Merkez Bankası'nın faiz indirimi en çok tasarrufunu TL'ye yatıranları olumsuz etkiliyor.  İndirimler güçsüz TL'ye yol açarken, kurla birlikte tahvil faizlerinde de sert yükselişler görülüyor. Kredi faizlerinde ise düşüş gözlenmiyor.

Sözcü'den Mehtap Özcan Ertürk'ün haberine göre Merkez Bankası (TCMB) Perşembe günü gerçekleştirdiği Para Politikası Kurulu toplantısında, 2 puan ile piyasanın beklentisinin üzerinde faiz indirimine gidilirken, son 2 toplantıdaki toplam faiz indirimi 3 puana ulaştı.

Böylece politika faizi yüzde 16'ya indi. Önceki gün gerçekleşen 2 puanlık indirim 32 günlük TL mevduatın aylık getirisini anında 1.5 puan düşürdü.

Bankaların maliyetlerini belirleyen politika faizindeki gerileme 23 Eylül'den bu yana mevduat faizlerinde 2.5 puanlık düşüş yarattı.

YANSIMASI ÇOK ZOR

Bankacılardan edindiğimiz bilgiye göre ticari ihtiyaç ve konut kredilerinde bu kez de kıpırdama olmadı. Taşıt kredilerinde ise 0.8 puanlık sınırlı bir düşüş görüldü.

Bankaların kredi ve mevduattaki vade uyumsuzluğu nedeniyle kredi finansmanını, mevduattan karşılayamadıklarını bu nedenle de yurt dışından finansman sağladıklarına işaret eden Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Arzova, faiz indirimi ile birlikte hem yükselen ülke risk primi hem de döviz kurları nedeniyle kredi maliyetlerinin arttığını, bu nedenle faiz indirimlerinin kredilere yansımasının zor olduğunu söyledi.

Bankalar kredi verirken daha seçici olacak

Bankaların kredi verirken esnaf ya da KOBİ grubuna kredi kullandırmak yerine alacağı garanti altına alabilekleri büyük grupları ve ihracatçı şirketleri tercih edeceklerini söyleyen Prof. Dr. Burak Arzova, ihracatçı olmayan şirketlerin alım gücü düşen iç pazara mal satmalarının zor olduğunu anlattı. Arzova, “Türkiye'de krediler firmalar tarafından işletme sermayesi açığını temin için daha çok kullanılıyor. Bu amaçla kullananlar da küçük orta boy ve esnaf işletmeleri. Ancak kamu bankaları bu grubu finanse etmeye çalışacaktır” dedi.

Kâr için bozduran tekrar döviz alıyor

Mevduat faizlerindeki düşüşle birlikte hali hazırda negatifte olan reel getirin iyice gerilediğine işaret eden Arzova, “Dolara gidiş kaçınılmaz. Türkiye'de dolar büyük çoğunluk tarafından servet koruma amaçlı alınıyor. Zaten kâr realizasyonu yapanlar kuru belirli seviyeden bozdurup, tekrar alıyorlar. Bunlar da toplam yabancı para mevduat içerisinde küçük bir pay” dedi.