Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kuru soğandaki planlama eksikliğinin üretimde ve üretici fiyatlarında dalgalanmaya neden olduğunu, piyasalarda dengesizliğe yol açtığını bildirdi.

Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, 2015 rekoltesinin düşük olması ve fiyatlardaki yükselmenin üreticiyi geçen yıl soğana yönlendirmesiyle üretimin 1,88 milyon tondan 2,12 milyon tona çıktığını, yaklaşık 35 kuruşa mal edilen soğanın üretici fiyatının, şubatta 20 kuruşa kadar gerilediğini ifade etti.

Üretim planlamasının olmayışı nedeniyle üretimde dalgalanmalar olduğuna dikkati çeken Bayraktar, bir önceki sezonda oluşan fiyat durumuna göre üretime karar verilmesinin üreticiyi mağdur ettiğini belirtti.

Bayraktar, pazarlamada yaşanan sıkıntıların ihracata da yansıdığına dikkati çekerek, "2014'de 172,1 bin ton, 23,6 milyon dolar, 2015'de 69,5 bin ton 13,5 milyon dolar, 2016 yılında ise Rusya'nın uyguladığı ambargoya rağmen ihracat miktarı 90,7 bin ton olurken, ihracat değeri 10,2 milyon dolara gerilemiştir. Kuru soğanda planlama eksikliği, üretimde ve üretici fiyatlarında dalgalanmaya neden olmakta ve piyasalarda dengesizliğe yol açmaktadır. Markette 1 lira 3 kuruştan satılan kuru soğan, yüzde 414,72 üretici market fiyat farkıyla şubatta fiyat farkında ilk sırayı almıştır. Üreticide 20 kuruş olan kuru soğan, markette 5,1 katına satılmıştır." değerlendirmesinde bulundu.

'Örgütlenemedikleri için pazarlık güçleri yok'

Soğan ekiminin devam ettiğini anımsatan Bayraktar, üreticilerin planlı ve sürdürülebilir bir üretimin gerçekleşmesini beklediğini kaydetti. Üretimde yaşanan dalgalanma ve pazarlama sorunlarının, üreticiden tüketiciye tüm tarafları derinden etkilediğine işaret eden Bayraktar, "Pazarlama sorunlarının yaşandığı dönemde düşük fiyat nedeniyle üretici, arzın daraldığı dönemde yüksek fiyat nedeniyle tüketiciler mağdur olmaktadır." ifadesini kullandı.

Ekonomik açıdan yeterince örgütlenememeleri nedeniyle üreticilerin pazarlık güçlerinin olmadığını kaydeden Bayraktar, üreticilerin kendi ürettiği üründe söz sahibi olabilmeleri ve sahip oldukları hakları etkin bir şekilde kullanabilmelerinin ancak örgütlenmeyle mümkün olacağının altını çizdi.