KÖTÜ NİYETLİ KUYUMCULAR İŞİN İÇİNDE

Kuyumcuların kendi aralarında hem kent hem de ülkesel bazda sosyal medya grupları kurup, sahtecilikle mücadele etmeye devam ettiğini kaydeden Başman, dolandırıcıların gelişen teknolojiyi çıkarlarına yönelik kullanıp her geçen gün gerçeğine daha çok benzeyen sahte altın ürettiğini söyledi. Birebir gerçeğine benzeyen bu ürünleri ayırt etmenin ancak eritme aşamasında mümkün olduğunu dile getiren Başman, "Bu işimizi zorlaştırıyor. Aslında buradaki mesele meslek bilgisi olan kötü niyetli kişilerin bu alana yönelmesidir. Yani kuyumcu kuyumcuyu kandırıyor. Burada mağdur olan müşteri olmaz, çünkü sahte altın kuyumcuda satılmaz. Mağduriyeti altını alan kuyumcu yaşar. Sahtecilerin son modası ise bilindik markaların patentlerini ürettikleri sahte altına işlemeleri oldu. Hatta bizim ürünlere koyduğumuz özel kodları bile taklit ediyorlar" dedi.

Müşterilerin kuyumcudan aldıkları altınlarda sahte vakalarla karşılaşmayacağının altını çizen Başman, buna karşın internetten altın alışverişi yapılmaması gerektiğini, bu gibi durumdu eve gelen ürünlerde her türlü sıkıntı yaşanabileceğini kaydetti.

Sahte altın olaylarında en çok canlarını yakan durumun, meslektaşın meslektaşı kandırması olduğunu vurgulayan kuyumcu Bülent Dalyan ise müşterilerine denetimlerinden geçmeyen hiçbir ürünü satmadıklarını belirtti. Bundan dolayı sahte altının zararının sadece kuyumcuya olduğunu kaydeden Dalyan, "Eski kuyumcular, durumu kötüye gidenler, bu tür şeylere yönelebiliyor. Biz elimizden geleni yapıyoruz ama bir türlü bitmiyorlar. Kuyumcu kuyumcuyu dolandırıyor. Dolandırıcı, sahte altınları Mersinden başlayıp Hakkari'ye kadar bozdurarak gidiyor" diye konuştu.