyük bir bölümünü internetten yapıyor. E-ticaretin şirketlerin cirolarındaki payı arttıkça, bu şirketlerdeki istihdamın daha büyük bölümü e-ticaret kaynaklı hale geliyor.

Doğrudan e-ticarette satış yapan şirketlere, bu şirketlerin tedarikçilerini de eklersek e-ticaretin istihdam etkisinin ilk bakışta görünenden çok daha yüksek. Bu sayı yüzbinlerle değil milyonlarla ifade edilebilir.

Ne tür yeni işkolları doğdu?

Gerek pazaryerleri üzerinden gerekse de kendi e-ticaret sitesinden satış yapan firmaların yeni becerilere ihtiyacı var. E-ticaret yöneticisi, dijital reklam uzmanı ya da e-ticaret lojistiği yöneticisi gibi çok sayıda yeni iş kolu ortaya çıkıyor. E-ticarette başarılı olmak isteyen işletmeler bu alanda yetkinliğe sahip işgücüne olan taleplerini de arttırıyorlar.

SATACAK ÜRÜNÜ OLAN HERKES EŞİT

E-ticaret kadınlara, engellilere, Anadolu’daki gençlere nasıl iş fırsatları sunuyor?

Kadınlar, engelliler, küçük illerde/ilçelerde yaşayanlar için e-ticaret çok önemli bir fırsat. Türkiye’nin neresinde olursanız olun metropollerdeki müşterilere kolaylıkla ulaşabiliyorsunuz. Eskiden bir mamulü üretmek ve ürettiğini de pazara çıkarıp satmak meseleydi. Satış ve pazarlama kanalı inşa etmek için büyük bütçelere ve uzun süreye ihtiyaç vardı. E-ticaret sayesinde pazara sıfır maliyetle ulaşmak mümkün. Pazara erişimin kolaylaşması ekonomik fırsatların demokratikleşmesini de beraberinde getiriyor. 

Ülkemizde ekonomik fırsatlara erişimde çok ciddi bir fırsat eşitsizliği var. Ücretli çalışanlar ya da kendi işini yapanlar içinde erkeklerin oranı kadınlardan çok daha fazla. Şehirleşmeyle birlikte cinsiyet eşitsizliği de çok arttı. Köylerde tarlalarda çalışan kadınlar, şehirlere geldiklerinde evlerine kapandılar.

E-ticareti, cinsiyet eşitsizliği sorununun panzehiri olarak görüyorum. Satacak ürünü olan herkesin e-ticaret kanalıyla aynı pazara erişebilmesi çok önemli eşitleyici bir faktör. Mevzuatımızda da bu alanda kadınlara pozitif ayrımcılık var. Evde üretilen mamulleri vergi ödemeden internetten satmak mümkün. Mevcut yasal düzenlemeler bunun için şirket kurmayı da zorunlu tutmuyor. Kadınların ekonomiye katılımı için bu çok önemli bir fırsat.  

E-TİCARET MECLİSİ NASIL ÇALIŞIYOR?

E-ticaretin gelişmesini hızlandıracak fikir ve projeler üretmek için 2016’da kurulan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye E-ticaret Meclisi, kamu kurumları ve sektörün önde gelen şirketlerini bir araya getiriyor. Şu ana kadar Meclis çalışmaları sonucunda e-ihracat gümrük işlemlerinin kolaylaştırılması, sağlık ürünlerinin internette satışına izin verilmesi ve güven damgası uygulamasının hayata geçirilmesi gibi sektörün faydasına pek çok adım atıldı. Meclis bünyesinde altı adet de komite kuruldu. Bunlar, sınır ötesi e-ticaret, pazaryerleri, çok kanallı perakende, e-ticaret lojistiği, ödeme sistemleri ve dijital hizmetler. Komiteler kendi alanlarını ilgilendiren konuları derinlemesine çalışarak meclise rapor verecekler.