Nalan, uzun bir aradan sonra çıkarttığı albümü 'Demode' ile müzik dünyasına hızlı dönüş yaptı.

"Yarı delilik hallerinde ortaya çıktı" diye tanımladığı albümü için 'Herkes kendine bir şey bulacak' diyerek herkesin günlük hayatta kullandığı kelimeleri kullanak yazdığı şarkılarında herkese bir şey anlatıyor.

* 'Türk Sineması Klasikleri'nden sonra yeni albümünüzün adı 'Demode'. Niye bir pop albümü yapıp adını 'Demode' koydunuz?
Aslında 'Demode' bir analiz şarkısı. Aşk demode, dert demode, saygı demode... Toplum olarak, bizim için değerli birçok şey demode oldu. Eskiden derdi büyük olan insanlara hakikaten üzülür ve yardım etmek isterdik. Artık herkesin derdi var ve herkes bunu uluorta söylüyor. TV'yi bile açtığınızda herkes derdini anlatıyor. İnsanlar sıkıldı ve gerçekten derdi olana kimsenin yardım edesi gelmiyor.

* Aşk da mı demode?
Evet, çünkü değerini yitirdi. 'Aşk'ın kelime olarak bir anlamı kalmadı.

* Albümde yer alan şarkıların tamamı size mi ait?
Sadece iki şarkının sözlerini ablam Füsun Tokyürek yazdı. Onun dışındakilerin hepsi benim. Aranjeleri Berkay Demiralp ve Özgür Yedievli yaptı. Albümde yedi şarkı ve iki tane de versiyon var.

* Albüm fotoğraflarınızı Zeynel Abidin Ağgül çekmiş. Onlar pek demode değil ama?
Orada de'yi atıp moda kısmını kullandık. İstedim ki bir moda dergisinin kapağı gibi olsun.

* Sanki bu şarkılarla bize bir şeyler anlatıyorsunuz.
Evet. Aslında nağmeli okumayı çok isterdim ama bu şarkılara o yorum olmadı. Kimi şarkıyı şımarık, kimini sinirli okudum. Oyuncular nasıl rol değiştiriyor, ben de sesimi değiştirdim. Mesela 'MNYK'de ses oyunları yaptık. Daha önceki Nalan albümlerinde yapılmamış bir şey bu.

* MNYK ne demek?
Aslında manyak demek ama siz nasıl algılamak isterseniz... Çevreme bakıyorum; hiç kimse terk edilmeyi kendine konduramıyor ve hep karşı taraf adına türlü türlü bahaneler buluyor. Ben de esprili bir şey yaptım. Çoğu zaman karşımızdaki değil, biz manyağız çünkü!

* Peki niye manyak diye yazmadınız da MNYK diye kullandınız?
Çok kibarım, bozmayayım dedim (gülüyor) Şaka bir yana, öylesi hoşuma gitti. Kulağa da hoş geldi.

* RTÜK çocuklar için yasaklar diye mi korktunuz?
Yok canım, çocuklar bir alem şimdi. Üç tane yeğenim olunca ben de hanyayı konyayı anladım. Çocuk programı adı altında o çocuklara neler seyrettirildiğine inanamazsınız. Onun için çocukların bizim şarkı söylemememizden etkilenip, dillerine dolamalarına ihtimal yok. Onlar çok acayipler. Bizim bu söylediklerimiz var ya, üç yaşındaki çocuğa bile çok saf kalıyor.

* 'Demode' ve 'MNYK' esprili. Böyle bir ruh hali içinde misiniz?
Çok pozitifim evet, ama her zamanki gibi duygusal şarkılarım da var bu albümde. 'Çiçekler Açar' ki sözlerini ablam yazdı, şükretmeyi unutan insanlar için. Nefes almamızın bile nimet olduğunu ve empatiyi anlatıyor. Müzikalitesi yüksek, bayılıyorum o şarkıya. 'Söz Verdi'yi sevgililere yaptım ama kalpten sevdiğin herkese söyleyebilirsin. Çocuğuna da, annene de...

* Biri yok mu hayatınızda?
Aşk manasında soruyorsanız, kimse yok. Leyla Alaton bir yerde demişti ki, "Ben kimseyi aramıyorum. İnanıyorum ki kaderimde varsa, o beni ya da ben onu bulacağız. Bu benim çok hoşuma gitmişti. Doğru, ben kimseyi aramıyorum. Kaderi zorlamamalı. O kişi karşıma çıkana dek kendimi zorlarsam, beynen yorulmuş olacağım. Ben zaten 'sevgilimden ayrıldım, hemen birini bulayım' diye yaşamıyorum. Bu bana ters geliyor.

* Eleştiriyor musunuz böyle yaşayanları?
Eleştirmiyorum da üzülüyorum. Çünkü yıpranıyorlar. Beyne hep olumsuz sinyaller gidiyor. Sevdiklerimi mutsuz görmek istemiyorum. Aşık olmak istersen, herkese olursun ama onun adı aşk değildir. Maalesef o kişi senin diğer yarın değildir.... Aşk sandığın duygu, sadece, o dönem için sevgiye olan açlığını bastırmaktır. Sonrası daha acı. 'Keşke onunla çıkmasaydım, keşke onu tanımasaydım, ben böyle bir hata nasıl yaptım!' diye beynimi kemirmek istemiyorum.

* Sizin oldu mu böyle bir pişmanlığınız?
Tabii ki oldu, olmaz olur mu? Hastalıklı bir ilişki diyorum ben ona, dört sene filan çıkmıştım. Sürekli ayrıl-barış yaşadık. Çok da iyi arkadaşımdı ve çıkmamız çok büyük hataydı. İyi arkadaş her zaman iyi arkadaş olarak kalmalı ama hayat bir tecrübe. Sen de tecrübe ediyorsun ve bir daha yapmamaya çalışıyorsun. O kişiye bir daha geri dönmemem lazımdı çünkü ikimiz de sağlığımızdan olacaktık. Bir başkası ile çıkmaya başladım ama çok pişman oldum. Zaten bir kere oldu bu. Genelde bu felsefimi korurum.

* Hayata karşı böyle kaderci misiniz?
Babamın ölümüyle böyle oldum. Herkes hayatın kendi etrafında döndüğünü sanıyor ve herkes kendi filminde başrol oynuyor. Filmlerde başrol oyuncusuna da genelde hiçbir şey olmuyor. Fakat bir gün en yakının hayata gözlerini yummuş, o zaman anlıyorsun ki başrol oyuncusu değilsin, sen de herkes gibi figüransın. Bir de babamın hastalığında öğrendim ki öyle zamanlarda insanın psikolojisi değişiyor. Moralin bozuk oluyor, bazen birini terslemek istiyorsun. Bu durum bana biraz empatiyi öğretti. Sinirli insanlara bakıyorum da kimbilir ne dertleri var! Üç kere toleranslı olmayı öğrendim. Ama kişinin genel haliyse bu sinir, uzak duruyorum.

* Sizin var mı endişeleriniz?
Herkesin olmalı, herkes önünü kış tutmalı. En önemli endişem de sağlık ve dünyanın geleceği... Albüm kapağına da şunu yazdım: "Cahilin bastığı toprak çöl, cehaletin kol gezdiği yer toz duman olur. Tüm cehaletimizle yok etmeye çalıştığımız dünya kızıp bizi üzerinden atmadan doğayı koruyalım." Teknoloji ilerliyor, hayatımız kolaylaşıyor ama biz dünyaya ne büyük kötülükler ettiğimizi bilmiyoruz.

* Doğayı korumak adına dikkatli davranıyor musunuz?
En basiti, cep telefonu kullanmıyorum. Plastikleri hayatımdan çıkarttım.

GAZETEPORT