Dünya Ekonomik Forumu tarafından 21 – 24 Ocak tarihleri arasında düzenlenen Davos Zirvesi, dünyanın en etkili iş insanlarını, siyasetçilerini, sivil toplum kuruluşu temsilcilerini ve akademisyenlerini bu yıl "Uyumlu ve Sürdürülebilir Bir Dünyanın Tarafları" ana teması etrafında buluşturdu.



Aralarında ‘’Sağlıklı Gelecek", "Gezegen Nasıl Kurtulur?", "Adil Ekonomi", "İyilik için Teknoloji" başlıklarının da olduğu oturumlara ev sahipliği yapan Davos Zirvesi kapsamında, Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, “Neden Milyonlarca İnsan Dördüncü Endüstri Devrimi’nden Mahrum Kalabilir?” başlıklı panelde konuştu.

Endüstri 4.0 alanındaki çalışmaları en iyi örnek olarak görülerek Dünya Ekonomik Forumu’nca “Global Lighthouse Network”üne kabul edilen dünyanın en gelişmiş üretim merkezlerinin temsilcilerinin davet edildiği bu panelde katılımcılar, dördüncü sanayi devrimi kapsamındaki tecrübelerini ve tavsiyelerini paylaştılar.

Panele Levent Çakıroğlu'nun yanı sıra Johnson & Johnson Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Küresel Tedarik Zincirinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Kathy Wengel, McKinsey & Company Küresel Yönetici Ortağı Kevin Sneader ve Schneider Electric Endüstriyel Otomasyon Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve CEO'su Peter Herweck de katıldı.



Koç Topluluğu’nda dijital dönüşüm sürecini 3 önemli bileşen üzerine kurguladıklarının altını çizen Levent Çakıroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

“Süreçte öncelikle şirket odaklı hedeflerimizi belirledik. Tek tip dijital çözümlerden ziyade, her bir şirketimiz, uzun vadeli iş hedeflerine paralel olarak kendi ‘dönüşüm yol haritalarını ve uygulama projelerini’ oluşturdu. Bu kapsamda 4 yılda 640 projeyi devreye aldık. Endüstri 4.0’ın ana temaları olan yapay zeka ve veri analitiği çerçevesinde Topluluğumuz bünyesinde yarattığımız iş birliği ortamı ise dönüşüm sürecinin diğer bir bileşeni oldu. Dijital pazarlamadan, müşteri deneyimine, dijital tedarik zinciri operasyonlarından, çalışanlarımızla dijital ortamda iletişime kadar pek çok farklı konuda çalışma grupları oluşturduk. Üçüncü bileşenimiz ise şirketlerimizin arasında ve kendi içlerinde iletişim, iş birliği ve sinerjiyi kuvvetlendiren kültürel çalışmalar oldu. Dijital Dönüşüm Programımızla şirketlerimize bir vizyon çizmekle yetinmedik; aynı zamanda onlar için “değişimin katalizörü” olmaya da çalıştık. Dijital yetkinliklerimizi zirveye taşıdığımız üretim tesislerimiz olan Ford Otosan’ın Kocaeli ve Arçelik’in Romanya’nın Ulmi şehrindeki çamaşır makinesi fabrikası Endüstri 4.0 çalışmalarında iyi örnekleri belirleyen ‘Global Lighthouse Network’üne geçtiğimiz yıl kabul edilerek Topluluğumuza ve Ülkemize büyük gurur yaşattı. Hiç şüphe yok ki, dijital dönüşümün kalbinde ‘İnsan’ yer alıyor. Sayısı 100 bine yaklaşan çalışma arkadaşımız, 8000’i aşkın bayimiz ve tedarikçilerimizle, Topluluk olarak çok geniş bir ekosisteme etki ediyoruz. Her seviyedeki çalışma arkadaşlarımıza yatırım yapıyor, veriye dayalı karar verme disiplinini kültürümüzün vazgeçilmez unsuru haline getiriyoruz. Liderlik gelişim programlarını da eğitim stratejimizde önceliklendiriyoruz.”