Kamuoyuna yansıyan taslağa göre yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay süreyle, iş sözleşmeleri işveren tarafından feshedilemeyecek. Ancak işveren fesih yasağının geçerli olduğu dönemde çalışanı ücretsiz izne çıkarabilecek. İşten çıkarma yasağını 6 aya kadar uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkili olacak. 15 Mart’tan itibaren ücretsiz izne çıkarılmış olan veya işsizlik ödeneği almaya hak kazanamadan işten çıkarılanlara ise günlük 39.24 TL, aylık ise 1.177 TL destek verilecek. Biz de söz konusu taslağı ve içerisinde yer alan maddeleri işçi ve işveren temsilcilerine sorduk. Ücretsiz izne çıkarma konusunun suiistimale açık olduğunu belirten sendika temsilcileri, yasa öncesi işten çıkarılanların da haklarının unutulmaması gerektiğine dikkat çekti. Ancak hem işçi hem de işveren hakları için önceliğin kısa çalışma ödeneği olması gerektiği vurgulandı. İşte sendika temsilcilerinin görüşleri:



‘KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİNE YÖNLENDİRİYORUZ’

TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol: Üyelerimizi hem çalışan için, hem de işveren için daha avantajlı olan kısa çalışmaya yönlendiriyoruz ve teşvik ediyoruz. Bünyemizde olan işletmeler sendikalı ve üretimi azaldıysa kısa çalışmaya başvurdu. Önceliğimiz hem işletmeleri, hem de çalışanları korumak. Çalışma hayatıyla ilgili bütün düzenlemelere de hem çalışan hem de işletmeyi koruma bakış açısıyla yaklaşıyoruz. TİSK olarak istihdamımızı koruma noktasında da kararlıyız. Bu olağanüstü dönemde hem işverenlere, hem de çalışanlara fayda sağlayacak uygulamaları hayata geçirmeye öncelik veriyoruz. Bu kapsamda, koronavirüs sürecinde kronik rahatsızlığı olan çalışanların da, kısa çalışma kapsamına alınmasını önemli buluyoruz.



‘YASA ÖNCESİ ÇIKARILANLAR DA UNUTULMAMALI’

Türk-İş Başkanı Ergün Atalay: İşten çıkarmaların yasaklanmasını biz en başından bu yana talep ediyoruz. Ancak yasa çıkana kadarki işten çıkarmaların da engellenmesi için bir düzenleme veya kısıtlama yapılması çalışanları rahatlatacaktır. Düzenleme içinde yer alan ücretsiz izin uygulamasının ise gereksiz yere kullanılmasından kaygılıyız. Bunun yerine zorda kalan işletmelerin kısa çalışma ödeneğine başvurmasının teşvik edilmesi ve bu ödenekten yararlanacak kişi sayısının daha da artırılması gerekir. Ücretsiz izne çıkarılacak çalışanlara verilecek destek miktarı da çok sınırlı gözüküyor. Tüm bu kaygıların dikkate alınarak taraflarla görüşülerek bir noktaya varılmasını istiyoruz.



‘ÜCRETSİZ İZİN SUİİSTİMAL EDİLMESİN’

Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan: Öncelikle bize sunulmayan bir taslak üzerinden değerlendirme yaptığımız için kamuoyundan özür diliyoruz. Biz işten çıkartmanın yasaklanmasını istiyorduk. Ancak burada direk ücretsiz izne çıkarma imkanı getiriliyor. Oysa ücretsiz iznin belli koşullarda mümkün olması gerekir. Hiçbir sınır olmadan ücretsiz izin uygulanması suiistimali de beraberinde getirir. Sendikal örgütlenmelerin olduğu büyük işletmelerin çok büyük bir kısmı zaten kısa çalışma ödeneğine başvurdu. Burada maaşın büyük bölümünü çalışan alabiliyor ve belirli kurallar geçerli. Biz zaten TİSK’le yaptığımız birçok toplantıda da üretimin devam etmesi çalışanların korunması noktasında uzlaşıya vardık. Ancak benim korkum çalışanların sendikalı olmadığı nispeten küçük işletmelerde durumun suiistimal edilmesi. Bu dönemde ücretsiz izne çıkarma söz konusu olacaksa bile, bu çalışanların asgari ücretin yüzde 60’ı veya asgari ücret düzeyinde bir ücretle desteklenmesi gerekir.



‘BU KARARLA DAHA DÜŞÜK ÖDEME YAPILACAK’

DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu: Başından bu yana işten çıkarılmaların yasaklanmasını ve İşsizlik Sigortası Fonu’ndan yapılacak ödeneklerde ön koşul aranmamasını ve bütün işçilerin işsizlik ödeneği ile kısa çalışma ödeneğinden yararlanmasını savunduk. Evet bu karar geç kalmış bir karardır. Önerdiğimiz gibi salgının en başında alınsa idi yüz binlerce işçi işinden olmazdı. Ancak bu taslakla yapılan düzenlemeler sadece geç değil aynı zamanda oldukça ciddi sorunlar taşıyor. Taslağa göre fesih yasağı uygulanan hallerde işveren işçiyi ücretsiz izne ayırabilecek. Ücretsiz izin uygulaması meşrulaştırılamaz. Böylece ücretsiz izne çıkarılan işçilere normal şartlarda hak edecekleri işsizlik ödeneği ve kısa çalışma ödeneğinden çok daha düşük ödeme yapılması amaçlanıyor. Taslakta yer alan miktar asgari ücretle çalışan bir işçiye ödenen en düşük işsizlik ödeneği ile aynı. Örneğin kısa çalışma ödeneği uygulanacak olsaydı bin 752 TL ile 4 bin 381 TL arasında ödenek alacak işçiye sadece bin 177 TL ödenmesi planlanıyor.