Otomotiv sektörü açısından çalkantılı geçen 2019 yılı geride kalırken, geçtiğimiz yılın son çeyreğinde artan tüketici talebi 2020'nin ilk aylarında da devam ediyor.

Faizlerin aşağı yönlü hareketi ile finansmana erişimi kolaylaştırırken, pazardaki talebi öngöremeyen markalar ise müşterilerine araç yetiştiremiyor.



Bu durum, stokları eriyen otomobil bayilerinin boş kalmasına yol açarken, sıfır kilometre araç satın almak için aylarca beklemek isteyemeyenleri ise ikinci el otomobillere yönlendiriyor. 

Gelişmeler, bayilerde sıfır kilometre araç bularak satın alabilenlerin ise fırsatçılık yapmasına yol açabiliyor.

Yaptığımız araştırmalar, 2020 model yılına ait sıfır kilometre olarak satın alınan otomobillerin ikinci el ilan sitelerinde kullanılmadan satışa çıktığını gösteriyor.



İşin ilginç yanı, bu otomobillerin önemli bir bölümü ise liste fiyatından daha yüksek tutarlar ile alıcı bekliyor.

LİSTE FİYATINDAN DAHA PAHALI

Ortaya çıkan tabloyu örneklendirmek gerekirse, Türkiye'nin 2019'da en çok satılan otomobili olan Egea'nın 1.6 litre dizel Urban Plus donanımlı ve otomatik şanzımanlı seçeneğinin liste fiyatı 160 bin 900 TL olarak açıklanıyor. 



Fakat, aynı otomobili ikinci el ilan sitelerinde 169 bin TL'ye bulmak mümkün. 

Diğer markalarda da tablo farklı değil. Hatta, premium otomobillerin liste fiyatları ile yine sıfır kilometreye yakın ikinci el fiyatları arasında 100 bin TL'yi aşkın fiyatlar dikkat çekiyor.


Audi'nin A6 modeli için ise tablo daha dramatik bir hal alıyor.

Bu model için markanın Türkiye distribütörü tarafından 639 bin 798 liralık liste fiyatı belirlenmesine rağmen, liste fiyatından satın alınan otomobiller için ikinci el ilan sitelerinde 787 bin TL talep ediliyor. 



Yani, bayilerde araç bulunamaması, sıfır araç bulup satın alabilenlerin bu işin ticaretini yaparak 150 bin TL'ye yakın vergisiz kazanç elde etmesine yol açıyor.

Bu gibi örnekleri çoğaltmak mümkün.

Ford Focus'un liste fiyatı ile ikinci el fiyatı arasındaki fark 9 bin lirayı aşarken, Mercedes A Serisi'nin ikinci el fiyatı ise sıfır kilometre fiyatından 18 bin 300 TL daha pahalı durumda.



Aynı şekilde, Opel Astra'nın ikinci el fiyatı bayi fiyatına 28 bin TL kadar fark atarken, Skoda Superb'te de söz konusu fark 40 bin TL'ye yaklaşıyor.

Sonuç olarak, sıfır otomobile karşı yükselen talebin fırsatçılığa yol açtığı açık bir şekilde görülüyor.

İkinci el otomobil satışlarında faturalı satış oranın çok düşük olduğu gerçeğinden yola çıkarak da, bayiden sıfır kilometre alınan araçların daha yüksek fiyatla satılarak azımsanmayacak oranda vergisiz kazanç elde edildiği ortaya çıkıyor.