TÜSİAD tarafından düzenlenen "Sanayide Dijital Dönüşüm Günleri"nin dördüncüsü TÜSİAD Genel Merkezi'nde gerçekleştirildi.

Bilecik, açılışta yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinin içinden geçmekte olduğu bu zorlu dönemde, sanayinin dijital dönüşümünün kalkınma stratejisindeki kritik rolünün çok daha ön plana çıktığını söyledi.

Dönemin ağrısının, en çok ekonomide hissedildiğini ve bu durumun ihmale gelmeyeceğini dile getiren Bilecik, şunları kaydetti:

"Çünkü ağrı, bazı şeylerin doğru gitmediği anlamında bizi uyaran en önemli sinyaldir. Hipokrat, milattan önce 5. yüzyılda 'Ağrıyı dindirmek ilahi bir sanattır' demiş. Ekonomimizdeki ağrıyı dindirmek için yeniden, dengeli ve sürdürülebilir bir büyüme sürecine süratle dönmemiz gerekiyor. Bu, bugünden yarına olabilecek konular değil. Bakanlıklarımız ve teknisyenlerimizin hassas çalışmalarıyla süratle normale dönmeye başlayan günler olacak ama belli ki bugünden yarına olmayacak.

Kuşkusuz bunun en önemli dinamosu, güçlü ve yetkin bir Türk sanayisidir. Yıllar içerisinde bu alanda çok önemli gelişmeler kaydettik. Ancak, Türkiye sanayisi halen ağırlıkla düşük ve orta-düşük teknoloji ile üretim yapıyor. Artık bizim yüksek kalitede üretime geçmemiz gerekiyor."

TÜSİAD'ın, orta teknoloji tuzağından kurtulmanın çaresini 4. Sanayi Devrimi'nin Türkiye'de de gerçekleşmesi olarak tanımladığını vurgulayan Bilecik, bunun için Türk iş dünyası ve ilgili bakanlıkların, tüm ekosistemiyle çalışmalara başlaması gerektiğini söyledi.

"4. SANAYİ DEVRİMİ, TIRMANMAMIZ GEREKEN ZORLU BİR DAĞ"

TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, bu dönüşümün, Türkiye'nin ekonomik ve sosyal kalkınması için kritik önemde olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Bu hedefimizde başarıya ulaşmamızın olmazsa olmazı, dönüşümü destekleyecek ekosistemi bütüncül bir şekilde tesis etmektir. Bu amaçla önerdiğimiz bir modeli de (Kümelenme Tabanlı Mükemmeliyet Merkezi) bu sabah Sayın Bakanımıza da arz etme şansımız oldu. Bu modelin, Bakanımızın desteğiyle ve ekiplerinin katkılarıyla ülkemizin kalkınma süreçlerine fayda sağlayacağına inanıyoruz."

Sanayide katma değeri artırmanın, hem daha yüksek teknoloji ile üretmek hem de bu teknolojiyi ülkede geliştirmekten geçtiğini dile getiren Bilecik, "Ne mutlu ki sizinle ortak vizyonumuz haline gelmiş durumda. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızla yakın iş birliği içinde çalışmak, bize faaliyetlerimizde ayrı bir güç veriyor ve motivasyon sağlıyor." dedi.

Bilecik, bu sene başlattıkları ve bu süreçte kendilerini "Sanayide Dijital Dönüşüm Günleri" kadar heyecanlandıran "TÜSİAD SD2" programından bahsederek, şu bilgileri verdi:

"Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz tüm çalışmalarda, bize teknolojinin arz ve talep taraflarında bir kopukluk olduğu ifade edildi. Biz de bu amaçla, TÜSİAD SD2 programımızla, paydaşlığımızı yapan 13 teknoloji kullanıcısı şirketi tarifledikleri sorun, ihtiyaç veya fırsat alanı temelinde teknoloji tedarikçileri ile bir araya getirmeyi hedefledik. Önümüzdeki birkaç gün içinde, 20-21 Eylül'de eşleşmeler tamamlanmış olacak. Temennimiz, yıl sonunda bu programdan çıkacak birçok başarı hikayesini sizlerle paylaşmak. Neticede, bu programın başarısı, Türkiye'nin başarısı olacaktır."

Bilecik, sözlerini şöyle tamamladı:

"Muhammed Ali, bir röportajında 'Seni yoran; tırmanacağın dağ değil, ayakkabının içindeki çakıl taşıdır.' demiş. Yol yürümek, konunun mecazı. 4. Sanayi Devrimi, tırmanmamız gereken zorlu bir dağ. TÜSİAD olarak biz inanıyoruz ki sanayimizi kısıtlayan yapısal sorunları çözdüğümüzde, ayakkabının içindeki hiçbir çakıl taşını hissetmemiş oluruz."