Türkiye Ağaç İşleri Esnaf ve Sanatkarlar Federasyonu Genel Başkanı Ali Rıza Ercan, AA muhabirine, Türkiye'de mobilya sektöründe el işçiliğinin öne çıktığını söyledi.

Mobilya sektörünün en makineleşmiş kısmında bile el emeği bulunduğuna işaret eden Ercan, klasik mobilyada ise Türkiye'nin rakipsiz olduğunu vurguladı.

Ercan, koltuk, masa yapılacaksa mutlaka insan emeğinin olması gerektiğine, el emeği göz nuru ifadesinin de mobilya sektörünü kapsadığına dikkati çekerek, "Klasik mobilyada İtalya da dahil olmak üzere rakipsiz bir ülkeyiz ama bunun farkında değiliz." diye konuştu.

Evler küçüldükçe mobilyaların da küçüldüğünü, büyük evlerde ise daha büyük mobilyaların tercih edildiğini anlatan Ercan, "Son süreçte trend, daha çok rahat ve modern mobilya türünde. Klasik, biraz daha orta yaş ve üzerindeki insanların tercihinde. İnsanlar önce rahatlık, sonra minimalist yapı arıyor ve modern mobilya istiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Ercan, ithal ürünlerin her zaman ilgi çektiğini ancak yerli mobilyaların da onlar kadar güzel ve kaliteli olduğunu belirterek, "Aksesuarlarda ise yabancı eğilimi fazla ama yüzde 90 civarında yerli mobilya satıyoruz. Yabancı ürünler çok istisna." ifadelerini kullandı.

İnsanların mobilya kullanım alışkanlıklarında da farklılıklar bulunduğunu dile getiren Ercan, "Mobilyada garanti süresi 2 yıl ama biz ömürlük kullanımı olan mobilya yapıyoruz. Son dönemde ise 2-3 yılda mobilyasını değiştirenler artmaya başladı." şeklinde konuştu.

Sektörde kalifiye elemana ihtiyaç var

Ali Rıza Ercan, mobilya sektöründe Avrupa ile rekabet edebilmek için klasik mobilya üretimi altyapısının güçlü ve sürdürülebilir olması gerektiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:

"Dünyada el emeğinin değeri hiçbir yerde ölçülmüyor. Burada kalifiye, yeterli seviyede bilgi beceri ve donanımı olan elemana ihtiyaç var. Meslek eğitim merkezleri, endüstri meslek liseleri bunun için önemli. Çocuklarımızı bu işe yönlendirebilmek için eğitim sistemimizin kümülatif olarak yeniden ele alınması, eğitimde reform yapılması lazım. Çocuklarımız, yeteneklerine göre ilkokul birinci sınıfta yönlendirilmeli ama 12 sene okuduktan sonra yönlendirmeye gidiliyor. Bu bir sıkıntı. Endüstri meslek liselerinin önemi bunun için azalıyor. Oysa dünya, endüstri meslek liseleri ile ayakta kalıyor. Üreten ülkeler meslek sahiplerini yücelterek üretimlerini güzel hale getiriyor."